Pazartesi, 23 Muharrem 1446 | 2024/07/29
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu

No: YM–BA–2017–MB–TR–08 H. 2 Zilka’de 1438
M. Salı, 25 Temmuz 2017

Husi Milisler, Bir Hizb-ut Tahrir Gencini Serbest Bırakmamak İçin Direniyor ve Onu Zorla Saklı Tutuyorlar

Husi milisler, Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti üyesi 37 yaşındaki Neşvan Cessar’iyi hâlâ gözaltında tutuyorlar. Neşvan, başkent San’a’da cami imamlarını ziyaret ve bazı faaliyetler sonrası 8 Nisan 2017 Cumartesi günü gözaltına alınmıştı. Ziyaretinde imamlara 28 Receb 1342/3 Mart 1924 yılında Hilafetin yıkılışını hatırlatan Cessar, bölgesel ve yerel uşaklarla ülkede yaşanan İngiliz-Amerikan çatışmasından kurtuluş keyfiyetine ilişkin derde deva İslami projeyi arz ediyordu. Sömürgeci çatışma nedeniyle Yemen halkı, fitne, ölüm, yıkım, kıtlık, hastalık ve çeşitli felaketlere maruz kalmış, kurumlar felç olmuş, hizmetler tamamen durmuştu. Yedi aydır maaşlar ödenemiyor.

Serbest bırakılması için ailesi, Sanaa’daki yetkililer ile yoğun temasa geçtiler. Temas sonrası yetkililer, tutuklunun durumunu gözden geçirmek ya da mahkemeye çıkarmak için siyasi güvenlik birimlerine talimat verdiler. Ancak sorumsuz ve bilinçsiz milisler, bu talimatlara uymadı. Kaldı ki Husilerin, Ali Salih’e bağlı Kongre partisinin kanadı ile kurdukları hükümetin de hiçbir değer ve nüfuzu yoktur. Bu hükümet, sadece hükümet dışı kurum ve kuruluşlardan emirler alan Husi milislerin çehresini güzelleştiren bir dekoratif bir süstür. 

İnsanları kaçırmak, işkence yapmak, ailelerin bilgisi ve adil yargılama olmadan uzun süre onları saklamak, korkakça ve kalleşçe bir eylemdir. Bu korkakça eylem, ülkenin bu milisler altında yaşadığı iflas ve kaosun bir yansımasıdır. Buna ek olarak mahkûmlar, insana insan olarak yakışan bakımdan yoksundur. Mahkûmlara sadece öldürmeyecek kadar iaşe veriliyor. Gereken tıbbı tedaviyi alamıyorlar. Kötü koşullar ve mahkûm çokluğu nedeniyle cezaevlerinde hastalıklar kol geziyor. İslam’a göre esirlere en güzel şekilde davranmak farzdır. İşkence veya ortadan kaldırmak ya da zarar vermek ve onları İslam’a zorlamak haramdır. Hal böyleyken Husilerin gözaltında tuttukları kimselere ne demeli? Onlar, Müslümandır ve çoğunun suçu veya mahkûmiyeti sabit olmuş değildir. Sonra sözde genel af ve yasaları, af komisyonları nerde?

Biz, suçlu oldukları kanıtlanmamış mazlum tutukluların bir an önce serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Çünkü İslam’a göre insanları terörize etmek, İslam Devletinin Müslüman ve Gayrimüslim tebaasına karşı casusluk yapmak caiz değil. İslam’ın kurulmasını farz kıldığı devlet, ancak harbi devletler ile ilişkileri kanıtlanmış kimseleri cezalandırır. Sistemleri sömürgeci Batı ve onun bozuk hadaratından türetilen cumhuriyetçi ve İslam temeline dayanmayan bu varlıklar cezalandıramaz. Her kim insanların işlerini gütmek istiyorsa, evlere kapılardan girmek zorundadır. İnsanlara musallat olup laik, demokratik, cumhuriyetçi proje ve mezhepçilik naraları atarak Batının peşine takılmak yerine Yemen halkını İslam’dan türetilen ve İslam’a dayalı kendine özgü projesine ikna etmelidir. Batının peşine düşüldüğü zaman Allah’tan yardım istenmez. Böyle kimselerin sunduğu proje,  İslam ve hayatın işlerini tedavi eden İslami sistemlerden büsbütün beridir. Kaldı ki bu tür kimseler, önceki sistemleri değiştiremezler. Aksine davranışları daha pervasız, daha küstah ve daha bozuk olur...

Ayrıca biz, Neşvan Cessar kardeşin derhal salıverilmesini istiyoruz. O, karanlıktan beslenen yarasalar gibi değildir. Bilakis hak sözü taşımak için gecesini gündüzüne katan biridir. Ülkeyi krizden kurtaracak bir proje sunan biri, övgü ve takdiri hak eder, cezaevi, işkence ve suçlamayı değil. Hizb-ut Tahrir, partiler arasında tanınan bir partidir. Hem de küresel bir partidir, dünyada 40’tan fazla ülkede faaliyet göstermektedir. Fiziksel eylemlerde bulunmaz, silah taşımaz, kaos, suikast ve benzeri eylemler yapmaz. Çünkü bu eylemler, devletin kuruluş metoduna aykırı eylemlerdir. Hizb, İslam temeline dayalı bir partidir ve Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in metodunu takip ederek Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet altında Müslümanların birliğini gerçekleştirmek için çalışır. Nebevi değişim metodunda topluma karşı silah kullanmak yoktur. Aksine önce kitle kurulur, kültürlendirilir, fikri mücadele ve siyasi çatışma yoluyla da kitle toplumu kendi düşüncesine ikna etmeye çalışır. Allah Subhânehu ve Teâlâ davetine zafer ve hâkimiyet ihsan edene dek güç ve kuvvet ehlinden nusret talebinde bulunur. Hizb, Celil Âlim Takiyüddin En Nebhani (Allah rahmet eylesin) tarafından 1953 yılında Kudüs’te kurulduğundan beri bu metot üzerinde devam etmektedir. Hizb-ut Tahrir, hayırlı bir gruptur ve ümmetin kalkınma projesidir. Ulusalcı, milliyetçi, mezhepçi, ırkçı veya bölgesel bir parti değildir... Hizb, İslam temeline dayalı bir partidir. İnandığı akide müminleri kardeş yapar. Müslümanlar arasındaki anlaşmazlığı artıran, güçlerini kemiren, ülkelerini yakıp yıkan sloganlara aldırış etmez. Ancak ne yazık ki burada bu sloganlara inanan ve Yemen halkı arasında onlara teşvik eden kimseler var. Bugün bu savaşlar, kaos, huzursuzluk, tutuklamalar ve fitneler, sömürgeci Batının Müslüman ülkelerde hedeflerine erişme arzusunun bir parçasıdır. Hâlbuki ülkede savaşan taraflar arasında devam etmekte olan çatışma, gerçekte sömürgeci siyasi bir çatışmadır. Büyük güçler özellikle İngiltere ve Amerika bu çatışmayı destekleyip beslemektedir. Bu iki güç, Yemen’in zenginlikleri üzerinde ve nüfuz etmek için aralarında çatışmaktadır.

Allah Subhânehu ve Teâlâ zalimlerin yaptıklarından habersiz değildir. Senelerce bu zalimliklerine mazlumluk giysisi giydirmiş olsalar da. Allah Subhânehu ve Teâlâ, mühlet verir, ihmal etmez. Bazılarının bazıları üzerinde hâkimiyet kurmasına olanak verirse, sadece bu, onları sınamak ve ne gibi eylemde bulunacaklarını görmek içindir. Bir grubun insanlara musallat olması, iflas ve başarısızlığın en fecisidir. Bu grup, Allah’ın kendisine hâkimiyet verdiğini sanır. Sonra iktidar ve egemenlik hırsı, iğrenç yüzünü gösterir. O grubu ifşa eder, kusurlarını ortaya çıkarır, attığı sloganlarda onu sınava tabi tutar. Ki aslında bu sloganlar, sahtedir ve sadece Müslümanlara karşı kılıç gibidir.

Kuşkusuz Hizb-ut Tahrir, hakkı hâkim kılmaya devam edecek ve hak için çalışacaktır.Nice yöneticiler, Hizbi davasından alıkoymak için çalıştı, ama alıkoyamadı, hak dava öylece devam etti. Hizb, yakında Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti kuruluncaya dek cahilleri yenilgiye uğratan bir sabır ve sükûnetle hedefine doğru adım adım ilerliyor.

وَاللّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَـكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ  “Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.” [Yusuf 21]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER