Pazar, 15 Muharrem 1446 | 2024/07/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu

No: TN–BA–2017–MB–TR–11 H. 23 Muharrem 1439
M. Cuma, 13 Ekim 2017

Rejim Çocuklarımızı Öldürüyor

08 Ekim 2017 Pazar gecesi, Tunus Sahil Güvenliği, iki saatten fazla süren kovalamacanın ardından Tunus’tan İtalya’ya doğru olan yol alan ve 100 göçmen taşıyan bir tekneye çarptı. Çarpışma sonrası düzinelerce Tunus genci hayatını kaybetti. Sekiz ceset bulunurken, onlarcasının cesedi denizin derinliklerinde yok olup gitti. 38 genç ise kurtarıldı. Hemen harekete geçen rejimin borazan medyası, hükümeti paklarken, göçmen gençleri kınayıp gençlerin bu göçünü yasadışı ilan ederek, gençler için ağza alınmayacak sözler sarf etti. Ölümleri sanki kabul edercesine ölümlerden kurbanları sorumlu tuttu!

Öte yandan hükümet de sanki ölen gençler insan değilmişçesine olaya soğukkanlılıkla yaklaştı. Ölümleri kınayan seslerin artması üzerine Savunma Bakanlığı, olayın nedenini araştırmak üzere bir soruşturma komisyonu kurulduğunu bildirdi. Malum, hükümetin benzer olaylar için soruşturma komisyonu kurması, failleri yargı karşısına çıkarmak yerine davaları sumen altı etmek içindir. Kazanın nedeni ne olursa olsun, (ister kurtulanların dediği gibi sahil güvenlik çarpmış olsun, isterse yetkililerin açıkladığı gibi çarpışma olsun) rejimin bu iğrenç olayı ele alış biçimi şunu teyit etmektedir:

1- Rejim, insanların hayatını küçümseyip hiçe sayarken, hükümet de kurbanları kınayarak onları yasadışı göçmen olarak niteliyor. Hâlbuki rejim, özellikle 2014 yılından sonra ülkeyi kasıp kavuran bu göç dalgasının baş sorumlusudur. Çünkü işlerin güdülmesini ihmal etti. Bütün politikaları, sömürgeci güçler ve IMF’nin talimatlarını uygulamaya yöneliktir. IMF, yetkilerin dondurulmasını emrediyor, yetkiler donduruluyor, bütçe açığının hafifletilmesini istiyor, vergiler artırılıyor. Harcamaların azaltılması talimatını veriyor, sübvansiyonlar kaldırılıyor... Ardışık hükümetler ise bütçeyi dengelemenin ve sömürgeciliği hoşnut etmenin matematiksel denklemini yapıyorlar. Halk en sona geliyor. Bu yüzden kendilerini yoksullaştıran ve önlerindeki bütün umut kapılarını kapatan bu rejimin sefaletinden kaçıp bilinmezliğe doğru yelken açmak Tunuslu gençlerin en büyük derdi haline gelmiştir.

2- Yoksulluk, işsizlik ve düşük gelirin tek nedeni, Tunus rejimi ve yöneticileridir. Allah Subhânehu ve Teâlâ, bu ülkeye yeterince zenginlik bahşetmiştir. Ama yöneticiler, sömürgeci şirketlerinin o zenginlikleri yağmalamasına izin verdiler. O servetleri vampirler ve halk hırsızlarından geri almak isteyen gençler yöneticilerin baskısına maruz kaldı. Rejim, zorba Zeynel Abidin’e karşı çıkan halk ya da Tatavin, Kubbeli, Kerkennah, Buhacele ve Sevasi şehirlerindeki göstericiler karşısında kendisini korumak için devrime madrabazlık yaptı. Cumhurbaşkanı, zorla ya da öldürerek protestocuları önlemek için zengin bölgelerin askeri bölge ilan edilmesini emretti.

3- Sahil güvenliğin denizde iki saat boyunca ölümüne kaçak göçmen teknesini takip etmesi, Hizb-ut Tahrir’in defalarca dile getirdiği şu söylemi teyit etmektedir; Tunus rejimi, Avrupa ülkelerinin uşağı, güney Avrupa sınırının muhafızıdır. (Hatta büyük olasılıkla takipte kullanılan sahil güvenlik botu, Avrupa ülkelerinin bir hediyesidir)

4- Rejim, sömürgeciliğe hizmette orduyu kullanıyor. Sömürgeci Avrupa ülkelerinin güvenliğini korumak için subay ve askerlerimizi muhafız ve gece bekçisi yapıyor.

Ey Müslümanlar! Tunus’taki kapitalist demokratik rejim, aldatma ve sahte vaatler yoluyla sömürgeci ülkelerin çıkarlarına hizmet etmek için dayatıldı. Bu rejim ne sizi ne de işlerinizi zerre kadar umursamıyor. Dahası ihmalkârlığı yüzünden ya da cezalandırmak için sizi öldürüyor. İhmalkârlığı, kusur ve kötü hizmeti onlarca kardeşinizin hayatına mal olmuştur. Bu rejim tepemizde olduğu sürece engin denizlerde hayatını kaybeden 60 gencimiz ne ilk ne de son olacaktır.

