31 Temmuz 2021’de KUN.UZ sitesi, “Rus Silahlı Kuvvetleri Merkez Askeri Bölgesi’nden askeri personelin, Surkhan Draya eyaletindeki Tirmiz kentinde Özbekistan-Rusya ortak askeri tatbikatına katılmak üzere Özbekistan’a geldiğini bildirdi. Özbekistan Savunma Bakanlığı bunu kamuoyuyla paylaştı. Bu askeri tatbikat 30 Temmuz-10 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. Tatbikata, Rus ve Özbek silahlı kuvvetlerinden yaklaşık 1.500 asker katılacak. Afganistan’daki durumun gittikçe kötüleşmesinin ardından böyle bir tatbikat gerçekleşiyor. Hükümet güçleri ile Taliban savaşçıları arasındaki gerilim tırmanıyor. Rus askeri personelin Tacikistan-Afganistan sınırı yakınında gerçekleşen tatbikata da katıldığını belirtmek gerekir.

Kendisini eski Sovyetler Birliği’nin mirasçısı olarak gören Rusya, Orta Asya ülkelerini arka çiftliği olarak görüyor. Bu yüzden diğer sömürgeci güçlerin, özellikle Amerika’nın bu “çiftliğe” girmesine karşı çıkıyor. Amerika’nın askeri üslerini Orta Asya’ya, özellikle de Afganistan’dan çekilmesinin ardından Özbekistan ve Tacikistan’a kaydırmasını istemiyor. Rusya Dış İstihbarat Servisi Başkanı Sergey Narışkin, “Rusya, Afganistan’a komşu ülkelerin ABD’nin askeri üslerini bölgeye konuşlandırmasını kabul etmeyeceklerini umuyor” dedi. Rusya, Amerika’nın Afganistan’dan ön kapıdan çıkmayı, Türkiye ve Pakistan’daki ajanlarının işbirliğiyle arka kapıdan tekrar geri girmeyi amaçladığını çok iyi biliyor. Örneğin, 23-27 Mart 2021 tarihleri arasında Tirmiz şehrinde gerçekleşen Türkiye-Özbekistan ortak askeri tatbikatı, bu hedefe doğru atılan adımlardan biridir. Moskova, ABD ve NATO güçlerinin Afganistan’dan çekilmesinden sonra Türk askerlerinin Afganistan’da kalmasını istemiyor.

Orta Asya bölgesi Amerika için de önemlidir, bu yüzden, Amerika bu bölgeyi yalnızca Rusya’ya bırakmak istemiyor. Örneğin, Amerika bunu eski başkan Clinton döneminde kamuoyuna duyurdu. O zaman ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi olan Strobe Talbot da bunu doğruladı. Talbot, “Bu bölge 233 milyar varil petrol rezervi barındırıyor. Bölge, Amerikan çıkarları açısından çok hayati bir bölge olarak kabul ediliyor. Bu yüzden 21 yüzyılın enerji stokları, Rusya’nın hâkimiyetine bırakılamaz.”dedi. Tabii ki Rusya, Amerika ile politik veya ekonomik olarak rekabet edecek çapta değil. Çünkü ideolojisi, ekonomik ve devasa askeri olanakları olan bir Sovyetler Birliği değildir. Ancak yine de Rusya, avını tamamen kaybetmemeye çalışıyor.

Rusya’yı ABD etkisinden daha fazla korkutan bir diğer güçlü faktör de, bu bölgede artan İslami uyanıştır. Rusya, Hizb-ut Tahrir’in Afganistan’da çalışmalar yürüttüğünü çok iyi biliyor. Taliban’ı doğru yöne yönlendirebilir. Dolayısıyla Afganistan’da Hilafet Devleti kurulabilir! Bu nedenle, Orta Asya’daki Rusya’nın askeri operasyonlarına bu perspektiften de bakılmalıdır.

Bunun için Orta Asya’daki Müslümanlar, ancak İslam’la izzet ve zafere ulaşacaklarını bilmeliler. Sömürgeci kâfirler ve bölgedeki ajanlarının planlarını açığa çıkaran Hizb-ut Tahrir’deki oğullarını ve kardeşlerini desteklemeliler. O zaman ümmetin bu karanlıklardan İslam’ın aydınlığına çıkmasına katkıda bulunacaklardır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}