Mısır’ın Şarm El Şeyh kentinde 50 Arap ve Avrupa ülkesinin katılımıyla ilk kez Arap-Avrupa zirvesi düzenlendi. 25 Şubat 2019’da Ulusal Medya Ajansı’nın bildirdiğine göre Başbakan Saad Hariri zirve öncesinde yaptığı açıklamada, “... Terörle mücadele her alanda yürütülüyor. Bunun güvenlikle ilgili kısmı da var, vatandaşların yaşam kalitesini yükseltmekle ilgili kısmı da. Terörle mücadele, güvenlik ve istikrara dayalı bir ekonomi inşa etmenin temelidir. İlk etapta Cumhurbaşkanı Es Sisi’nin buna odaklanması gerektiğini düşünüyorum. Bugün ziyaret ettiğim Mısır, iki ya da üç yıl önceki Mısır gibi değil. Bu, gurur duyulacak bir mesele. Lübnan’da bizde aynısını yapacağımız. İstihbarat, bilgi ya da terörle mücadele düzeyinde Lübnan ile Mısır arasındaki güvenlik işbirliği oldukça büyük. Bu şeyler oluyor ve İnşallah olmaya da devam edecek...” dedi.

Başbakan Saad Hariri’ye soruyoruz, bizi Mısır deneyimini Lübnan’a transfer etmekle mi müjdeliyorsunuz? Bu bir müjde mi yoksa bir tehdit ve gözdağı mı? Es Sisi liderliğindeki Mısır tecrübesinin başarısız olduğu, siyasi, ekonomik ve güvenlik alanında Mısır halkına yaşattığı sıkıntılar bir sır değil... Cumhurbaşkanı Es Sisi, örnek aldığınız anayasayı değiştirmek için devlet kurumlarıyla birlikte var gücüyle çalışıyor. 2022 yılından sonra da, yani üçüncü bir dönem daha cumhurbaşkanlığı yaparak, daha doğrusu 2034 yılına kadar yürütme ve askeri kurumun başında kalmak için uğraşıyor! Bu mu verdiğin müjde Sayın Başbakan?

Yoksa Es Sisi’nin 4 Haziran 2014’te iktidar gelmesinden bu yana aşırı pahalılık ve zamlar altında ezilen Mısır ekonomisiyle müjdeliyorsunuz? Dolar-Mısır Lirası paritesi 6.69 iken 17,99’a yükseldi. Bir litre benzin 1,85 Mısır lirası iken 6,75’e fırladı. Metro fiyatları yedi kat arttı. 1 liradan 7 liraya çıktı. Mutfak tüpü 8 liradan 50 liraya yükseldi... Artı iç borç, 1,4 trilyon liradan 3,6 trilyon liraya, dış borç ise 34,5 milyar dolardan 82,9 milyar dolara yükseldi... Gerçekten de, dediğiniz gibi Sayın Hariri, Mısır, iki ya da üç yıl önceki Mısır değil Bu mu gurur duyulması gereken mesele? Arap vatandaşların yaşamını iyileştirmek için bunları mı yapacaksınız?

Güvenlik konusuna gelince, istihbarat ve güvenlik işbirliği zaten mevcut, dahası size göre oldukça büyük! Sayın Başbakan, Mısır’ın evlatlarının kanları henüz kurumadı ve darağaçları henüz kalkmış değil. Körpecik gençler öldürüldü, anneler evlatlarını yitirdi, çocuklar yetim bırakıldı. Eşlerin feryadı figanları henüz dinmedi. Mısır’ın rezil rüsva güvenliği, cezaevleri ve gözaltı merkezlerindeki işkenceler, dünyadaki “insan hakları” goygoycularının öfkesi henüz dizginleyebilmiş değil! Allahu Ekber, Sayın Başbakan, bu mu müjdeniz... Evlatlarımız yargılanmadan hâlâ uzun yıllardır Lübnan hapishanelerinde yatıyor. Nerede kaldı sahtekâr seçim vaatleri? Hal böyleyken hem onları hem de bizi Mısır’ın güvenlik deneyimiyle mi müjdeliyorsunuz?

Bu muştular - vallahi - talihsizliğin habercisidir. Es Sisi ve rejiminin deneyimini kopyalamak Lübnan ve halkını felakete sürükleyecektir. Liderleri hariç Lübnan ve halkının yaşadığı darlık, baskı, yolsuzluk, devlet yokluğu sanki yetmiyor mu? Belki de verdiğiniz bu müjdeler, Nisan 2018’deki Cedar Konferansı sonrasında müjdelediğiniz 900.000 iş olanağına benziyordur!

Sayın Başbakan, siyaset, ekonomi ve güvenlik ile ilgili İslam’ın ilahi hükümlerini derinlemesine anlamak, uygulamaya çalışmak, Lübnanlıların krizini kökten bitirmek yerine daha kötü bir rejim arayışı içerisinde olduğunuzu görüyoruz. Hem de o kötü rejimin deneyimini Lübnan’a uygulamak için…

Lübnan’daki krizlerin çözümü, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet yönetimi altında İslam ümmetinin bir parçası olarak Lübnan’ı aslına rücu ettirmekle olur. Allah’ın izniyle bu yakın olacaktır.

يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا وَلَا يَغُرَّنَّكُم بِاللَّهِ الْغَرُور “Ey insanlar! Şüphesiz Allah’ın vaadi gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Sakın çok aldatıcı (şeytan), Allah hakkında sizi aldatmasın.” [Fatır 5]