Ey Zeytune ve Ukbe b. Nafi ülkesi Müslümanları! Allah Subhânehu ve Teâlâ katında bir Müslümanın kanının saygınlığı Kâbe’nin saygınlığından daha üstündür. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لزوال الدنيا أهون عند الله من قتل مؤمن بغير حقAllah katında dünyanın yok olması, haksız yere bir müminin öldürülmesinden daha ehvendir.Ülke ve zenginliklerini sömürgeci kâfire satan yönetici kılıklılardan ümidini kesip haysiyet ve hayatını korumak umuduyla Allah’ın arzında yollara düşenler, kanun karşıtı ya da intiharcı olarak mı addediliyor? Ne söylerse söylesin ya da gerekçesi ne olursa olsun gençlerin ölümünden öncelikli olarak rejim sorumludur. Bunlar denizde kendilerini ölüme attılarsözü kendisine fayda etmeyeceği gibi teknedekileri günah keçisi olarak sunmak da onu günahtan muaf tutmayacaktır. Gençlerin yurtdışına kaçmasının faktörü ne olabilir? Zenginliklerini ve mallarını düşmanlara peşkeş çekenler acaba kimler?

Ey onurlu ve izzetli bir yaşam arayan Müslüman gençlik! Bu otorite ve rejimden umudunuzu kesip onurlu bir yaşam arama çabalarınız yüzünden sizi kınayacak değiliz, ancak nereye gidiyorsunuz? Avrupa’ya göç ediyorsunuz, hâlbuki Avrupa sizin düşmanınızdır, ülkenizi sömürüyor. Dün babalarınızı ve atalarınızı katletti, bugün de ülkenizde söz sahibidir. Tepenize sizi öldüren, zenginliklerinizi peşkeş çeken ajan “yöneticiler” dikti. Avrupa’ya göç ediyorsunuz, hâlbuki Avrupa, kaçıp yollara düştüğünüz kapitalist rejimin mimarıdır. Avrupa’ya göç ediyorsunuz, oysa organizeli suç örgütleri, kullanmak ve ticaret yapmak için akbabalar gibi sizi gözetliyorlar...

Ey devrimci Müslüman gençlik! Yiğitçe duruş sergileyip zorba Bin Ali’nin ülkeden kaçmasına neden olan siz değil misiniz? Evet, tiranı ülkeden kaçırdınız ve bazı yandaşlarının da bir süreliğine ortadan kaybolmalarına neden oldunuz. Ama (demokrasi ve kapitalist) hayatınızı yozlaştıran, hâlâ baki ve devam eden bu rejimi, sadece yürüyüşler yoluyla ya da orada burada polis karakollarını yakmakla değiştiremezsiniz.

Bilin ki gerçek değişim, bu yozlaşmış rejimin kökünü kazımak ve ajan yöneticileri de çarptıkları tekne üzerinde sömürgeci efendilerine göndermekle olur. Sonra da izzet ve onurunuzu barındıran yüce İslam sistemini yönetim mekanizmasına koymak, Allah’ın Kitabı ve Rasûlü’nün Sünnetine göre işlerinizi güden, kanlarınızı koruyan, ülkenizi savunan, zenginliklerinizden sizi faydalandıran Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Halifesine biat etmekle olur.

Ey subaylar ve askerler! Ey Tunusun evlatları! Siz, açgözlü her düşmandan bu yüce ülkeyi korumak, kardeşlerinize kalkan ve siper olmak üzere Allah’ın kitabı üzerine yemin ettiniz. Bu yönetici kılıklı ajanlar, düşmanların güvenliğini sağlamak ve çıkarlarını korumak için sizi kullanıyorlar. Eğer onlara itaat ederseniz, sizi kardeşlerinize hasım kılarlar da onları öldürür ya da aşağılarsınız. Onların sömürgecilik uzantısı bir avuç Batı ajanı ve sermayedarını korumak için sizi kalkan yaptıklarını daha fark etmediniz mi? Onlar ki bazılarınızı günah keçisi ilan etmekten, halkınızın ve kardeşlerinizin ölüm sorumluluğunu sizin üzerinize atmaktan asla çekinmezler.           

Ey subaylar ve askerler! Ey kahraman mücahitlerin torunları! Koruduğunuz bu rejimin, din düşmanlarınıza hizmet etmek için sizi katil ve cani yaptıklarını daha fark etmediniz mi?

İslam dininin hükümlerine uyarak halkın ve ümmetin safında yer almanızın, Allah’ın Kitabı ve Peygamberin Sünneti ile hükmedecek, Müslümanların kanını koruyacak, sömürgeciliği kovacak, ülkenizi geri alacak olan Hizb-ut Tahrir’li gerçek yöneticilere dayanak olmanızın zamanı gelmedi mi?

إِنَّ فِي ذَلِكَ لَذِكْرَى لِمَنْ كَانَ لَهُ قَلْبٌ أَوْ أَلْقَى السَّمْعَ وَهُوَ شَهِيدٌŞüphesiz ki bunda kalbi olan yahut hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır.[Kâf 37]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 71345949 / 21430700
http://www.ht-tunisia.info/ar/
Fax: 71345950
E-Mail: [email protected]

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER