Belediye seçimlerini geniş çaplı boykotun ardından ve “Kartaca Belgesi”ni imzalayan parti ve sendikaların çoğunun başbakan dâhil kapsamlı bir kabine değişikliği üzerinde anlaşmaya varmasından sonra 28 Mayıs 2018 Pazartesi günü, belge ile ilgili müzakerelerin askıya alındığı ve “Yusuf Şahid”in başbakan olarak devam edeceği açıklandı.

Kararı, devlet başkanının iradesinden çıkmış bir egemenlik kararıymış gibi gösterme çabalarına rağmen sömürgeci güçlerin büyükelçilerinin içişlerimize müdahale ettiğini gözlemleyen biri, “Kartaca 2” belgesi ile ilgili yapılan tartışmanın arkasında bu büyükelçilerin olduğunu bilir. Nahda Hareketi ile diğer partiler arasında türetilen yapay anlaşmazlık, rollerin paylaşımından başka bir şey değildir.

Ülkenin yaşadığı felaketlere rağmen dış güçlerin iradesiyle eski bir ABD Büyükelçiliği çalışanının başbakan olarak devam etmesi, iktidar koltuğundakilerin egemenliğin manasını anlamadıklarının bir başka kanıtıdır. Onlar, iç ve dış politikanın belirleyicisi durumundaki Avrupa Birliği ya da IMF’nin direktiflerini uygulayan memurlardır.

Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti olarak biz diyoruz ki, yaşanan bu tiyatro, kamuoyunu başbakanın görevde kalıp kalmama konusuyla oyalamadır. Ümmetin çıkarı pahasına sömürgeci çıkarlara uşaklık ve ajanlık yapan, boğazına kadar yolsuzluğa batmış siyasal rejime olan güvensizliklerinden ötürü son seçimleri boykot eden milyonlarca Tunusluyu aptal yerine koymadır.

Halkımıza diyoruz ki:

Tunus’un temel sorunu, iktidar değişikliği değil, aksine ülkeyi her türlü sömürgecilik ve bağımlılıktan kurtarmaktır. Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devleti altında İslami hükümlere göre ümmetin haklarını güvence altına almak ve onurunu korumaktır.