02 Mayıs 2020’de 208 sayılı Resmi Gazete’de karantina prosedürleri ile ilgili bir kararname yayımlandı. Kararnamede “Karantina prosedürlerine tabi olan kişiler: -Hamile kadınlar ve 15 yaşın altındaki çocuklu anneler...”ifadesi yer aldı. Başbakan 03 Mayıs 2020’de Bakanlar Kurulu’ndakinin aksine sızan metnin nihai taslağında bir yanlışlık olduğunu, yanlışlığın düzeltilerek Resmi Gazete’de yeniden yayımlanacağını söyledi.

Buna göre 3 Mayıs 2020’deki 257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlananlar, 2 Mayıs 2020’deki 208 sayılı karantina önlemleri ile ilgili Resmi Gazete’de yayımlananların düzeltilmesi hakkındadır. Kararnamede harfiyen şöyle geçti: “Bölüm 1- Karantina prosedürlerini düzenleyen 2 Mayıs 2020 208 sayılı kararnamenin 10. maddesinin 1. fıkrası hükümleri yürürlükten kaldırılarak aşağıdaki şekilde düzeltilecektir: Bölüm 10: Birinci paragraf-ikinci bendi (yeni): Hamile kadınlar. Bölüm 2- Karantina prosedürlerini düzenleyen 2 Mayıs 2020 208 sayılı kararnamenin 10. Bölüm hükümlerine aşağıdaki son fıkra eklenmiştir: Bölüm 10 (son fıkra): 15 yaşın altındaki çocuklar, karantina prosedürlerine tabidir.”

Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Medya Bürosu Kadın Kolları olarak biz diyoruz ki,

- Hükümetin, özellikle okulların, anaokullarının ve kreşlerin kapalı olduğu bir zamanda 15 yaşın altındaki çocuklu annelerin işten muaf tutulması kararından geri adım atmasını kınıyoruz. Çocukların üstün çıkarları, güvenliği ve korunması göz ardı ediliyor.

- Hükümetin titrek ellerini, sorumsuz kırılgan tutumunu, çocukların güvenliğini feda etmesini, yabancı destekli “eşitlik” goygoycusu feminist örgütlerle yüzleşememesini kınıyoruz. Bu örgütler, Batı kavramlarını sağlamlaştırma, annelerin ve çocukların çıkarları pahasına İslam’ın hükümlerine saldırma çabasındalar.

- Ölümcül Korona pandemisinde bile cani laik rejimin kadına zulüm yapması iğrenç ve ürkütücü. Kadının adaletsiz yasalardan ve geçim sıkıntısından çektiği sıkıntılar devam ediyor. Kanıtlar ve deliller, hükümetin kadınların koşullarını dikkate almadığını, ümmete ve İslami aile hayatına yabancı kavram ve geleneklere dayalı şüpheli feminist hareketlerin iğreti iddialarını tatmin etmek için çalıştığını gösteriyor.

- Kadınlar olarak biz, kadının doğal yapısına aykırı, temel ihtiyaçlarını gözetmeyen bu tür kesimlerden beri olduğumuzu ilan ediyoruz. Söz konusu kesimler, İslam ile ilgili her şeyi yok etmek isteyen kâfir Batı fikir ve kavramlarını empoze etme güdüsüyle hareket ediyorlar.

- Feminist çağrılar, laik sistemlerin onlarla ilgili benimsedikleri, sadece yanılsamadır. Susayan kişi onları su sanır. Saldırı girişimleri karşısında kale gibi duran aileyi yıkmaya çalışan bazı sözleşmelere ve yabancı kesimlere dayanarak kadınları kökenlerinden koparmaya çalışıyorlar.

- Hükümeti Batı toplumunu taklit eden herhangi bir yaşam derneğinden sıyrılmaya, cesur olmaya, tek amacı İslam’a muhalefet etmek olan şüpheli derneklerin baskılarıyla mücadele etmeye çağırıyoruz.

- Hükümeti kadın ve çocuk konuları karşı sorumluluk taşımaya, bu koşulda kadınları ve çocukları ölüme iten, kadınların aile sorumlulukları ile örtüşmeyen önlemler ile onları incitmemeye, onları ailenin annesi ve bakıcısı olgusundan mahrum etmemeye çağırıyoruz.