بسم الله الرحمن الرحيم
Zerdari, Amerika Uğrunda Daha Fazla Müslüman Askeri Feda Etmeye Hazırlanıyor
Zerdari rejimi, 2009 ekim ayı başından beri Pakistan ordusunun Veziristan'da askeri saldırılar düzenlemesi gerekliliğine ilişkin açıklamalar yapmaya başladı. Bu açıklamalar, Amerika'ya gerçekleştirdiği birçok ziyareti esnasında Zerdari'nin Amerika'dan emirler almasının ardından gıda ve temel ürünlerini keserek Hükümetin Veziristan'daki Müslümanları kuşatmasından birkaç ay sonra geldi. Bu açıklamalar, arkasında onlarca ölü, yüzlerce yaralı, pek çok acılı aile bırakan, güvensizliğe dair ülkenin dört bir tarafında korku ve panik atmosferi oluşturan iğrenç patlama ve saldırı eylemleriyle de eş zamana denk geldi. Zira önce 9 ekimde Paşaver'de, ardından 10 ekimde Ravalpindi'deki ordu karargahında meydana gelen saldırlar ve ardından da 12 ekimde orduya bağlı bir konvoya düzenlenen saldırı olmak üzere bu saldırılar kalabalık alanları hedef almıştır.
Hükümet, insanların tepkilerini dindirmek amacıyla Svat'ta askeri operasyonlar düzenlemeden önce insanlar arasında kaos ve korku hali oluşturduğu gibi Zerdari de iğrenç cürümün arkasında kimlerin olduğunu göz ardı ederek ordu komutanlığı karargahına yönelik saldırıyı Amerika'nın planı lehinde kullanmak üzere iğrenç bir şekilde istismar etti. Zira Hükümet, mücahitlerin Afganistan'daki işgal kuvvetlerine yönelik yüreklerini hoplatan ve ödlerini patlatan acı verici türde saldırılarda bulunduğu Veziristan'daki operasyonları desteklemeye dönük bir kamuoyu oluşturmak için bu tür saldırıları kullanmaktadır.
Ordu komutanlığı karargahına yönelik saldırı açısından kayda değerdir ki bu hususları bilenler açsından malum olduğu üzere Amerika ile ajanları, seneler öncesinde Pakistan istihbarat birimleri yoluyla Taliban ve el-Kaide hareketlerine sızmayı başarmışlardır. Nitekim Pakistan'ın ajan yöneticileri, 2009 temmuz ayıdan beri ordu karargahına saldırı yapılacağından haberdar olmalarına rağmen bunu engellemek için gerekli hiçbir tedbir almadılar. Aksine Zerdari ve zebanileri, Amerikalı efendilerini hoşnut etmek adına Veziristan'da askeri operasyonlar düzenlemek için bu tür olayları nasıl "çıkaracakları" hususunda düşünceye daldılar!
Unutmamalıyız ki Zerdari ve zebanileri, Amerika'ya olan bu değerli hizmetlerini Amerikan kuvvetlerinin Afganistan bataklığına batmakta olduğu ve Amerika açısından Afganistan işgalinin zelil ve aşağılık bir şekilde son bulmakla tehdit ettiği çok kritik bir zamanda vermektedirler. Zira Amerikalı siyasi liderler, bu çıkmazdan kurtulmanın ve başarısız haçlı saldırılarını kurtarmanın yolunu bulmak için yoğun uğraş vermektedirler. Mesela Barack Obama'nın Beyaz Saray'a çıkmasının birkaç ay sonrasında Afganistan-Pakistan dosyasının ele alınmasına ilişkin sözde "açık" strateji üzerindeki örtünün açılmasına rağmen çabucak başka "açık" bir strateji ileri sürüldü. Zira Obama, 16 Eylül 2009'da şöyle diyordu: "Eminim ki sizler, gerçekten net bir strateji olmadan evlatlarınızı savaş meydanına gönderme hususunda müsterih değilsiniz." Ancak Obama, daha önceki aynı stratejiye devam ederek daha fazla kuvvet gönderdi, Taliban hareketinin saflarını parçalamak ve siyasi sürece dahil etmek için çalıştı ki bu, denenmesi sonrasında başarısızlığı ortaya çıkmış aynı stratejidir.
Bu nedenle Zerdari ve zebanileri olmamış olsaydı Amerika, asla Afganistan'da dilediği gibi kalmak için herhangi başka bir vesile bulamazdı. Zira onlar, geçen sekiz sene boyunca Afganistan'daki işgalin istikrar bulmasını engelleyen Müslümanların kahramanca direnişiyle karşı karşıya kalmışlardır. Bu nedenle Afganistan'da Amerika'ya bir destek oluşturması için Veziristan operasyonları ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu operasyonlar, aynen Svat operasyonları boyunca çektikleri gibi Amerika'nın güvenliği için arkasında Müslümanlar için onca sıkıntı bırakacaktır! Zira Müslümanlar, birer mülteciye dönüşmek üzere bölgelerinden kaçacaklar, ülke güvensizlik atmosferi içerisine sürüklenecek ve en büyük Müslüman ordusu yüz binlerce askerini bu operasyonlara bulaştırarak Afganistan'da zelil bir çıkmaz içerisinde olan ödlek Amerikan kuvvetlerini savunan bir kurtarma gücüne dönüştürecektir! Böylece sömürgeci kafir için kasten Müslüman kardeşini öldüren Müslümanın akibeti cehennem ve bunun da ötesinde Allah'ın gazabına maruz kalmak olacaktır. Allah [Subhânehu ve Te'alâ] şöyle buyurmaktadır:
وَمَنْ يَقْتُلْ مُؤْمِنًا مُتَعَمِّدًا فَجَزَاؤُهُ جَهَنَّمُ خَالِدًا فِيهَا وَغَضِبَ اللَّهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُ وَأَعَدَّ لَهُ عَذَابًا عَظِيمًا Her kim bir mümini kasten öldürürse onun cezası, içinde ebediyen kalacağı Cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. [en-Nîsa 93]
Ey Pakistan'daki Müslümanlar!
Ajan yöneticilerinizin kuvvetlerinizi Amerika'nın çıkarı için kullanmaları karşısında ne zamana kadar sessiz kalacaksınız? Geçmişte Amerika, Sovyetler Birliği'nin hezimete uğratmak amacıyla Afgan mücahitlere yardım etmesi için sahip olduğu zengin kaynakları, cesur ve dahi erleriyle Pakistan ordusunu kullanmış, ardından Amerika Orta Asya'dan gelen petrol ve doğalgaz boru hatlarını korunmasına dönük bir istikrar oluşturmak üzere Afganistan'da Taliban'a destek vermesi için Pakistan liderleriyle işbirliği yapmış ve bugün de Amerika, Pakistan'daki varlığını genişletebilmek ve Müslümanların evlatları olan Pakistan askerlerini başarısız haçlı savaşının yakıtı yapmak amacıyla Afgan direnişini bitirmek için Zerdari rejimini kullanmaktadır. Evet, yöneticileriniz genellikle Amerika ile ittifak kurarak sizlere eziyet etmektedirler. Mesela yolsuzluğu ve açgözlülüğü nedeniyle "Sayın %10" lakaplı Zerdari, Amerika'dan daha fazla dolar alırım ümidiyle sizleri de Amerika'ya ittifak etmeye ve ona hizmet etmeye sürüklemek istemektedir...! Kaviy-yul Aziz olan Allah, şöyle buyurarak sizleri buna karşı uyarmaktadır:
مَثَلُ الَّذِينَ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِ اللَّهِ أَوْلِيَاءَ كَمَثَلِ الْعَنكَبُوتِ اتَّخَذَتْ بَيْتًا وَإِنَّ أَوْهَنَ الْبُيُوتِ لَبَيْتُ الْعَنْكَبُوتِ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ "Allah'tan başka dostlar edinenlerin durumu, örümceğin durumu gibidir. O kendisine bir yuva edinir. Oysa yuvaların en çürüğü elbette örümceğin yuvasıdır, keşke bilselerdi!" [el-Ankebût 41]
Bu salgından kurtulmanın tek yolu vardır ki o da şudur: Zerdari ve zebanileri gibi müfsit hainleri devirerek ajan rejimlerini kökünden söküp atmak ve onların enkazları üzerine İslam ile hükmedecek, İslami ümmetin hepsini birleştirecek ve İslami alemdeki haçlı varlığına son vermek için Müslümanların güçlerini seferber edecek olan Hilafet Devleti'ni kurmaktır.
Ey Güç Sahipleri! Ey Silahlı Kuvvetlerdeki Müslümanlar!
Masum kanlarınızın Amerika'nın kurtarılması uğrunda akıtılmasına nasıl razı olursunuz? İslam ile Müslümanlara haçlı savaşı açmış, Müslümanlara karşı Hint ve Yahudi devletlerine destek vermiş, sizleri gözü kulağı önünde tutmak ve emrine amade kılmak için gayretle Pakistan'da kendisine bir karargah edinmeye çalışmakta olan Amerika'nın planlarının uygulanması uğrunda kullanılmaya nasıl razı olursunuz?!
Ey değerli kardeşler! Şunu iyi biliniz ki hain yöneticilerin emirlerine itaat etmeniz malın ve evlatların fayda vermediği o günde sizleri asla kurtarmayacaktır. Masiyetlerinde efendilerine itaat eden herkesi cehennemle tehdit eden Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'dan korkmaz mısınız?
يَوْمَ تُقَلَّبُ وُجُوهُهُمْ فِي النَّارِ يَقُولُونَ يَالَيْتَنَا أَطَعْنَا اللَّهَ وَأَطَعْنَا الرَّسُولاَ (66) وَقَالُوا رَبَّنَا إِنَّا أَطَعْنَا سَادَتَنَا وَكُبَرَاءَنَا فَأَضَلُّونَا السَّبِيلاَ "Yüzleri ateşte evirilip çevrildiği gün derler ki: ‘Yazıklar olsun bize! Keşke Allah'a itaat etseydik, Rasûl'e itaat etseydik!' ve derler ki ‘Ey Rabbimiz! Biz bu liderlerimize ve büyüklerimize uyduk, onlar da bizi yoldan saptırdılar' derler." [el-Ahzâb 66-67]
O halde Zerdari'yi kaldırıp atınız ve Hilafet Devleti'ni kurması için Hizb-ut Tahrir'e nusret veriniz ki Allah Subhânehu'nun lütfüyle fatih mücahitlere komutanlık yapıp Azze ve Celle'nin [رَبِّ انصُرْنِي عَلَى الْقَوْمِ الْمُفْسِدِينَ] "Rabbim, şu müfsit kavme karşı bana yardım et." [Ankebut 30] kavlini okuyarak Amerikan ajanlarının hepsini ve askerlerini bölgeden kovacak olan muhlis bir halifenin liderliği altında olasınız.
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
H. 24 Şevvâl 1430
M. Salı, 13 Ekim 2009