وَلَا تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ قُتِلُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ أَمْوَاتًا بَلْ أَحْيَاءٌ عِنْدَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَ

“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler; Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar.” ^{[Bakara 169]}

Taziye

Muhammed İbrahim Halef

Allah’ın kaza ve kaderine iman ederek Hizb-ut Tahrir / Suriye Vilayeti, Raşidi Hilafet Devletini kurmak için çalışan Muhammed İbrahim Halef’in vefatı üzerine ümmete taziye dileklerini sunar.

Ne tevafuktur ki iki kardeş bir hafta aralıklarla hakkın rahmetine kavuşmuştur. Mustafa İbrahim Halef’in  şehit olmasının üzerinden henüz bir hafta geçmeden bu kez kardeşi Muhammed İbrahim Halef şehit olmuştur. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurma çalışmasında kardeşinin yolundan yürüyen Muhammed de kardeşi ile aynı kaderini paylaşmıştır. Bir an önce Allah’ın rızasına nail olmak isteyen kardeşler, ümmeti Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in yaşadıklarını kaldıramadılar. Ayaklar altında olan itibarını yüceltmek ve insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet konumuna yeniden getirmek amacıyla çalışmaya koyuldular. Ancak çıktıkları yolda zorba Şam rejimi ve ateist Rusya’nın katliamına maruz kaldılar. Umarız şehitlik mertebesi ve onuruna nail olmuşlardır. Biz kimseyi Allah adına tezkiye edecek değiliz.

Muhammed İbrahim Halef, Halep kentine düzenlenen şiddetli bombardımanın ardından 25 Kasım 2016 Cuma günü şehit düşmüştür. Allahım ailelerine sabır ve metanet telkin eyle. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurulmasını nasip ederek Suriye halkı ve tüm Müslümanlardan zulmü kaldır. Raşidi Hilafet, zorbaların tahtını sarsacak ve İslam bayrağını yeniden dalgalanacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَنُرِيدُ أَنْ نَمُنَّ عَلَى الَّذِينَ اسْتُضْعِفُوا فِي الْأَرْضِ وَنَجْعَلَهُمْ أَئِمَّةً وَنَجْعَلَهُمُ الْوَارِثِينَ  وَنُمَكِّنَ لَهُمْ فِي الْأَرْضِ وَنُرِيَ فِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَجُنُودَهُمَا مِنْهُمْ مَا كَانُوا يَحْذَرُونَ  “Biz ise, yeryüzünde mustazaflara lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları varis kılmak istiyorduk. Ve o yerde onları hâkim kılmak; Firavun ile Haman’a ve ordularına, onlardan korktukları şeyi göstermek (istiyorduk).” ^{[Kasas 5-6]}

Umarız Allah Subhânehu ve Teâlâ, merhuma ve tüm Müslüman mevtalara merhamet eyler. Biz ancak Rabbimizi razı edecek şeyler söyleriz:

إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ

“Biz şüphesiz Allah’a aitiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler.” ^{[Bakara 156]}