Çarşamba, 25 Muharrem 1446 | 2024/07/31
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu

No: RDu2013BAu20132013u2013MBu2013TRu20130010 H. 27 Cumâde’l Ûlâ 1434
M. Salı, 09 Nisan 2013

-Basın Açıklaması- Astsubay İbrahim El-Cerrah'ın Ölüm Olayı İle İlgili Davranış Üslupları Ürdün Rejiminin Alnındaki Yeni Bir Kara Lekedir

Ürdün rejimi, gaspçı Yahudi varlığını korumak ve ordu içerisindeki evlatlarımızı da bu varlığın İslam topraklarındaki yapay sınırlarına koruyacak bir muhafız kılmakla yetinmemekte, bilakis bunun da ötesinde gerek askerî emirlere karşı çıkma cezasıyla gerekse bu iğrenç eylemi reddetmeleri halinde üzerlerine terettüp edecek cezayla tehdit edilen evlatlarımızdan oluşan güvenlik personellerinin koruması sayesinde topraklarımızda güvenli ve itminan içerisinde dolaşan çekirgelerin ve domuzların kardeşleri olan bu sürüler için tam bir koruma sağlamaktadır. Nebilerinin Mesrası'nı ve ilk kıblelerini kirleten, topraklarını gasbeden, ailelerini ve kardeşlerini katleden kimseleri korumayı nasıl kabullenebiliyorlar acaba? Bu rezalete ve bu zillete kim dayanıp razı olabilir Allah aşkına?!

Ürdün rejimi, evlatlarımızı içine düşürdüğü bu kara lekeyle birlikte bu evlatlarımızla, Yahudilerin düşüncelerinin bulanmaması karşılığında sanki onların hiçbir kıymetleri yokmuş gibi muamele etmektedir. İşte kamu güvenliğinde çalışan bir Astsubay, bir dizi Yahudi turistlere eşlik ettiği bir sırada ve anormal şartlarda ölmüştür. Nitekim rejim, bu turistlerin güvenli ve mutmain bir şekilde çıkış yaptıkları sırada onların sözleri üzerine bir eklemede bulunmamış ve şüpheli ölüm olaylarında yapmış olduğu gibi ölünün ailesini teskin etmek ve onları hoşnut etmek için kısa süreliğine olsa bile onları tutuklamaya cüret edememiştir. Dahası olayın ardından daha soruşturma bile tamamlanmadan hızla onun ölümünde cinayet şüphesinin olmadığı açıklamasında bulunmak için koşuşturmuştur!

Ey Ürdün Müslümanları:

Rejimin, ölümün gerçek şartlarını ve koşullarını göz ardı eder bir davranışta bulunması, Müslümanların evlatlarının kanlarının onun nazarında ne kadar değersiz olduğunu göstermektedir. O halde Astsubay İbrahim el-Cerrah'ın ölüm olayı, sizin için bir ders ve ibret olsun. Çünkü bu rejime karşı sessiz kalmak, onun cürümüne ve zorbalığına devam etmesini ve evlatlarınızın da Allah'ın yaratıklarının en rezili ve çekirgelerin kardeşleri olan Yahudilere hizmetçi ve bekçiler olmalarını sağlayacaktır. Böylece evlatlarınızın kanları, Yahudilerin düşünceleri için bir günah keçisi olacak şekilde değersiz olarak heder olup gidecektir!

Nitekim eski rejim, kahraman asker Ahmed el-Degamese'nin yaptıklarını Ürdün Silahlı Kuvvetleri'nin alnındaki kara bir leke olarak nitelendirmiştir. Sonra o zamanki rejimin başı, teselli bulmak ve özür dilemek amacıyla Yahudilerin ayaklarının dibine diz çökmüştür. Bunu da bu kahramanın işini bitirmek için yapmıştır ki bu kişi hala müebbet hapis cezası yatmaktadır. Buna mukabil Astsubay İbrahim el-Cerrah'ın ölümüne de hiçbir önem verilmemiştir. Peki bu turistlerden birisi ölseydi nasıl olurdu acaba? Yine rejim, saatler içerisinde soruşturmayı kapatacak mıydı ki?

Ey Ürdün Müslümanları:

Sizlerin yapması gereken, evlatlarınızın Allah'ın düşmanı olan Yahudileri koruma ve onlara hizmet etme suçunu işlemelerini engellemektir. Çünkü bu, Allah'a ve resulüne ihanet etmektir. Nitekim Allahu Teâlâ, şöyle buyurmuştur:

إِنَّمَا يَنْهَاكُمُ ٱللَّهُ عَنِ ٱلَّذِينَ قَاتَلُوكُمْ فِى ٱلدِّينِ وَأَخْرَجُوكُم مِّن دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُواْ عَلَىٰ إِخْرَاجِكُمْ أَن تَوَلَّوْهُمْ وَمَن يَتَوَلَّهُمْ فَأُوْلَـٰئِكَ هُمُ ٱلظَّالِمُونَ "Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte onlar zalimlerin ta kendileridir." [Mumtehine 9]

Dolayısıyla şayet bu zalimi engellemez ve sizleri helak etmeden önce onun karşısında durmaz iseniz hem dünyanın aşağılanması hem de ahiretin azabı ile karşı karşıya kalacaksınız. Bu zilleti sizin üzerinizden kaldıracak olansa, izzetinizi ve onurunuzu kanatları altına alacak olan Hilafet Devleti'ni kurmak yoluyla İslam'ın sultanını yeniden geri getirmek için çalışmaktır. Zira yalnız bu şekilde Rabbiniz sizden razı olacaktır.

Allahu Teâlâ, şöyle buyurmaktadır:

إِنَّ الَّذِينَ يُحَادُّونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ أُولَئِكَ فِي الْأَذَلِّينَ  كَتَبَ اللَّهُ لأَغْلِبَنَّ أَنَا وَرُسُلِي إِنَّ اللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٌ "Allah'a ve Resulüne düşman olanlar, işte onlar en aşağılıkların arasındadırlar. Allah: Elbette ben ve elçilerim galip geleceğiz, diye yazmıştır. Şüphesiz Allah Kavî'dir, Aziz'dir." [Mücadele 20 21]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 
http://www.hizb-jordan.org/
E-Mail: [email protected]

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER