Ürdün’de çeşitli güvenlik güçleri, Hizb-ut Tahrir gençlerinin evlerine bir dizi zorba baskınlar düzenledi. Baskınlar sırasında kadınları ve çocukları terörize ettiler, izinsiz evlere girdiler, evlerde arama yaptılar, kitaplara, bilgisayarlara, cep telefonlarına ve bir dizi gencin resmi üniversite belgelerine el koydular. Ayrıca Rabbimiz Allah diyen ve dosdoğru olan bazı aileleri haksız yere darp ettiler, komşularını korkuttular. Biz kimseye Allah adına tezkiye edecek değiliz.

Bu baskıcı kampanya sonucunda Halid El-Aşkar (Ebu El-Mutaz) ve Muhammed Ebu El Asal tutuklandı ve şuan genel istihbarat servisinde tutuluyorlar. Görünüşe göre son zamanlarda bir grup gencimizin başlattığı ve ümmetin evlatları arasında yayılan, okyanustan körfeze kadar birçok insanın etkileşime girdiği Filistin belgesini imzalama kampanyası, Ürdün’deki rejimi kızdırıp öfkelendirmiştir. Belgenin imzalanması çağrısında bulunduğu husus şudur:  “Mübarek toprak Filistin’in bir santiminden bile ödün vermeyiz, vazgeçmeyiz. Herhangi bir antlaşma veya normalleşme sözleşmesi ihanettir, bizi bağlamaz, temsil etmez. Filistin’i kurtarmak ve korumak farzdır...”Öyle görünüyor ki bu kampanya, Ürdün rejiminin öfkesini ve nefretini kabarttı. Çünkü rejim, Yahudi varlık ile ilişkileri normalleştirmeye devam etmeyi ve Filistin meselesini nihai olarak tasfiye etmek isteyen sözde Trump anlaşması uyarınca tüm Filistin’i Yahudilere teslim etmeyi planlıyor.

Bu gençlerin güvenliği ve sağlığından rejim ve baskıcı birimleri sorumludur. Derhal serbest bırakılmalarını istiyoruz ve ümmete yalan söylemeyen bu öncü dava erlerini tutuklamaktan vazgeçmelidir. Tutuklamalar Hizb-ut Tahrir’i asla caydıramaz. Hizb, sömürgeci kâfir ve İslam dünyasındaki ajan yöneticilerin Filistin ve ümmetin diğer meselelerine karşı kurduğu entrikaya meydan okumaya devam edecektir. Ümmetin yanında yer alacak, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti projesini gerçekleştirmek için ümmetle birlikte ve ümmet içindeki yürüyüşünü sürdürecektir. Orduları mübarek Mescidi Aksa ve tüm Filistin’i kurtaracak, metamorfoz Yahudi varlığının kökünü kazıyacak, sömürgeci kafirleri Müslüman ülkelerden sonsuza dek kovacaktır.

وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ “Zulmedenler, hangi dönüşle döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.” ^{[Şuara 227]}