حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SR–BA–2016–MB–TR–12 |
H. 14 Ramazan 1437 M. Pazar, 19 Haziran 2016 |
Ajanlar, Ajanlıktan Kopamıyorlar
İstanbul -Reuters- 19 Haziran 2016 Pazar günü Suriye İnsan Hakları Gözlemevi aktivistleri, kuzeybatı Suriye sınırından Türk tarafına geçmeye çalışırken Türk jandarmasının çoğu aynı aileden olmak üzere en az on bir kişiyi öldürdüğünü söyledi.
Ey Şam diyarındaki Müslümanlar!
İşte Türk rejimi, bu katliam suçunun işbirlikçisi olduğunu ve acılarınıza acı kattığını bir kez daha dünyaya kanıtlıyor. Suriye halkının yanında yer aldığını ileri sürerek Türk yönetimi, kendisine biçilen çevreleme rolünü başarıyla uyguladıktan sonra şimdi gerçek çirkin yüzünü gösteriyor. Türk yönetimi, askeri operasyonlara hareket noktası olması için askeri üslerini kâfir Batıya açtı. Suriye sınırına duvar inşa etti. Varil bombaları ve acımasız cehennem bombardımanından kaçanların yüzüne sınır kapılarını kapattı. Müslümanlara karşı işlenen katliamlar karşısında elleri bağlı sessiz sedasız izledi. Büyük askeri donanıma sahip olduğu halde hayır kurumlarının faaliyetleriyle yetindi. Sömürgeci kâfir tarafından çizilen sınırları geçmeye çalışan herkesi pervasızca öldürmeye başladı. Bu, Türk rejiminin Müslüman Suriye halkına karşı işlediği ilk katliam değil. Aksine Allah’tan korkmadan, kullardan utanmadan defalarca sayısız katliam işlemiştir. “Muhacir ve Ensar”sloganını dillendiren Türk rejiminin bu iddiasının sahte ve yalan olduğunu yediden yetmişe herkes gördü.
Ey iddia sahibi! Ensar muhacirlere böyle mi davranır? Kuşkusuz Ensar, duvar inşa etmedi, sınır kapılarını kapamadı, hicret edenlere vize uygulamadı. Tam tersine barınak oldular, desteklediler, yardım ettiler ve Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem ile indirilen nura uydular. Peki, Türk yönetimi Ensar’ın neresinde? Ajanlar, ajanlıktan ayrılamıyor.
Ey İslam’ın kalbi Biladu’ş Şam Müslümanları!
Dünyayı yöneten uluslararası sistem ancak bu cinayeti meşru görür. Uluslararası sisteme göre yapay sınırlar, insan kanından daha kutsaldır. Sakın dünyanın ihaneti sizi üzmesin. Çünkü Allah yardımcı olarak yeter. Ve Bilin ki kutlu Şam devrimi, bütün İslam ümmeti namına bir devrime kalkışıyor. Bu kutlu devrim, isteseler de istemeseler de ceberut saltanattan sonra Raşidi Hilafet Devletinin dönüşüne dair Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın vaadi ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesiyle taçlanana dek durmayacaktır. Niye böyle olmasın ki, çünkü Şam ve halkına Allah Subhânehu ve Teâlâ kefil olmuştur. Niye olmasın ki, çünkü Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
إذا فسد أهل الشام فلا خير فيكم“Şam halkı fesada uğradı mı artık sizin için hayır yoktur.”Niye olmasın ki, zira Rahman, onun üzerine kanatlarını germiştir!Niye olmasın ki, çünkü fitneler çıktığında iman Şam’da olacaktır. Niye olmasın ki, zira büyük savaş gününde Müslümanların karargâhı el-Guta denilen bir arazidir. Orada Dimeşk denilen bir şehir bulunur. Şam halkının akan kanları ve parçalanan organları, Ümmeti Muhammed’de yangını körükleyen bir yakıttır. Ümmeti Muhammed’i galeyana sevk eder. O gün Allah düşmanları izzet yolunda duramaz. Tüm engelleri paramparça edecek, sınırları ortadan kaldıracak ve Allah’ın Hanif Şeriatını uygulayacaktır. Yeniden insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olacaktır. Bu, Allah’a zor değildir.
وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ“Zulmedenler, hangi dönüşle döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.” [Şuara 227]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Suriye Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria www.tahrir-syria.info |
E-Mail: media@tahrir-syria.info |