بسم الله الرحمن الرحيم
Hilafet Devleti'nde, Elektronik ve Yazılı Medya Organları Siyaseti
Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, Hilafet Devleti'nde, Hilafet Devleti'nin medya organları üzerindeki denetim keyfiyetini belirleyecek olmasının yanı sıra canlı bir hale getirmek, sömürgecilerin planlarını ifşa etmede ve yöneticileri muhasebe etmede tam bir rol oynamasına imkan vermek ve asil İslam risaletini dünya çapında taşımak için destekleyecek olduğu elektronik ve yazılı medya organları siyasetini açıklayan ana hatlar sunmuştur.
Birincisi: Bilgi çağından faydalanmak.
Mevcut çağ, "bilgi çağı" olarak adlandırılmaktadır. Çünkü siyaset, ekonomi ve benzerlerini kontrol eden ana lokomotif, bilgidir. Bu yüzden özellikle [yazılı ve elektronik] medya organları, insanlar için genel görüşlerin oluşmasına imkan veren bilgilerin elde edilmesinde ana rol oynamaktadırlar. Aynı zamanda özel medya organları, güvenlik meseleleri ile ilgili yöneltici ilkeler ile sömürgeci planları ifşa etmek gibi bazı hususlarda devlete bağlı olacaktır.
Bundan dolayı Hilafet Devleti, medya organlarına yardım etmeli ve insanların işlerinin gözetilmesinde ve İslam davetinin yeryüzünün dört bir tarafına yayılmasında yardımcı bir rol oynaması için onu güçlü bir şekilde desteklemelidir. Çünkü bunlar, devlete ve İslam davetine ilişkin önemli meseleler hakkındaki bilgilerdir. Nitekim medya organları, Yargı Cihazı ve Ümmet Meclisi'nin olduğu diğer cihazlar gibi Hilafet Devleti'nin cihazlarından bağımsız bir cihaz olarak doğrudan Halife'ye bağlı olacaktır.
İkincisi: Şuandaki medya organları ve siyasî düşünceleri:
a-Şuandakine gelince; sömürgeci planları ifşa etmek ve yöneticileri muhasebe etmek yerine Pakistan liderliğindeki hainler, mâli baskı uygulamak ve medya kurumlarını kredilerden veya bağışlardan yoksun bırakmanın yanı sıra onları hükümetin propagandalarından yoksun bırakmak yoluyla Batılı planları uygulayıp desteklemeleri ve kendi hıyanetlerini gizlemeleri için özel medya organlarına baskı uygulamaktadırlar. Ayrıca bu hainler, özel medya organları sahiplerinin yanı sıra bu medya organlarında çalışan gazetecileri tehdit edip korkutmak için güvenlik birimlerinin personellerinden bir ordu konuşlandırmıştır. Hatta dürüst ve açık olan medyacıların geneli, bakış açılarını gizlemeye, sunmuş oldukları görüntüleri sulandırmaya veya gönüllü sürgüne başvurmaya zorlanmaktadırlar. Devlet medyasına gelince; hainler onu, ülkedeki Amerikan çıkarlarını garantilemek amacıyla kendilerinin borazanları olarak kullanmaktadırlar. Nitekim bunun sonucunda zamanın geçmesiyle birlikte devlet medya organları ile özel medya organları insanlar nezdindeki güvenilirliklerini kaybetmektedirler. Hatta insanların haber edinimleri ve görüşlerini oluşturmaları, sosyal medya organlarıyla sınırlı kalmaktadır.
b-Değerlerin yayınlanmasıyla ilgili olana gelince; nitekim hainler, toplumun Batı'dan ithal edilmiş fasit maddî değerlerle boğulması, Allahu [Subhânehu ve Teâlâ]'nın emirlerinin çiğnenmesine teşvik edilmesi, cinsler arasında gayri meşru ilişkilerin kurulması ve iffet elbisesinin çıkarılması için medyayı uygun bir araç olarak görmektedirler ve tüm bunları da özgürlük adına yapmaktadırlar! Dahası Müşerref döneminden bu yana toplumu bozan medya organlarının ahlakî düzeyi, muhafazakar medya organlarının dışlanmaya ve boykota maruz kalmaları derecesine kadar ulaşmıştır.
Üçüncüsü: Güç temelinde sistematik bir medya organının inşasındaki şerî yönler:
a-Hilafet, İslam'ın tüm dünyada egemen olmasına dönük yapılacak çalışmada yaşamsal bir rol oynamaları için özel ve devlet medya organlarını denetleyip destekleyecektir. Dolayısıyla medya organlarının ana rolü, İslam'ı güçlü ve dikkat çekici bir şekilde dünyaya tanıtmak ve inceleyip araştırmasının ardından halkları İslam'a girmeye ikna etmek olacaktır. Ayrıca İslam ülkelerini Hilafet râyesinin altına dahil etme sürecini kolaylaştırmada medyanın önemli bir rolü olacaktır.
Bunun yanı sıra (devlet ve özel) medya organları, insanların işlerinin beyyinat üzere olması için yaşamın çeşitli yönlerine ilişkin İslamî kültürün sunumuyla ilgilenecektir. Ayrıca medya organları, insanları istismar eden ve onları zilletin ve aşağılanmanın içerisinde boğan sömürgeci devletlerin planlarını ifşa etmenin yanı sıra dünyayı yok eden, gelişmiş ülkeler üzerindeki egemenliğini garantilemek için çatışmaları destekleyen ve buralarda iç savaşı alevlendiren ülkelerin ilke ve politikalarını ifşa etmek için de çalışacaktır.
Uluslararasına gelince; medya organları, tüm insanlığa uygun fikrî bir liderlik olması ve beşerî rejimler tarafından zulme uğrayan insanlığın yoluna ışık tutacak bir meşale olması itibarıyla İslamî Devletin hakikatini açıklayacaktır.
ادْعُ إِلِى سَبِيلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُم بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ "Rabbinin yoluna, hikmet ve güzel öğüt ile davet et ve onlarla en güzel şekilde cedelleş." [en-Nahl 125]
Hizb-ut Tahrir'in, her alanda İslam ile yönetebilecek geniş bir hazırlığı ve deneyimi olduğu gibi Hizb-ut Tahrir'in, medya organlarını denetlemeye ve onun işlerini idare etmeye ehil kılacak net bir vizyonu da bulunmaktadır. Ayrıca şuan onun, ister İslamî olsun ister İslamî olmasın dünya çapında yayın yapan geniş ve küresel bir Medya Bürosu ağı da bulunmaktadır. Zira bu medya büroları, hizbin faaliyetleri ve çeşitli konulardaki bakış açıları hakkında bilgiler sağlamaktadır. Ayrıca bu bürolar, medyasal ve kültürel çok geniş üsluplar üretip benimseyerek fotoğraf, dergi ve gazete kasetleri yayınladığı gibi birçok web siteleri ve birçok şeyler kurmasının yanı sıra bu bürolar, Raşidî Hilafet Devleti'nin kurulmasının ardından da aynı ivmeyle çalışmaya devam edeceklerdir.
Hizb-ut Tahrir, Anayasa Mukaddimesi'nde 103 sayılı maddeyi benimsemiştir: "Medya Organı; dahilde, kötülüğü uzaklaştıran ve güzelliği barizleştiren kaynaşmış ve güçlü bir İslamî toplum inşa etmek için, hariçte ise İslam'ın azametini ve adlini, ordusunun kuvvetini, beşerî nizamın fesadını, zulmünü ve ordularının vehnini gösterir bir şekilde İslam'ı barışta ve savaşta öne çıkarmak ve İslam'ın ve Müslümanların maslahatına hizmet etmek üzere, devletin medya siyasetini belirleyip infaz etmekten mesul olan bir dairedir."
Ayrıca "Hilafet Devleti'nin Cihazları" kitabında şöyle geçmektedir: "Hilafet Devleti kurulduğunda, şerî hükümlere göre devletin medya siyasetinin genel hatlarını beyan eden bir kanun yayınlanacaktır. Devlet, bunun gereğince, İslam'ın ve Müslümanların maslahatına ve Allah'ın ipine sımsıkı sarılan, kendisinden ve içerisinden hayır yayılan, fasid ve mufsid fikirlere yer olmayan, sapık ve saptırıcı kültürleri barındırmayan birbirine kenetlenmiş güçlü bir İslâmî toplumun, pisliklerini atan ve güzelliklerini parıldatan, alemlerin Rabbi olan Allah'ı hamd ile tesbih eden bir İslâmî toplumun inşasına hizmet eder."
Hizb-ut Tahrir'in emiri -olmasının yanı sıra Hizb-ut Tahrir / Ürdün Resmî Sözcülüğü de dahil on yıllar boyunca hizbin içerisinde birçok sorumluluklar yapan- celil alim Atâ İbn-u Halil Ebu Raşta'nın [Allah onu korusun] elinde, Allah'ın izniyle Müslümanların Halifesi olarak medya organlarının çalışmasıyla ilgili çeşitli medya organları üzerinde verimli denetleme imkanı verecek özel bir bilgi bulunmaktadır.
b-Hilafet Devleti, özel medya organlarını geniş ölçüde destekleyip yönlendireceği gibi medya organlarını, haberler ve çeşitli belgesel filimler sunmak ve mevcut gündemlere ilişkin şerî hükümler ortaya koymakla sınırlandıracaktır. Ayrıca bilgilerin yayılması yoluyla kuruluşların ve medya organlarının şerî hükümlerle ve içtimaî sistemle sınırlı kalmaları sağlanacaktır.
Özel medya organları ve vakıası açısından olana gelince; kendisi ve diğer ticarî şirketler gibi bankacılık hizmetleri ve devletin Beyt-il Mâli'nden kredi imkanları elde etmeye uygun ticarî bir kurumdur. Malumdur ki televizyon ve gazete stüdyoları inşa etmek gibi bazı medya işleri, büyük harcamaları gerektirmektedir. Bundan dolayı medya organlarının, bağış veya faizsiz krediler şeklindeki yardımlara ihtiyacı olacaktır.
Devlet kurumları veya kamu mülkiyetleri kurumları tarafından yayınlanan herhangi bir açıklama, özel ayrımcılık veya kayırma veya kayırmacılık yapmayan medya organlarına verilir. Dolayısıyla-acil durumlar dışında- medyanın performansındaki kolaylığı ve rahatlığı sağlamak için kamu hizmet iletileri için devletin tahsis edeceği bir alan veya zaman belirlenecek ve devlet, elektronik medyanın yayını için frekanslar tahsisi düzenleyeceği gibi yayınlanan isimlerin tekrar edilmemesi için de basılı yayınlar düzenleyecektir. Nitekim tüm bu işler, medya organlarının idaresinin merkezî olmasını gerektirmektedir.
Hizb-ut Tahrir, Anayasa Mukaddimesi'nde 104 sayılı maddeyi benimsemiştir: "Sahipleri devlet tâbiyeti taşıyan medya araçlarının ruhsata ihtiyacı yoktur. Yalnızca kurulan medya aracını, medya dairesine bildiren bir "bilgilendirme ve haberdar etme" iletisi yollamaları gereklidir. Medya aracının sahibi ve yönetmeni, yayınladıkları her medya yayınından mesul olurlar ve tebâ fertlerinden herhangi biri gibi şerî bir muhalefetten dolayı muhasebe edilirler."
c-Güvenlik meseleleriyle ilgili olana gelince; Medyanın üzerine düşen, askerî konular ve onunla ilgili olanlar, askerî harekat haberleri, savaşların gidişatı ve askerî sanayiler gibi devleti çok yakından ilgilendiren konular hakkında olmak üzere Halife tarafından yayınlanan bilgileri, hiçbir değişiklik yapmaksızın yayınlamakla sınırlı kalmasıdır.
Not: Kur'an-il Kerim ve Nebevî sünnetten 103. ve 104. maddeler hakkındaki tüm şerî delillere muttali olmak için Hizb-ut Tahrir'in Anayasa Mukaddimesi'ne başvurulması rica olunur.
Hilafet Devleti'nin Anayasa Mukaddimesi'ndeki ilgili maddelere muttali olmak için de aşağıdaki internet bağlantısına girilmesi rica olunur: http://htmediapak.page.tl/policy-matters.htm
Dördüncüsü: Ümmetin hak ettiği medya siyaseti.
a-Medya organlarına, İslam'ın ve hakikatin yayılmasında Ümmetin kullanmış olduğu en önemli araçlardan biri olarak itibar edilir. Bu sayede insanlar, fasit sömürgeci ülkelerin hasarı ve zararı hususunda uyarılmış olacaktır.
b-Özel medya organlarının yanı sıra devlet medya organları yönlendirilip destelenerek bunların, Hilafet Devleti'nin lider bir devlet olarak inşasında önemli bir rol oynamaları sağlanacaktır. Zira medya organlarına, dünya bilgileri için en güvenilir kaynak olarak itibar edilecektir.
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
H. 4 Cumâde’s Sânî 1434
M. Pazartesi, 15 Nisan 2013