22 Ramazan 1437/27 Haziran 2016 Pazartesi akşamı, Hadramevt eyaletine bağlı Mukalla ili bir dizi eş zamanlı patlamalarla sarsıldı. Patlamalar, Mukalla şehrinde Hadi ve hükümeti taraftarı el-Hadrami özel kuvvetlerine bağlı askeri ve güvenlik noktalarını ve Fut bölgesindeki Hadramevt Tugayı’nı [eski askeri istihbarat binası] hedef aldı. Patlamalar sonucunda Hadi ve hükümeti taraftarı onlarca ordu mensubu ölürken yaralananlar da oldu. Saldırganlar, iftar programı için bir araya gelen ordu mensuplarının bu anından istifade ettiler. Bazı medya sitelerine göre patlamaları sözde IŞID üstlenmiştir. Mukalla kentinde daha önce de Hadi kuvvetlerine bağlı askeri karargâhları hedef alan benzeri patlamalar meydana gelmiş, patlamaları yine IŞID üstlenmişti!

İslam’a göre bu acımasız patlamalar haramdır. Patlamalar, saldırganların hiçbir ahlaka sahip olmadığını gösterir. Zira iftar programı için bir araya gelen kurbanların bu anından istifade edip şeytani yöntemlerle hunharca katliam işlediler. Kurbanlar, saldırganlarla aynı fikirde olmayabilir, ajan yöneticiler taraftarı asi günahkârlar olsalar da ancak oruçlu Müslümanlardır.

Bu acımasız patlamalar, Amerika’nın çıkarlarını gerçekleştirmek için BM’nin Hadi hükümetine uyguladığı baskılar ile aynı zamana denk gelmektedir. BM, Özel temsilcisi İsmail Velid Şeyh Ahmed aracılığıyla yaptığı açıklamada, çatışma tarafları arasındaki krizi çözmek için BM’nin yol haritası sunmak üzere olduğunu duyurdu. Ancak yol haritasını reddeden Hadi ve hükümetinin bu tavrından ötürü Velid Şeyh, taraflara yol haritasını sunmayı sürekli erteliyor. Velid Şeyh tarafından açıklanan yol haritasının bazı maddelerini gözden geçiren bir kimse, yol haritasının Amerika ve Husilerin çıkarına, İngiliz ajanı Hadi ve hükümetin aleyhine olduğunu görür. Açıklandığı gibi yol haritası, Husileri meşrulaştırmaktadır. Yol haritası, silahların tesliminden ve kontrol altında tutulan şehirlerden çekilmeden önce Husiler ile ortak hükümet kurulmasını öngörüyor. Husilerin yükümlülükleri ve darbenin tekrarlanmamasına ilişkin gerçek güvenceler içermiyor.

Belirtilmesinde fayda vardır ki Yemen IŞİD’i, sadece isimden ibaret bir örgüttür. Bütün hunharca katliamların maymuncuğudur. Böylece IŞİD, BM’nin sunmayı planladığı yol haritasını paçavraya çeviriyor. Bunu istismar eden BM de Hadi ve hükümetinden tavizler koparmak ve kontrolü altındaki bölgelerde artan terör bahanesiyle BM baskısı altında bu tavizleri kabul ettirmek istiyor.

Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti, kan emici ve ümmeti ahmakça fitneye sürükleyen bu tür akılsız örgütlerin ortaya çıkmamasının yegâne garantörüdür. İşte Hizb-ut Tahrir bu Hilafeti benimsemekte ve onun aracılığıyla hedefini gerçekleştirmek için çalışmaktadır. Ayrıca Hilafet, Anglo-Amerikan uluslararası çatışmaları sona erdiren ve ahmak taraflarca pazarlanan projeleri çöpe gömen etkili bir çözümdür.

Ey Yemen halkı!

Bilin ki kana susamış BM, size dayatmak istediği çözümler için daha fazla kan emmek istiyor. Hâlbuki bu çözümler, sadece bir serap ya da daha fazla savaş ve kan demektir. Onun için bu çözümleri, şakşakçıları ve onları referans gösterenleri reddedin. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’le çalışın. Ajan yöneticilerin ortaya attığı hayali akılsız örgütler deformasyonu sakın dikkatinizi Hilafetten saptırmasın. Bu örgütler, İslam akidesi ve hayat sistemini şeytanlaştırmaktadır. Ve bilin ki zamanı gelen fikrin karşısında hiçbir güç duramaz. Allah Subhânehu ve Teâlâ bize yeter. Ancak O’ndan yardım ister ve O’na tevekkül ederiz.