ABD Merkez Komutanlığı, Pazar günü Ürdün’de ortak askeri tatbikatın başladığını duyurdu ve Washington’un Orta Doğu’daki ortaklarına çeşitli tehditlere karşı ortak savunma yükümlülüğünü vurguladı. ABD komutanlığı yaptığı açıklamada, 4-15 Eylül tarihleri arasında sürecek askeri tatbikatın “bölgedeki en büyük askeri tatbikatlardan biri” olduğunu kaydetti.

Ürdün Ordu Sözcüsü Mustafa el-Hayari, 4 bin 300 asker ile bin sivilin katılımıyla bugünden başlayarak 15 Eylül’e kadar sürecek “Tetikte Aslan” tatbikatının, 8’i Arap, 17’si dost ülke olmak üzere (ev sahibi ülke olan ABD ve Ürdün’e ek olarak) 27 ülkenin katılımıyla başladığını ifade etti. 2011 yılından bu yana Ürdün topraklarında düzenlenen Tetikte Aslan tatbikatı, Ürdün silahlı kuvvetlerine ait çeşitli eğitim alanlarında, bir dizi okul ve eğitim merkezinde gerçekleştirilmektedir.

Ürdün rejimi ekonomik, siyasi, askeri ve güvenlikle ilgili emirlerine boyun eğmesi ışığında Ürdün rejimini stratejik bir müttefik gibi gören Amerika’yı hala dost ve ortak ülke olarak görüyor. İslam ümmet ve Ürdün halkı ABD’nin stratejik müttefikliğinden beridir ve Amerika’nın Ürdün topraklarındaki Ürdün silahlı kuvvetleriyle ortak askeri tatbikat düzenlemesini şiddetle reddediyor. Oysa Ürdün silahlı kuvvetleri, ülkeyi ve halkı gerçek düşmanlardan koruyacak bir güç olması gerekiyor. Mescid-i Aksa, Kudüs ve Filistin gaspçısı Yahudi varlığı ve arkasındaki Amerika ve Batının, genel olarak Müslümanların, özel olarak Ürdün halkının bir numaralı düşmanı olduğu artık kimse için bir sır değildir ve kamuoyu yoklamalarının vurgulamasına da gerek yoktur. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu: هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْ قَاتَلَهُمُ اللَّهُ أَنَّى يُؤْفَكُونَ “Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan) çevriliyorlar!”^{[Münafikun 4]}

Tüm Ürdün halkı, rejimin Amerika’ya sunduğu ve ülkenin kutsallıklarını, egemenliğini ihlal etmek, küçük büyük her şeyi gözetlemek için Ürdün’ü ardına kadar Amerikan güçlerine açan Amerikan-Ürdün ortak savunma paktını şiddetle reddetmektedir. Amerika bu anlaşmayla yetinmeyecek, askeri tatbikatlarına devam edecektir. On yıldır düzenlenen askeri tatbikatlar ile Amerika, ülkenin zayıf ve güçlü yönlerini belirlemektedir. Gelecekte belirlediği bu yönleri ABD, İslam ile mücadelede ve Müslüman ülkelerin zenginliklerini yağmalamakta kullanacaktır. Çünkü Amerika, Müslüman ülkelerde kendisine boyun eğen rejimlerin er ya da geç yıkılacağını, mücadelesinin ümmetle olacağını çok iyi biliyor.

ABD Tatbikat ve Eğitim Direktörü Binbaşı General Steven J.de Millano yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Eager Lion, kolay zaferler veya hızlı kazançlar sunmayan karmaşık ortamlarda faaliyet gösteren ortaklıklara ve duyarlı ortak güçlere bağlılığımızı gösteren çok yönlü bir olaydır. Tatbikat ABD Merkez Komutanlığının bölgedeki en güçlü ve güvenilir ortaklarından biri olan Ürdün Silahlı Kuvvetleri ile ABD askeri ilişkisinin en önemli olayıdır.” sözlerine yer verdi. De Millano “Askeri ve teknolojik gelişmelere ve yeniliklere ayak uydurmak için bu tatbikatların her yıl yenilenmesi gerektiğini de” sözlerine ekledi. Açıklamasında Steven J.de Millano “Bu yıl 10’uncusu düzenlenen askeri tatbikatta uzun menzilli bombalama, hayali düşmanlardan gelen siber tehditlere karşı savunma, kurumlar arası iletişim ve koordinasyon, terörle mücadele becerilerinin geliştirilmesi, entegre hava ve füze savunma senkronizasyonu” ifadelerine kullandı.

Amerika, dünyanın birinci devleti olarak kendisiyle rekabet edecek tehlike ve riskleri savuşturmak için belirlediği siyasi stratejisinde, dünya ülkelerini Ukrayna savaşı ve Çin provokasyonu gibi bölgesel savaşlarla oyalıyor ve çıkarlarının yörüngesinde dönen güçlerle ittifak kuruyor. Müslüman ülkelerde ise, Müslümanların yeteneklerini ve ordularını çıkarlarına ulaşmak için gelecekte yüzleşme ve çatışma gerektiren bir durum için kullanıyor. Böylece Afganistan ve Irak’taki yenilgisi ve can kayıplarından sonra özellikle İslam’la ve Raşidi Hilafet Devletinin dönüşü ile ümmetin kalkınma projesiyle mücadelesinde Müslümanların çocukları mızrak başı olacaktır. Hilafet, ABD’yi ortadan kaldırabilecek, dünya halkları üzerindeki gaddarlığına ve küstahlığına son verebilecek tek küresel tehdittir. Bu amaçla ABD, Filistin sorununun çözümü için sözde iki devletli çözüm de dâhil olmak üzere küresel sorunları çözme gibi bir niyet kesinlikle taşımıyor.

Ey Müslümanlar! Ey Ürdün halkı! Sömürgeci kâfir Amerika’nın güvenliğimizle oynaması, Müslüman çocuklarımızı ve ordularımızı sömürgeci çıkarları için kullanması şeran ve insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetin herhangi bir kriterine göre caiz değildir. Amerika, düşman ülkedir, Müslüman ülkelerde Müslümanları katletmekte ve yok etmektedir. Müslüman orduları Müslümanları savunmak ve ülkelerini korumak içindir, düşmanlarına hizmet etmek ve ajan rejimleri korumak için değildir. Bu ordular, Allah yolunda cihat için hazırlık yapmak, kutsallıklarını kurtarmak ve sömürgeci kâfiri tüm biçim ve şekilleriyle İslam ülkelerinden kovmakla meşgul olmak yerine uşak rejimleri korumak için değildir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَأَعِدُّوا لَهُم مَّا اسْتَطَعْتُم مِّن قُوَّةٍ وَمِن رِّبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدُوَّ اللَّهِ وَعَدُوَّكُمْ “Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar Allah’ın düşmanı ve sizin düşmanlarınızı yıldırmak üzere kuvvet ve savaş atları hazırlayın.”^{[Enfal 60]}

Müslüman ordularının Amerika, İngiltere, Fransa ve düşman kuvvetleriyle birlikte Tetikte Aslan tatbikatına katılmaktan kaçınması, Raşidi Hilafet Devleti kuvvetlerinin çekirdeğini oluşturmak için birleşmesi şeran farzdır. Hilafet, İslam ümmetine şeref ve haysiyetini iade edecek, işgal altındaki ülkeleri kurtaracak, sadece Müslümanlar için değil, tüm dünya halkları için adalet ve rahmet getirecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا عَدُوِّي وَعَدُوَّكُمْ أَوْلِيَاءَ تُلْقُونَ إِلَيْهِم بِالْمَوَدَّةِ وَقَدْ كَفَرُوا بِمَا جَاءَكُم مِّنَ الْحَقِّ “Ey İman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin. Siz onlara sevgi gösteriyorsunuz. Hâlbuki onlar size gelen hakkı inkâr ettiler.” ^{[Mümtehine 1]}