Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu

No: RD–BA–2017–MB–TR–09 H. 5 Şa'bân 1438
M. Salı, 02 May 2017

Ürdün Rejiminin Ceza Kanununda Yaptığı Reform Yırtık Pantolona Yama Yapmaktır!

Ürdün Bakanlar Kurulu, ceza kanununda değişiklik yapılmasını öngören yasa tasarısını meclise gönderdi. Meclise gönderilen yasa tasarısı, 476 maddelik ceza kanununun 170 maddesinde reform öngörüyor. Diğer bir deyişle yürürlükteki kanun maddesinin üçte birinden fazlası değişlik öngörülüyor. 1960 yılından beri ceza kanununda 24 kez yapılan değişiklik iki şeyi gösteriyor:

Birincisi: İnsan yapımı kanunlar, insan sorunlarını çözmekten acizdir. Bu da insan yapımı yasaları kusurlu ve karmaşık hale getiriyor. Pozitif hukukta reform yapmak veya artırmak ya da eksiltmek, mevcut sorunları çözmez. Ortaya çıkan yeni sorunlara çözüm de üretemez. Dahası uygulanan aynı yasadan bile hesapta olmayan yeni sorunlar doğar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

أَلَا يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُHiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.[Mülk 14] Fitneciler, ilahi yasaları terk edip yasama yapmanın bir suç olduğunun farkına varmak yerine kanunda reform ve değişiklik arayışına kalkışıyorlar. Allah’ın hükmü ve Şeriatına başvurmaktan ısrarla kaçınıyorlar. Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

فَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَيُوَفِّيهِمْ أُجُورَهُمْ وَيَزِيدُهُم مِّن فَضْلِهِ وَأَمَّا الَّذِينَ اسْتَنكَفُوا وَاسْتَكْبَرُوا فَيُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا وَلَا يَجِدُونَ لَهُم مِّن دُونِ اللَّهِ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًاİman edip Salih ameller işleyenlere gelince, onların mükâfatlarını eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha da fazlasını verecektir. Allaha kulluk etmekten çekinenlere ve büyüklük taslayanlara gelince; onları elem dolu bir azaba uğratacaktır ve onlar kendilerine Allahtan başka bir dost ve yardımcı da bulamayacaklardır.[Nisa 173]

İkincisi: Ürdün rejimi, insanların işlerini gütme mantığından hareket etmiyor. Bu yüzden kanun yapma ve yasalar ihdas etme hareket noktası, problemler için gerçek bir çözüm teşkil etmez. Aksine insanların maruz kaldığı sorunları, kendi eylemlerini meşrulaştırmak, insanların hak ve mallarına karşı işlediği suçları yasallaştırmak için kullanıyor. Dahası bu sorunları, İslam davasını taşıyan kimselerle mücadele etmek, İslam’ı suçlamak, rejim muhaliflerini veya hakkını arayanları bastırmak ya da yozlaşmış iktidar erkini eleştiren ve muhasebe edenlere karşı baskı uygulamak, Müslümanlara bakış açısını dayatan Batı ve kurumlarını razı etmek için kullanıyor. Tüm bunlar, bu değişikliklerde açıkça görülmektedir. Ürdün rejimi, para cezalarını iki katına çıkardı. Böylece ceza kanunu, insanların paralarını yağmalamak için yeni bir kaynak teşkil etmektedir. Dilediğini terör kapsamına sokmak için yaptığı yeni belirsiz ve kapalı elastiki terör tanımıyla terör kelimesinin anlamını genişletti. Bu sayede herhangi bir eyleme terör yaftası vurabilecektir. Özgün kanun metninde de belirtildiği gibi terörü “şiddet...” olarak tanımlamaktan kaçınan rejim, kasıtlı fiiller, tehdit veya ihmalifadelerini de terörün kapsamına aldı. Ayrıca Toplumsal barış ve güvenliği tehlikeye atmak, kamu düzenini ihlal etmek ve fitne çıkarmakgibi, isteğe bağlı belirsiz kavramlar kullandı. Bu, söz, makale ya da yorumlar nedeniyle partiler, sendikacılar, gazeteciler, yazarlar gibi toplum aktivistlerinin terör suçlamasına maruz kalacağı anlamına gelir. Kanun değişikliği, cezanın asgari sınırını on yıl olarak belirledi.

Ayrıca kanun değişikliği, yasadışı derneklerin cezasını geçici çalışma cezasına dönüştürdü. Bilindiği gibi rejim, İslami hayatı yeniden başlatmak ve İslam hükümlerini ikame etmek için çalışanları, özellikle Hizb-ut Tahrir’i “yasadışı dernek” olarak adlandırmaktadır. Hâlbuki Hizb, fiziksel eyleme başvurmaz ve davet çalışmasında şiddet kullanmaz. Metodu, motamot Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in metodudur. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem, ilk İslam Devletini kurarken hiçbir fiziksel eyleme başvurmamıştır. Hal böyleyken Hizb-ut Tahrir gençleri böyle bir suçlamadan dolayı yargılanıyorlar... Kanun değişikliği, protestoların cezasını da ağırlaştırdı. Devlet memurlarının grevlerini suç kapsamına koydu. Kâfir Batının rızasını elde etmek için bazı Batılı kurum ve kuruluşların taleplerini de reform paketine ekledi.

Özetle hem bu değişiklikler hem de özgün yasa, katmerli kötülüktür. Yasama suçu üstüne eklenen başka bir suçtur. Bu yüzden Ürdün Müslümanlarını bu rejime mani olmaya, dayatılan baskıcı zalimane kanunların önüne geçmeye davet ediyoruz. Çünkü sessiz kalırlarsa, Allah’ın Şeriatından başkasıyla hükmetmeye devam edecek ve kötülüklerinde giderek daha da azgınlaşacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ zalimlerin zulmü karşısında sessiz kalanlar hakkında şöyle buyurdu:

وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَّا تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنكُمْ خَاصَّةً وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِSadece içinizden zulmedenlere erişmekle kalmayacak olan bir azaptan sakının ve bilin ki Allah, azabı çetin olandır.” [Enfal 25] Müslümanlar bilsin ki tüm sorunların en elverişli çözümü, hayatın her alanında yaratıcının Şeriatını uygulamaktır. O halde Müslümanlar, bu rejim ve kuklalarını tarihe gömmeli, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışmalıdır.

مَنْ عَمِلَ صَالِحًا مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَىٰ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَنُحْيِيَنَّهُ حَيَاةً طَيِّبَةً وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَجْرَهُم بِأَحْسَنِ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَErkek veya kadın, mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükâfatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.” [Nahl 97]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 
http://www.hizb-jordan.org/
E-Mail: info@hizb-jordan.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER