Pazartesi, 23 Muharrem 1446 | 2024/07/29
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu

No: YMu2013BAu20132015u2013MBu2013TRu201307 H. 11 Cumâde’s Sânî 1436
M. Salı, 31 Mart 2015

Basın Açıklaması Husiler, Kararlılık Fırtınası Operasyonunu Kınayan ve İç Yüzünü Deşifre Eden Bildiriyi Dağıtan Hizb-ut Tahrir'li Bir Genci Tutukladılar

Husi milisler, Amran iline bağlı Rada kasabasında, kasabanın okullarından birinde müdürlük yapan 43 yaşındaki Mutahhir Ahmed Râşit'i tutukladılar. 30 Mart 2015 Pazartesi günü evinde tutuklanan, ardından Amran iline sevk edilen Ahmed, Hizb tarafından yayınlanan şu başlıklı bildirinin ardından tutuklandı: "Ve Nihayet Ajan Yöneticilerin Uçakları Harekâta Başladı Ama Nereye? Düşmanlar İle Savaşmak Yerine Müslümanları Öldürmek İçin!" Bildiride şöyle deniliyordu: "Ajanların uçakları ve savaş gemileri Yahudilere saldırmak yerine Yemen'i yerle bir etmek üzere kapsamlı bir harekât başlattılar. Oysa Yahudiler onlara Sebe'den çok daha yakındır! Bu operasyonun gerekçeleri arasında işgal altında olmadığı halde Müslümanların kıblesini korumak olduğunu söylemek, gerçekten işgal altında olan, imdat çığlıkları atan ve yardım için ağlayan Müslümanların ilk kıblesini ise kaderine terk etmek ne trajikomiktir! Ajanların uçakları, sömürgeci kâfirlerin projelerine hizmet etmek için Yemen'e doğru süzülürken, Müslümanların en azılı düşmanı tarafından işgal edilen mübarek toprakları kurtarmak için uçaklar motorlarını dahi çalıştırmıyor!"

Husiler ve bazı siyasi güçler, yönetici, parti, grup ya da gruplara yağcılık ve yardakçılık yapmaksızın kafaları çatlatırcasına hakkı ortaya koyan Hizbin bu bildirisinden rahatsız oldular. Oysa Hizb hayatı boyunca Batı ve onun ajan ve yönetici uşaklarının, bunlarla birlikte hareket edenlerin, kim olursa olsun ister fark etsin isterse etmesin onların kollarına atılanların planlarını deşifre etmek, bu planlardan insanları sakındırmak ve yerine göre de nasihat etmekteydi. Hizbin tek hareket noktası şeriattır. Tavır ve seyrinde sadece Şeriata bağlanır. Hizb, tarafların çatışmasına Batının Müslümanlar arasında fitne ateşini tutuşturmak için cansiperane çalıştığı kokuşmuş mezhepçilik çerçevesinden bakmaz. Aksine olaylara bakış ve analizi, derin ve aydındır. Olayları olduğu gibi tanımlar. Her ne kadar Yemen'de çatışmanın ilgili tarafları acı gerçeği ve doğru nasihati sevmeseler de.

Hizb, bildiride Yemen'deki çatışmanın gerçek yüzünü, çatışmanın ajan taraflarını ve bu çatışmanın Anglo-Amerikan uluslararası bir çatışma olduğunu açıkladı. Bildiride şöyle dedi: "Amerika, zorla Yemen'e hâkim olmaları için İran üzerinden Husileri nitelikli silahlarla destekledi. Çünkü Amerika, siyasi ortamın çoğunlukla İngiliz yardakçıları ile dolup taştığını biliyordu. Husiler, Yemen'e hâkim olabilecek güce sahip olduklarını düşündüler. Bu nedenle istediklerini kanun yoluyla almak için Cumhurbaşkanı Hadi'yi kuşatma altına aldılar. Hadi de onların istediği kanunları onaylıyor, ama kanunun yürürlüğe girmesini oyalayarak alttan alıyordu. Bunun üzerine Husiler, Cumhurbaşkanı Hadi'yi zorunlu ev hapsine aldılar. Fakat Hadi kaçmayı başardı. Aden'e gitti, Husiler de peşinden onu takip ettiler. Hadi yine kaçtı. Böylece zaman uzadı, Husiler çıkış yolu bulamadılar. Ama yine de ilerlemelerini sürdürdüler. Ele geçirdikleri bölgelerde birlikte hareket ettikleri Salih'in yandaşları dışında halk tarafından kabul görülmediler. Salih ise Hadi'ye karşı zafer kazandıklarında pastadan pay kapmak, başarısız olduklarında, hatta başlarına hafif bir şey geldiğinde ise onları kendi başlarına terk etmek için onlarla birlikte hareket ediyordu. Bunun göstergeleri gün ışığı kadar açıktır." Sonra Hizb bildiride Kararlılık Fırtınası adında Husilere karşı düzenlenen operasyonun vakıasını analiz ederek şöyle diyordu: "Amerika, uşağı Husilerin bir ikilem içinde olduğunu fark etti. Ülkeye iyice yayıldılar, kontrol edemiyorlar artık. Geriye de dönemiyorlar. Bu yüzden Amerika, sınırlı askeri operasyon ile onları bu çıkmazdan kurtarmak ve böylece bir taşla iki kuş vurmak istedi. İnsanların zihninde saldırgan olan Husileri bir an da mazlum konumuna düşürecek ve her zaman ki gibi tek başına elde edemediği uzlaşıya ulaşmak için zoraki müzakere ortamı oluşturacaktı. Olup bitenler takip edildiğinde bu açıkça görülebilir. Zira Suudi Arabistan askeri operasyon öncesi Amerika ile istişare yaptı. Aktif askeri rol üstlenen Amerikan ajanlarıdır, özellikle de Suudi Arabistan Kralı Selman ve Cumhurbaşkanı Sisi'dir. Diğer Körfez ülkeleri, Ürdün ve Fas'a gelince, her zaman ki gibi Amerika ile yarışan İngiltere'nin mevcut siyasi rolüne ne kadar da çok uygundur. Zira İngiltere, aile fotoğrafında yer almak, planlanan müzakerelerde en azından bir koltuk kapmak ve nüfuz pastasını paylaşmak istiyor. Hâlbuki kapsamlı askeri operasyon bazen müzakere kapısını açabilir bazen de açmaz. Hatta olayları iyice çetrefilleştirebilir. Ateşi, bir zamanlar mesut bahtiyar olan Yemen'i yangın yerine dönüştürebilir. Yemen'in mesut bahtiyar olduğu o günler çok da uzak değildir... O gün saf ve tertemiz topraklara ajan ve sömürgeci kâfirler ayak basamıyorlardı."

Biz, Husiler de dâhil İslami hareketlerin pek çok mensubunun samimi olduğunu biliyoruz. Ancak devletlerarası konum ve ajan yöneticilerin durumuna vakıf olmadan tek başına samimiyet yeterli değildir. Eğer Husiler ve Yemen ve bölgede çatışan taraflar, ajan olarak nitelenmekten sokranıyorlarsa, o zaman kavramın anlamına bir baksınlar. Ajanın, bilsin veya bilmesin düşmanların planlarını gerçekleştiren kimse olduğunu göreceklerdir. Bu kimseler şunu bilsinler ki Hizb-ut Tahrir gençleri, Allah Subhânehu ve Teâlâ dinini üstün kılana dek Allah'a tevekkül ederek O'nun vaadini gerçekleştirmek için bu uğurda yürüyeceklerdir. Ya Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet kurulacak ya da bu beden bu baştan ayrılacaktır. Yine bilsinler ki Hizb-ut Tahrir gençleri, bu ümmetin emin bekçileridir. Onlar, Allah'ın izniyle bu ümmeti tek bir kelime üzerinde toplamak, safları birleştirmek, tefrikayı tarihe gömmek, düşmanları deşifre etmek, İslami yönetimi ikame etmek, hak sözüyle meydan okumak ve Müslümana da nasihat etmek için ümmete liderlik edeceklerdir. Bu, Allah'a zor değildir. Mutahhir Râşit derhal serbest bırakılmalıdır. Her tutuklunun tutuklu kaldığı süre bir zulümdür. Oysa

وَاللّهُ لاَ يُحِبُّ الظَّالِمِينَ "Allah zalimleri sevmez." [Ali İmran 57]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 735417068
http://www.hi.zat.one
E-Mail: [email protected]

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER