حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
No: YM–BA–2015–MB–TR–16 |
H. 11 Zilhicce 1436 M. Cuma, 25 Eylül 2015 |
Bayramı Masum Müslümanların Kanını Bulayanlara: Bilin ki İslam, Sizin Cürümlerinizden Beridir
Ne hazindir ki bazıları, bayram günü hem de bayram namazında Müslümanları katletmeyi Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya yaklaşmak olarak algılıyorlar. Yemen, uluslararası çatışmanın gölgesi altında iktidar dizginlerini elinde tutanlar ile iktidarı ele geçirmek isteyenler arasında büyük bir fitneye sahne oluyor. Ama bundan daha büyük fitne kurgulanıyor. San’a’daki el-Belili caminde vatandaşlar bayram namazına durduktan sonra düzenlenen çifte intihar saldırısında ilk belirlemelere göre en az 25 kişi hayatını kaybetti ve birçok kimse de ağır yaralandı. İnternet üzerinden yapılan açıklamada, bu saldırıyı Yemen’deki IŞİD militanları üstlendi. Bu saldırı, Allah’ı öfkelendiren, İslam’a ve Müslümanlara hizmet etmeyen, aksine İslam düşmanlarına hizmet eden, mevcut fitneyi daha da körükleyen bir saldırıdır.
Haber ajanslarının aktardığına göre, eş zamanlı olarak Ta’iz şehrinde bayram namazı kılan vatandaşlar bombalara maruz kaldılar. Saldırıda en az yedi kişi hayatını kaybetti. Ölü ve yaralı sayısının artmasından korkuluyor. Hadi yanlısı güçler, bu olaylardan Husi milisleri ve Salih’i suçladılar. Büyük bir günde, mübarek Kurban Bayramı gününde böyle bir saldırıya kalkışmak korkunç bir suçtur. Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya karşı savaş açmak, insanları camilerden ve farzların edasından alıkoymaktır. Zira insanlar, artık camilere gitmekten korkuyorlar. Saldırganlar ise Müslümanların kanını akıtarak Allah’a yaklaşmanın hesabını yapıyorlar. Aslında bu saldırılar ile büyük şeytana ve diğer Batılı ülkelere yaklaşıyorlar. Kurban keserek kan akıtmak yerine haram bir cana kıyıyorlar. Hem de haramlığı çok daha büyük, cürmü de çok daha şiddetli olan bir günde... Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem, veda haccında Müslümanların kanını akıtmaktan şiddetle sakındırmıştır. Bu bağlamda şöyle buyurmuştur:
لا ترجعوا بعدي كفارا يضرب بعضكم رقاب بعض “Sakın benden sonra birbirinizin boyunlarını vuran kâfirler gibi olmayın.” İslam ümmeti, şuan mücrim Batının tasallutu altındadır. Batının ajan yöneticileri ve gruplar ise uluslararası çatışmanın yakıtıdırlar. Uluslararası toplum, bu çatışmaya mezhepçilik kisvesi giydirmeye çalışıyor. Taraflar birbirleri ile çatışıyor ve savaşıyor. Bunun farz olduğuna dair fetvalar veriliyor. Camiler ve minberler, insanlara İslam’ın hükümlerini öğretme, İslam’ı hâkim kılma ve İslam Devletini kurmak için çalışmaya davet etme, birbirlerinin kanının akıtmanın haramlığı konusunda Müslümanları uyarma, onlara veda haccını ve veda haccında geçen hükümleri hatırlatma makamı olması gerekirken, zalimler, cami ve minberleri Müslümanları öldürmeye teşvik ve mezhepçilik fitnesini körükleme makamı olarak kullanıyorlar. Hatta en ücra köşeden hacıların akın akın geldiği Beytullah ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’inminberi dahi bundan beri değildir!
Kokuşmuş mezhepçilik söz konusu olunca, çatışan taraflar ve onların oportünist âlimleri, heva ve heveslerine göre cihadı farz kılan fetvalar yayınlıyorlar. Ama Mescidi Aksa ve temiz kutsal toprakları gaspçı Yahudilerin pisliğinden kurtarmak söz konusu olunca, aynı kişiler bir anda dilsiz kesiliveriyorlar. Hatta onlardan bazıları, ümmeti ve ümmetin ordularını sağduyuya davet ediyorlar. Müslümanlara ve onların kutsal yerlerine yardım etmekten beri duran yöneticileri haklı göstermek için çaba sarf ediyorlar. Gaspçı Yahudiler ile savaşı terörizm olarak görenlerin ikiyüzlülüğü ve suçu ise daha ağırdır!
Ey Müslümanlar!Ey Yemen halkı!
İktidar için çekişenler ve Yemen’in servetleri üzerinde çatışanlar, günlerinizi berbat, bayramınızı bedbaht eylediler. Hayatın her alanında sizi krizden krize sürüklediler. Hatta sömürgeciliğe davetiye çıkardılar, ülkeyi bölünme ve parçalanmak ile yüz yüze bıraktılar. Bu yüzden haydi, doğru değişim için çalışın. Bu durumdan tek kurtuluşunuz budur. Hatta ümmetin ve bütün dünyanın kurtuluşu budur. İstediğimiz, etrafında toplanmaya ve yardım etmeye davet ettiğimiz değişim, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet projesidir. Hizb-ut Tahrir, zalimler karşısında hak sözü söyleyen tutuklular ve şehitlerin öncüsü olarak bu proje uğrunda değerli ve enfes her şeyi feda etmeye davet ediyor. Hilafet öyle bir projedir ki onda Rabbin rızası ve dinin izzeti vardır. Kelimeler bir, saflar yekvücut olur. Kanların akıtılması önlenir, demagoglar susturulur.
Biz, tüm İslam ümmetinin, masum Müslümanları öldürenlerin hürmet etmediği geçmiş kurban bayramlarını tebrik ediyoruz. Ayrıca Mina’daki elim izdiham nedeniyle hayatını kaybeden hacılara, bayram namazı kılarken öldürülen vatandaşlara, otoriter zalimlerin cezaevlerinde, onların İslam’a ve Müslümanlara karşı yürüttükleri savaş ve çatışmada şehit düşenlere Allah’tan rahmet diliyoruz.
Ne olursa olsun Kurban Bayramınız kutlu olsun. Allah’tan temennimiz odur ki, Yemen halkı ve tüm İslam ümmeti, bir daha ki bayrama Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin gölgesi altında İslami yönetimle kavuşurlar. Bu, Allah’a hiç de zor değildir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Yemen Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 735417068 http://www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: yetahrir@gmail.com |