Pazar, 22 Muharrem 1446 | 2024/07/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Artık Silahlı Kuvvetlerimizin Pakistan'daki Amerikan Askeri Üstlerini Yok Etmesinin Zamanı Gelmiştir

 

Pakistan'daki Amerikan Büyükelçisi Anne Patterson, 27.08.2009'da basına, Amerika'nın Pakistan içerisinde kendisi için askeri üstler inşa edeceği niyetini ortaya çıkaran pek çok rapordan bahsetti. Nitekim bu raporlardan bir de Amerika'nın herhangi bir büyükelçilik için izin verilen 350 personel sınırını aşan ve yüzlerce Amerikan silahlı askerinin bulunacağı genişlikte büyük bir büyükelçilik inşa etmek amacıyla başkent İslamabad'taki pek çok evi kiralayacağına ve bir milyar rupiye 18 hektarlık bir araziyi satın alacağına değinen rapordur. Ayrıca bu raporlarda Paşaver'de askeri bir üssü bulunan Amerikan Güvenlik Güçleri Şirketi "Blackwater'in" inşa edileceği geçmektedir. Bu şirket, Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın Irak'ta kullanıp Amerikan ordusunun yanı sıra oradaki Müslümanlara karşı en iğrenç suçları işleyen şirketin ta kendisidir. Bunların yanı sıra Pakistan içerisinden saldırılar düzenleyebilmek için Amerikan gözetiminde yeterli askeri personeli içerecek şekilde insansız uçaklara ait bir üssün inşa edildiğine değinen başka bir rapor daha vardır.

Amerikan yetkilileri her zaman olduğu gibi basın toplantılarında gururlanmışlar ve Müslümanları hafife almışlardır. Zira Amerikan Büyükelçisi, Büyükelçiliğin yüzlerce odalardan oluşmak üzere gerçekten büyük olacağı, inşaatının tamamlanmasının yedi yıl alacağı ve kesinlikle Amerikan deniz piyadeleri tarafından korunacağı noktasında Müslümanlara verdiği sözde "güvencelerle" onların öfkelerini körüklemiştir. Ancak Büyükelçi daha da ileri giderek başkentte yeni bir askeri üst için destek merkezi olarak Kuzey Batı ve Sind Bölgesindeki Amerikan askeri genişlemesi için bir üst teşkil etmesi amacıyla Amerika'nın Karaçi'deki Büyükelçiliği genişleteceğini ve Peşaver'de yeni bir konsolosluk inşa edeceğini ifade etmiştir. Ayrıca bu Amerikan genişlemesinin, daha önce Zerdari Hükümeti tarafından kendilerine yer verilen Amerikan kurumları ve kuruluşları yoluyla Amerikan çıkarlarının korunması amacıyla tahsis edilmiş olup harcanan milyarlarca doların denetimi için olduğunu teyit etmiştir.

Ey Pakistan'daki Müslümanlar!

Dünyanın dört bir tarafındaki Amerikan Büyükelçiliklerinin, istihbarat ve gizli operasyonların birer merkezi olarak kullanıldığını söylemekle gizli olan bir şeyi ifşa etmiş olmuyoruz. Zira Amerikan Büyükelçilikleri, trajediler çıkarmak ve insanları yaralamak için çalışan örgütlerden oluşup Güney Amerika'dan Endonezya'ya uzanan bir şebekeyi idare etmektedir. Bu elçiliklerde çalışan diplomatlar ise kendilerine ev sahipliği yapan ülkelerin içişlerine burunlarını sokmaktalar ve bunu da görev fonksiyonlarının bir parçası olarak addetmekteler. Zira onlar Amerikan çıkarlarının gerektirdiğine göre emredip yasaklamaktadırlar.

Bu Amerikan askeri genişlemesi bize Doğu Hindistan Şirketini koruma gerekçesi altında askerlerini bölgeye konuşlandırdığı zamandaki emperyalist İngilizleri hatırlatmaktadır. O zaman kalelerin inşa edilmesini ve bölgeye binlerce askerin konuşlandırılması kapsayacak şekilde bu misyon kademeli olarak genişlemiştir. Hatta kafirler, Müslümanları doğrudan yönetmeye başlamıştır.

Mevcut yöneticilere gelince; hıyanet hususunda -Müşerref gibi- geçmişteki yöneticileri kat be kat geçtiler. Zira Müslümanların en azılı düşmanı olan, Müslümanların kızlarına tecavüz eden bir orduya, Kur'an'ı kirletilmesine ve Pakistan'ın dört bir tarafında askeri üstler inşa etmesine izin verilmesi, kesinlikle bu büyük bir hıyanetin yeni bir halkasıdır. Nitekim Zerdari ve zebanileri, Amerikan'ın ülkeye nüfuz etmesini engellemek yerine, insanlara verilen yalan güvenceler kılıfı altında bu üstlerin inşa edilmesinin gerekli olduğuna destek vermişlerdir. Şüphesiz bu demokrat yöneticiler, yaptıkları bu işlerle bir kez daha demokrasinin, Pakistan'ın sorunları için bir çözüm değil bilakis bunun aksine sorunların aslının bizzat demokrasinin kendisi olduğunu kanıtlamışlardır. Doğrusu diktatör rejim gibi demokratik nizamın gölgesinde de kafir, kendi çıkarlarını korumak için kanunlar çıkarmayı ve gerekli politikaları empoze etmeyi başarmıştır.

Ey Pakistan'daki Müslümanlar!

İster Müşerref gibi diktatör yönetici olsun isterse Zerdari gibi demokrat yönetici olsun her ikisi de tek bir paranın iki yüzü gibidir. Onların tek derdi kendi tahtlarında baki kalmak adına Amerika'nın çıkarları için şu andaki ve gelecekteki güven ile güvenliğinizi ihlal etmektir. Şayet bu yöneticilere dur deyip haddini bildirmezseniz Afganistan'a yönelik işgallerini korumak için acı çeken ödlek Amerikalılar, tek bir kurşun bile atmaksızın Pakistan'ı kapsayacak şekilde işgallerini genişleteceklerdir ki böylece daha büyük zarar vermelerin imkan tanıyacak şekilde Pakistan üzerinde tam bir egemenlik kuracaklardır. Bu da ajan yöneticiler olmaksızın gerçekleştirmeyi başaracakları bir şey değildir.

Nitekim Allahu Subhanehu Te'alâ Müslümanları uyarmış, zira şöyle buyurmuştur:

إِن يَثْقَفُوكُمْ يَكُونُوا لَكُمْ أَعْدَآءً وَيَبْسُطُوا إِلَيْكُمْ أَيْدِيَهُمْ وَأَلْسِنَتَهُمْ بِالسُّوءِ وَوَدُّوا لَوْ تَكْفُرُونَ "Şayet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatacaklardır. Zaten onlar inkâr edivermenizi istemektedirler." [el-Mumtehine 2]

Boynunuza binen sorumluluk, bu zilleti omuzlarınızdan kaldırıp atmak ve Pakistan'daki Amerikan askeri üstlerinin inşasını engellemek için tüm gücünüzle harekete geçmektir. Keza boynunuza binen sorumluluk, zulüm kendileri için bir yaşam biçimi haline gelmiş olan ve dinlerine hıyanet eden bu yöneticileri kaldırıp atmaktır. Şayet sorumluluğunuzu yerine getirmezseniz şüphesiz Allah sizlere azap edecektir. Zira şöyle buyurmuştur:

وَلاَ تَرْكَنُواْ إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُواْ فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ اللّهِ مِنْ أَوْلِيَاء ثُمَّ لاَ تُنصَرُونَ "Sakın zulmedenlere meyletmeyin! Yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra muzaffer de olamazsınız." [Hûd 113]

O halde hakkınız olan bu otoriteyi yöneticilerden çekip alınız, sömürgecilerin maşaları olan bu ruvaybida yöneticileri kaldırıp atmak için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışınız, onların enkazları üzerine Hilafet Devleti'ni ikame ediniz, sömürgeciliğin tüm şekillerini Müslümanların beldesinden yok edecek, egemenliğini ve yükselişini gerçekleştirme hususunda ümmetin tüm gücünü istihdam edecek olan adil bir Halife'ye biat ediniz.

Ey Kuvvet Ehli! Ey Silahlı Kuvvetlerin İçindeki Müslümanlar!

Şeytani girişimleri için Amerika'nın bizden yardım talebinde bulunmaya başlamasından bu yana sekiz yıl geçti. Nitekim üslerimiz ile hava koridorlarımızın kullanılmasını ve bölge savaşı için lojistik destekte bulunmamızı talep etmiştir. Ardından Pakistan İstihbarat Kurumlarının içine müdahale etmeye devam etmiş, ardından orada burada uyguladığı insansız uçaklarının saldırıları karşısında sessizce oturmanızı talep etmiş, ardından da kendi uğrunda sizden konuşlanmanızı istediği Savt'taki tertemiz Müslüman kadınların kanlarını akıtmanızı talep etmiştir. Şimdi de sekiz yıl boyunca Afganistan'da çektiği acılarının gerçek kaynağı olan Veziristan'a konuşlanmanızı talep etmektedir.

Bunca yıl sonra ve tüm bu isteklerinin ardından Amerika, sizleri gözetleme, kontrol etme, hükmetme, emretme ve sizlere yasaklama bakımından daha iyi bir konumda olmak için alt yapısının kapsamını genişletmek için çalışmaktadır!

Harekete geçmeniz ve Amerikalılara hak ettikleri cevabı vermeniz için tüm bunlar yeterli değil midir? Artık Hilafet Devleti'ni ikame etmesi için Hizb-ut Tahrir'e nusret vermenizin tam zamanı değil midir? Ümmetin durumunu zelil ve aşağılanmış bir hayattan izzetli ve zafer dolu bir hayata döndürmek için dünyadaki yedinci en büyük ordunun ve imanla dolu askerlerinin harekete geçmesi gerekmez mi? Allah Te'alâ şöyle buyurmuştur:

قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللّهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ "Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onları cezalandırsın, onları rezil etsin, sizi onlara karşı muzaffer kılsın ve mümin toplumun gönüllerine şifâ versin." [Tevbe 14]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti


H. 20 Ramazan 1430
M.  Çarşamba, 09 Eylül 2009

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER