Zerka gencine yapılan saldırı, Ürdün toplumunun duygularını sarstı. Suç işlemeye alışık bir suç çetesi, güvenlik güçleri ve yargı kurumunun gözleri önünde güpegündüz iğrenç bir suç işledi. Hem de Ürdün rejiminin insanların güvenlik ve emniyetinden dem vurduğu bir zamanda. Yoksulluk, işsizlik ve açlık zirvelerde. Emniyet ve güvenliğin müjdecisi olamaz. Yine hukukun üstünlüğünden bahsediliyor. Suç, zulüm ve düşmanlık üreten bu despot ve Tağuti insan yapımı kanunda bile üstünlük yoktur.

Gerçek şu ki, tüm bunların nedeni, Allah’ın Şeriatının yokluğudur ve İslam hükümlerinin uygulanmamasıdır. İslam, Allah’ın bizim için seçip beğendiği dindir. Politik, ekonomik ve sosyal hayatımızı düzenleyen, toplumu, bireylerini ve tüm bileşenlerini koruyan sistemler, kanunlar ve hükümler içerir. Hayatı güvenli, huzurlu, bozgunculuk ve bozgunculara karşı kapalı, suç ve suçluluğu kovucu bir hayat yapar. Güvenliğimiz Rabbimizin Şeriatının uygulanmasındadır.

أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللّهِ حُكْماً لِّقَوْمٍ يُوقِنُونَ  “Onlar hâlâ cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Kesin olarak inanacak bir toplum için, kimin hükmü Allah’ınkinden daha güzeldir?”^{[Maide 50]}

Cinayet, adam kaçırma, onur ihlalleri ve acımasız işkence gibi büyük suçlar, -bugün insanları seçimlere katılmaya çağıran- yasama meclisinin yaptığı bu yozlaşmış insan yapımı mevzuatın bir meyvesidir, bu suçlar için verimli topraktır. Bu mevzuat, insan hayatını korumaz, adaleti sağlamaz. Rızk ve eğitim temin etmez, hastaları tedavi etmez, enva çeşit yolsuzluk yayar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يُرِيدُونَ أَن يَتَحَاكَمُوا إِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ أُمِرُوا أَن يَكْفُرُوا بِهِ وَيُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَن يُضِلَّهُمْ ضَلَالاً بَعِيداً  “Tâğut’un hükmüne başvurmaya kalkışıyorlar! Oysa onu inkâr etmekle emrolunmuşlardı. Şeytan da onları uzak bir sapıklığa çekmek istemektedir.”^{[Nisa 60]}

Suç işlemeye alışık suçlular, nasıl özgürce dolaşabiliyorlar? Rejim ve güvenlik aygıtının gözleri önünde, yargının uyduğu mevzuat ve hukukun yetersizliği ve yolsuzluğu nedeniyle yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyorlar. Suçlulara göz yumuluyor, caydırıcı ve önleyici cezalar yok. Yasama ve halk arasında adaleti tesis etmekte yetersiz ve çaresiz kalan pozitif hukuk, çifte standart, güvenlik ve yargı yetkilileri hatta yasama meclisinin arabuluculuğu olmasaydı bunlar olabilir miydi? Sanki orman kanunlarına göre yaşıyoruz!

Rejimin güvenlik güçlerinin, Rabbimiz Allah’tır deyip gerçek güvenliği tesis etmek için İslam’ın uygulanması çağrısında bulunan dava erlerini takip etmeleri, kuşkusuz en iğrenç suçlardan biridir. Allah Subhânehu ve Teâlâ gerçek güvenliği Kuran’da şöyle açıkladı:

الَّذِينَ آمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُوا إِيمَانَهُم بِظُلْمٍ أُولَٰئِكَ لَهُمُ الْأَمْنُ وَهُم مُّهْتَدُونَ  “İman edip de imanlarına zulmü (şirki) bulaştırmayanlar var ya; işte güven onların hakkıdır. Doğru yolu bulmuş olanlar da onlardır.”^{[Enam 82]} Dahası, dava erlerini tutukluyorlar. Kadınları ve çocuklarına terör estiriyorlar, evlerinin saygınlığını ihlal ediyorlar, suçlular ve bozguncular üretiyorlar, yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyorlar. Ne önleyici ne de caydırıcı cezalar söz konusu. Allah Subhânehu ve Teâlâ muhkem kitabında şöyle buyurdu:

وَلَكُمْ فِي الْقِصَاصِ حَيَاةٌ يَا أُولِي الْأَلْبَابِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ  “Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız.” ^{[Bakara 179]}

Ey İnsanlar! Ey Ürdün halkı! Sizi bu pozitif hukuku, çürük insan yapımı sistemi mezara gömmeye, radikal ve kapsamlı bir değişim yapmak için çalışmaya, Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeye, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurmaya çağırıyoruz. Hilafet, aranızda adaleti tesis edecek, zalimlerden intikam alacak, İslam ve Müslümanlar üstün olacaktır. Bütün insanlar, İslam’ın yönetimi altında güvenli, huzurlu ve istikrarlı bir yaşam süreceklerdir.