Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu

No: YMu2013BAu20132012u2013MBu2013TRu20130012 H. 5 Raceb 1433
M. Cumartesi, 26 May 2012

-Basın Açıklaması- Yemen'deki İktidar Rejimi, Hala Günahında Pervasızlaşmaktadır

Yemen'deki iktidar rejimi, bazı basın organları yoluyla 21.05.2012 pazartesi Sebin Meydanı'ndaki patlama günündeki intihar bombacısı olarak Emîruddîn el-Verâfi'nin ismini tekrarlayıp durmaktadır! Halbuki hala hayatta olan Emîruddîn el-Verâfi, haberi öğrendikten sonra avukat kardeşiyle birlikte patlamanın olduğu "Sebin Meydanı'na" gitmiş ve İçişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüşmüştür. Zira soruşturma komisyonunun önünde, patlama eylemi hakkındaki olayla ilgili rapor kaydedilmiştir.

Ancak el-Verâfi'nin ismi, aynı medya organları tarafından ertesi gününe, yani 22.05.2012 Salı gününe kadar intihar bombacısı olduğu şeklinde tekrarlanmaya devam etmiştir. Buda ailesinin, bir kez daha ona eşlik etmeye sevk etmiştir. Ancak bu defa yetkililerle görüşmesi ve olayla ilgili son bir rapor kaydetmeleri için başkent sekretaryasına kadar eşlik etmişlerdir. Fakat İçişleri Bakanlığı, "patlamanın üçüncü günü", yani 23.05.2012 Çarşamba günü, "Güvenlik Medya Merkezi" internet sitesi yoluyla Emîruddîn el-Verâfi'yi intihar saldırısı eyleminin uygulayıcısı olarak ilan etmiştir! Hatta 23.05.2012 Çarşamba gece saat 11'e kadar da siteden silmemiştir. Buda Yemen'de günlük olarak yayınlanan el-Ulâ Gazetesi'nin, 24.05.2012 Perşembe günkü 429. sayısında haberi tekrar etmesine ve detaylarını ortaya çıkarmasına neden olmuştur.

Emîruddîn el-Verâfi'nin ailesi, gerçeği söylemekten vazgeçirmek ve medya organlarına konuşmak yoluyla güvenlik birimlerini ifşa etmesini engellemek için iktidar rejimi tarafından ağır bir baskıya maruz kalmış ve ailesine, oğullarının herhangi bir cezai sorumluluktan kurtulmasının sessiz kalmalarına bağlı olduğunu ulaştırmıştır!

Görünen o ki İçişleri Bakanlığı; biriminin, gerçekleşmesinin ardından suça açıklık kazandırmadaki hızının ve etkisinin boyutunu ortaya çıkarmak için Emîruddîn el-Verâfi hakkında kasten yanıltıcı beyanda bulunmuş ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı patlaması olayında meydana geldiği gibi gerçeği ortaya çıkarmak yerine onu gizlemek için insanların zihinlerini, Sebin Meydanı patlamasının sözde intihar saldırısı sonucunda olduğuna ve başka bir şeyden dolayı olmadığına yönlendirmek için de çok çalışmıştır.

Yemen'deki insanlar, uzman olmayan aşağılık güvenlik biriminin, insanlar husumetlerinin çözümü için yardım talebinde bulunmak amacıyla kendisine ulaştığında insanlara eziyet vermede acayip usta bir yöntem uyguladığının ve onları, kendilerine başvurmak zorunda olmadıklarına, dahası sorunlarını kendi aralarında karşılıklı rıza ile çözmelerine sevkettiğinin farkındadır.

Ayrıca insanlar, Sebin Meydanı'ndaki patlamanın soruşturmasının sonucunun, 03.06.2011'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki patlamaların sonucuna benzer şekilde olacağını önceden bilmektedirler ki buda bu ikisinin arkasında aynı cihet durduğu içindir. Zira her iki olaya da yerel soruşturmacıların yanı sıra Amerika Federal Soruşturma Bürosu Ekibi [FBI]'da katılmıştır. Nitekim Cumhurbaşkanlığı Sarayı olayındaki soruşturmalar, olay, olay yeri olan Cumhurbaşkanlığı mescidinin içerisine dikilen beş şişenin patlaması sonucunda olduğu şeklinde sonuçlanmıştır ki bu ise patlamanın siyasî suikastlarda kullanılan Fogaz tipi roketin patlaması neticesinde olduğu şeklinde söylenen soruşturmaların sonucuna aykırıdır. Dolayısıyla böylece insanlar için yürütülen soruşturmaların detayları gizlendiği gibi ona erişimleri de engellenmiştir.

İnsanlar, kendilerine kimlerin hükmettiğini biliyorlar mı? Adalet şartları da dahil insanların işlerini gözeten bir kimsenin İslam ile karakterize olmasının manası nedir acaba? Dolayısıyla onların suç mahallinde değil güven mahallinde olması gerektiği gibi bugün akmasından dolayı hiçbir ağırlığı olmayan kanlarını koruyacak olan İslam'ın hükümlerine de bağlanılması gerekmektedir. Sebin Meydanı'nda meydana gelenler ise buz dağının sadece görünen kısmıdır.

İslam'ın tatbik edilmesi, işe yaramaz ellerin sadece Yemen'deki değil bilakis bütün yeryüzündeki Müslümanların kanlarından uzaklaşmasının garantörü olacaktır. Dolayısıyla Yemen'deki iktidar rejimi, kendi başından başkasını kurtarmayacak ve insanları, geçmişte olduğu gibi şeri hükümlere göre değil de kendi çıkarlarını gerçekleştirmek için Batı'nın isteklerine göre gözetmeye devam edecektir. Aynı şekilde insanlar, rejimin devrilmesinin ve değişmesinin anlamını çok iyi bilsinler ve rejimi devirmek ve onun yerine Hilafet'i kurmak için çalışsınlar ki böylece saf yaşamlarının bulanmasının ardından mutlu bir şekilde yaşasınlar ve dünyanın şerifine ve ahrette de Allah'ın ecrine nail olsunlar. Nitekim Allahuteala, şöyle buyurmaktadır: يا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ  "Ey iman edenler! Allah ve Resulü sizi size hayat veren şeye davet ettiği zaman icabet ediniz." [Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 735417068
http://www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: yetahrir@gmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER