Çarşamba, 18 Şevval 1446 | 2025/04/16
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu

No: RD-BA-2025-MB-TR-07 H. 14 Şevvâl 1446
M. Cumartesi, 12 Nisan 2025

Müslümanlar Tek Bir Ümmettir ve İslam, Onlara Gazze Halkına Yardım Etmelerini Farz Kılar, Ancak Yöneticilerimiz, Orduları Seferber Etme Gevşekliklerini Ulusal Kimlik Söylemleriyle Örtmeye Çalışıyorlar

Suçlu Yahudi varlığının, Gazze ve Batı Şeria’da gerçekleştirdiği korkunç ve acımasız soykırım savaşı, başta Amerika olmak üzere uluslararası toplumun desteği ve özellikle Filistin’e komşu ülkelerdeki yöneticilerin gizli işbirliğiyle hız kesmeden devam ediyor. Bu zulüm karşısında öfkesi kabaran halklar, düzenledikleri gösteri ve yürüyüşlerle ümmetin ordularına Gazze’deki kardeşlerine yardım etmesi için çağrıda bulunuyorlar. Halkın haklı taleplerine kulak tıkayan rejimler, bu yükselen seslerin tehlikesini iliklerine kadar hissediyorlar. İfade özgürlüğü edebiyatı yaptıkları halde öfkesi kabaran halkı baskılarla, tutuklamalarla ve mahkemelerle susturmaya çalışıyorlar. Resmi beceriksizliği eleştiren birkaç cılız sesi alıp medyada şişirdiler, güya ulusal kimliğe saldırılıyormuş gibi bir algı yaratarak duygusal manipülasyona başvurdular. Böylece tek bir Müslüman halkın farklı gruplarını birbirine düşürmeyi ve dikkatleri Yahudi varlığı ile onu destekleyen Amerika gibi barbar düşmanlardan başka yöne çekmeyi amaçladılar.

Ürdün Başbakanı, Meclis Başkanı ve Senato üyeleriyle birlikte rejim yanlısı bir grup yazar ve din âlimi, ulusal kimlik, ulusal kurumlar ve onurlu görevlerine yönelik eleştiriler hakkında açıklamalar yaptılar. Örneğin Başbakan, “Ulusal politikalarımız ve hedeflerimiz dışında kalan plan ve kararların pazarlanmasına ya da devletin belirlediği yüksek çıkarlarımızdan ödün verilmesine asla müsamaha göstermeyeceğiz.” dedi. Meclis Başkanı da ‘Ordunun sembolizmine dokunulmasına asla izin vermeyeceğiz.’ ifadelerini kullandı. Bunlar, Ürdün’deki sorunlu ve istikrarsız siyasi rejimin, Yahudi varlığı ve Amerika ile yaptığı işbirliğini ifşa eden söylemleri bastırma girişiminden başka bir şey değildir. Zira Allah’ın orduların seferber edilmesi emrini yerine getirememenin acısı ve vicdan azabıyla kıvranan ümmet, yöneticilerden sınırların Allah yolunda cihat için açılmasını talep etmektedir. Meclis Başkanı aslında korkak Yahudilerle savaşmaktan alıkoyduğu ordunun arkasına sığınıyor ve ordunun duygularını ustaca manipüle ediyor. Oysa Ürdün halkı, ordusuna, onun savaş yeteneklerine ve Müslüman topraklarını savunma, Filistin’deki kardeşlerine yardım etme konusundaki kararlılığına güvenmektedir. Bu yüzden sürekli olarak ordunun gayretlerini bilemeye çalışmakta, Gazze ile Filistin halkına yardım için harekete geçmesi yönünde çağrılar yapmaktadır.

Ürdün rejimi, siyasi tarihinde Vadi Araba Anlaşması ile İsrail’i tanıma, onunla savaşmama, doğu sınırlarını koruma misyon ve görevini üstlenmiştir. Gazze’ye karşı yürütülen savaş boyunca bile Yahudi varlığıyla ekonomik ve güvenlik anlaşmaları hız kesmeden sürdürülmüştür. Diğer yandan Ürdün rejimi, Amerika ile işbirliğini, askeri, ekonomik ve güvenlik alanlarındaki bağımlılığını, ülkenin ulusal güvenliğinin ve özellikle varoluşsal güvenliğinin temel taşı olarak görmektedir. Özetle Ürdün, Amerika’nın politik talepleri (Filistinlilerin zorunlu göçü, Batı Şeria’nın ilhakı ve Gazze’nin yıkımı) ile Gazze’de olup bitenlere sessiz kalma ve sadece sembolik yardımlarla yetinme arasında sıkışmış durumda. ABD’nin yıllık yardımları ve kalkınma desteğini kesme tehdidiyle karşı karşıya. Diğer taraftan da Ürdün halkının Gazze’ye yardım için orduların harekete geçirilmesi, Amerikan üslerinin kapatılması ve Yahudi varlığı ile yapılan anlaşmaların feshedilmesi yönündeki eleştirileri ve taleplerinin baskısı altında bulunmaktadır. Ancak her zaman Yahudi varlığı ve Ürdün’ün varoluşsal yapısını sarsan Amerika’nın siyasi taleplerinin yanında yer almayı tercih etmektedir.

Ürdün’deki mevcut siyasi çizgiyi savunan ‘realist’ söylemler, kökleri İngiliz mandasına dayanan ve günümüzde ABD hegemonyasıyla devam eden bir teslimiyet geleneğinin ürünüdür. Bu zihniyet, Batı sömürgeciliğinin bölgedeki uzantısıdır. Gerçekliği temel alarak hedefler belirlemeye çalışanlar, eninde sonunda mevcut duruma uyum sağlayıp zamanın rüzgarına kapılmaktan kurtulamazlar. Unutmayalım ki, yöneticilerin Yahudilere olan bağlılığına ortak olanlar, ümmetin öfkesinden asla kurtulamayacaklardır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bugün imkânsız gibi görülen ölçütlerden hareketle bir yol çizdiğini unutmamalıyız. Nitekim Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

يا عَمُّ، واللهِ لَوْ وَضَعُوا الشَّمْسَ في يَمِينِي، والقَمَرَ في يَسَارِي عَلَى أَنْ أَتْرُكَ هَذَا الأَمْرَ حَتَّى يُظْهِرَهُ اللهُ أَوْ أَهْلِكَ فِيهِ، ما تَرَكْتُهُ “Ey amca! Allah’a yemin ederim ki güneşi sağ elime, ayı da sol elime verseler yine de bu davadan vazgeçmem, Ya Allah bu dini hâkim kılar ya da ben bu yolda yok olur giderim.”

Ey Ürdün halkı! Ey Müslümanlar! Medya ve hükümetin, ‘Ürdün’ün çıkarları’ ve ‘ulusal hedeflerimiz’ gibi parlak ama aldatıcı başlıklar altında yaptığı çağrılar, ancak İslam’ın tüm hükümlerini uygulayan ilahî bir İslamî sisteme uygun olması halinde samimi olabilir. Aksi halde İslam’ı yönetimden dışlayan ve hayatımızda hiçbir söz sahibi olmasını istemeyen laik bir anlayışla yapılan çağrılar gerçekçi olamaz. Bunun en çarpıcı örneği, yakın zamanda Ürdün Kadın İşleri Ulusal Komitesi Kanunu tasarısına ‘İslam Şeriatı hükümlerine uygun olarak’ ibaresinin eklenmesi önerisinin Ürdün Parlamentosu tarafından reddedilmesi gösterilebilir. Bu ibarenin eklenmesi şeriatın tam olarak uygulanacağı anlamına gelmediği halde yine de eklenmesi kabul edilmemiştir. Bu nedenle, sosyal medya ve medyada size tehditler savuran, yöneticilerin ağzıyla konuşan o çok sayıdaki yanıltıcı ve umut kırıcı sözde vaizlere aldanmayın. Çünkü yöneticilerin yalakaları olan bu kişiler, içinde bulundukları durumdan tamamen kopukturlar.

إِنَّمَا ذَٰلِكُمُ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ أَوْلِيَاءَهُ فَلَا تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ“İşte o şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korkun.” [Ali İmran 175]

Ey Ürdün Müslümanları! Kötülükler ancak farz olan görevlerin yerine getirilmesiyle engellenebilir, bu görevlerin askıya alınmasıyla değil. Allah yolunda cihat, şehitler ve fedakârlıklar gerektirse bile, saldırıları püskürtmenin ve başta Mescid-i Aksa, Kudüs ve tüm Filistin olmak üzere Müslümanların işgal altındaki topraklarını kurtarmanın yegâne yoludur. Statükoya teslimiyet ve boyun eğiş, başta Hilafet Devletinin yokluğu olmak üzere İslam ümmetinin başına sayısız felaket ve musibetler getirmiştir.

Kalplerimizde doğru imanı yeşertmek, yalnızca Allah’ın hakemliğini talep etmek, Yüce Allah’a beşerî hükümler ve parlamenter yasaları ortak koşmamak, Allah’ın kudretine iman etmek, O’ndan başkasını dost (veli) edinmemek ve günümüz Yahudileriyle savaşmanın ve bu savaşa hazırlanmanın zafer ve egemenliğe giden tek yol olduğuna ikna olmak biz Müslümanlar için kaçınılmazdır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انْفِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الْأَرْضِ أَرَضِيتُمْ بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلَّا قَلِيلٌ * إِلَّا تَنْفِرُوا يُعَذِّبْكُمْ عَذَاباً أَلِيماً وَيَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ وَلَا تَضُرُّوهُ شَيْئاً وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ“Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir. Eğer Allah, yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.” [Tevbe 38-39]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 
http://www.hizb-jordan.org/
E-Mail: info@hizb-jordan.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER