Pakistan'da barbarca saldırıların temel nedeni olan Amerikan istihbarat ve özel askeri ağını göz ardı eden rejim, insanları kötülüklerden korumak için kendi sorumluluğunu fena halde ihmalkâr etti. "Raymond Davis Şebekesi" en hassas ve iyi korunan yerlere sofistike saldırılar yapmak için istihbarat bilgileri topluyor, planlar yapıyor ve cahilleri kandırıyor. "Ulusal Eylem Planı" olarak bilinen çok sayıda kararnamelere rağmen rejim, topraklarımızda yerleşik düşman Amerikalılara karşı tek bir eyleme bile girişmedi. Ne Amerikan casuslarını ve suikastçı eğitmenleri yakalayıp mahkemeye çıkardı ne yerleşim alanları ve askeri kışlalar içindeki üslerinden onları mahrum bıraktı ne de elçilik ve konsolosluklar kisvesi altındaki terör yuvalarını kapattı. Böylece Pakistan'ın mevcut yöneticileri, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in uyarısına rağmen insanlara karşı samimiyet göstermediler.

مَا مِنْ عَبْدٍ يَسْتَرْعِيهِ اللَّهُ رَعِيَّةً يَمُوتُ يَوْمَ يَمُوتُ وَهُوَ غَاشٌّ لِرَعِيَّتِهِ إِلَّا حَرَّمَ اللَّهُ عَلَيْهِ الْجَنَّةَ "Allah'ın, yönetici yaptığı bir kimse, yönettiği insanları aldatarak ölürse, Allah ona cenneti haram kılar" ^[Müslim] İhmalkarlıklarına ek olarak siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler, Müslümanlara, kendi topraklarına, silahlı kuvvetlerine ve dinin onlara verdiği siyasi haklara karşı büyük ihanet işlediler. Çünkü bu hainler, Amerika'nın Afganistan işgaline ve Pakistan içinde tehlikeli yabancı varlığa karşı direnenleri frenlemek için çalışıyorlar.

Müslümanların topraklarının kutsallığına karşı ihanetlerine gelince, terörizmle mücadele sloganı altında Afganistan'da işgalci Amerikan güçlerine karşı cihat edenleri önlemek için önlemler aldı. Daha önce rejim, Pakistan'a saldıranlar ile Amerikan işgaline karşı direnenler arasında bir ayrım yaptığını iddia ediyordu. Ancak şimdi rejim, hepsini bir ilan etti ve hepsinin durdurulması talimatını verdi. Artık aşağılık çocuk katilleri ile Allah yolunda Haçlı Batıya karşı savaşan asil mücahitler arasında bir ayrım gözetmiyor. 17 Aralık 2014 tarihinde Başbakan Navaz Şerif "İyi ile kötü Taliban arasında hiçbir ayrım olmayacaktır. Son terörist ortadan kaldırılasıya kadar halk tam kararlılıkla bu savaşı sürdürecektir." açıklamasında bulundu. Oysa Allah yolunda cihadı terk edenleri Allah ve Rasûlü şiddetli kınamaktadır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انْفِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الْأَرْضِ أَرَضِيتُمْ بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلَّا قَلِيلٌ "Ey iman edenler! Size ne oldu ki, "Allah yolunda savaşa çıkın!" denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz?" Dünya hayatını ahirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır." ^{[Tevbe 38]}

Ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurdu:

مَا تَرَكَ قَوْمٌ الْجِهَادَ إِلا عَمَّهُمُ اللَّهُ بِالْعَذَابِ "Bir kavim cihadı terk ederse Allah kendilerine mutlaka umumi bir azap verir!" ^[Taberânî]

Müslümanların silahlı kuvvetlerine karşı ihanetlerine gelince, rejim sadece Afganistan'da Batı işgalini sona erdirmek için silahlı kuvvetlerin cihat farzını yerine getirmelerine engel olmuyor, aksine "müttefik" ve "stratejik işbirliği" sloganı altında işgal kuvvetlerini desteklemek için silahlı kuvvetlerini aşiret bölgelerinde operasyonlarla meşgul ediyor. 23 Aralık 2014 tarihinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rahil Şerif, Afgan Ulusal Ordusu [ANA] ve Afganistan'daki Uluslararası Güvenlik Yardım Gücü [ISAF] komutanları ile bir araya geldi ve tüm aşiret savaşçılarını ortadan kaldırmak için ortak operasyonlar sözünü yineledi. Toplantı ile ilgili İç Hizmetler Halkla ilişkiler [ISPR] tarafından yapılan açıklamada "Her iki lider [ANA ve ISAF komutanları] terörizmle mücadele ve Afganistan topraklarında teröristleri yok etmek için tam desteklerini sundular." denildi. Ayrıca Koalisyonu Destekleme Fonundan ödenen Amerika'nın kanlı parası, Haçlılar tarafından operasyonların etkinliğinin gözden geçirilmesi ve ölümlerin iyice incelenmesi koşulu ile veriliyor. Böylece rejim, silahlı kuvvetlerimizi Amerika'nın çöken Haçlı Seferi için yakıt olarak kullanma taahhüdünde bulundu. Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّمَا يَنْهَاكُمْ اللَّهُ عَنْ الَّذِينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَأَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلَى إِخْرَاجِكُمْ أَنْ تَوَلَّوْهُمْ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَأُوْلَئِكَ هُمْ الظَّالِمُونَ "Allah, sizi ancak, sizinle din konusunda savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için destek verenleri dost edinmekten men eder. Kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir." ^{[Mümtehine 9]}

Müslümanların yöneticileri muhasebe etme haklarına karşı ihanetlerine gelince, "terör sempatizanlarını" durdurma sloganı altında onları susturacak önlemler içeriyor. Yani Amerikan Raj'ına karşı sesini yükselten ya da İslam'ın uygulanması için insanlara çağrıda bulunan veya işgalci düşman kâfir kuvvetlerine karşı cihadı öven herhangi bir Müslüman, şimdi daha ağır cezalarla cezalandırılacak ve medyaya erişimi engellenecektir. 21 Aralık'ta İçişleri Bakanı Choudary Niksar Ali, "Medya aracılığıyla kimsenin teröristleri yüceltmesine izin verilmeyecektir." açıklamasını yaptı. Dolayısıyla rejim, kaos ve sefalet karanlığına gömmek için insanlara nur ve hidayet işaretlerini gösterenleri yaftalamanın yollarını arıyor. Hâlbuki Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem iyiliği emretme ve münkerden sakındırma fermanı verdi ve bunu yapmayanları da şiddetli akıbetten sakındırdı. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ، لَتَأْمُرُنَّ بِالْمَعْرُوفِ، وَلَتَنْهَوُنَّ عَنِ الْمُنْكَرِ، وَلَتَأْخُذُنَّ عَلَى يَدِ الظَّالِمِ، وَلَيَأْطِرُنَّهُ عَلَى الْحَقِّ أَطْرًا، أَوْ لَيَضْرِبَنَّ اللَّهُ قُلُوبَ بَعْضِكُمْ عَلَى بَعْضٍ، وَلَيَلْعَنَنَّكُمْ كَمَا لَعَنَهُمْ "Nefsim elinde olana yemin ederim ki ya iyiliği emredip kötülükten alıkorsunuz, zalimin elinden tutup onu hakka karşı kesinlikle boyun eğdirir, kendisini hakkın sınırları içinde tutarsınız ya da Allah önce kalplerinizi birbirinizinkine benzetir ve arkasından da İsrail oğulları gibi size de lanet eder." ^[Taberânî]

Ey Pakistanlı Müslümanlar!

Ulusal Eylem Planı, düşmanlarınıza karşı eylemsizlik planıdır. Daha da kötüsü size karşı Amerikan Rajı güçlendirmek için düşmanlarınıza izin veren bir plandır. Amerika'ya itaat etmek için rejim, sizin İslam arzunuzu bastırmak, aranızda korku yaymak ve Pakistan'da Hilafet yürüyüşünü durdurmak istiyor. Sizin göreviniz Hilafetin kurulması için çalışmak ve eylemlerinizle açıkça sadece Allah'tan korktuğunuzu ilan etmektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِن يَنصُرْكُمُ اللَّهُ فَلاَ غَالِبَ لَكُمْ وَإِن يَخْذُلْكُمْ فَمَن ذَا الَّذِى يَنصُرُكُم مِّنْ بَعْدِهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ "Eğer Allah size yardım ederse, o zaman sizi yenecek yoktur. Ve eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir. Öyleyse müminler, Allah'a tevekkül etsinler." ^{[Ali İmran 160]}

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Ey Halid ibn Velid'in torunları!

Sizin sorumluluğunuz Pakistan'da Amerikan Rajı güçlendirmek için Batılı sömürgeciler ile işbirliği yapan askeri ve siyasi liderlik içindeki hainleri korumak değil. Bildiğiniz gibi sizin göreviniz İslam'ı ve Müslüman toprakları korumak ve sadece İslam'ın otoritesinin egemen olmasını sağlamaktır. Bugün Amerika'nın mücrim vahşetine meydan okuyan, Müslümanları tek ve güçlü bir devlette birleştiren Hilafet dünyada mevcut değildir. Onun için biz sizi Hizb-ut Tahrir'e nusret vermeye davet ediyoruz. Ki Hilafet Devleti aracılığıyla İslam ile yönetilelim, düşmanlarımıza karşı Allah yolunda cihat edelim, ya zafer elde edelim ya da şehit olalım. İşte gerçek kurtuluş budur. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّ اللّهَ اشْتَرَى مِنَ الْمُؤْمِنِينَ أَنفُسَهُمْ وَأَمْوَالَهُم بِأَنَّ لَهُمُ الجَنَّةَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ فَيَقْتُلُونَ وَيُقتَلُونَ "Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler." ^{[Tevbe 111]}