Cuma, 25 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Sudan’ın 2018 Bütçesi, Yoksulluk, Sefalet ve Geçim Sıkıntısını İyice Artırmaktadır

Zor ve ağır ekonomik koşullar altında zaten can çekişen Sudan halkı, 2018 bütçesinin yürürlüğe girmesiyle aşırı pahalılık ve yaşam mücadelesiyle karşı karşıya kaldı. Yoksulluk oranının, yüzde 46’ya, enflasyonun da yüzde 35’e dayandığı bir ortamda, işsizlik yüzünden insanların hayatının cehenneme evirildiği bir koşulda sözde Ulusal Mutabakat Hükümeti, 2018 bütçesinin 173 milyar Cüneyh olduğunu açıkladı. Vergi kaleminin yani vergi gelirlerinin (108,8) milyar cüneyh olduğunu, bunun bütçenin yüzde 63’üne tekabül ettiğini kaydeden hükümet, milli safi gayri hasılanın yüzde 32’si oranında (55,3) milyar cüneyh dış ve iç borçlanma yapılacağı öngörüsünde bulundu. Maliye Bakanlığı yaptığı açıklamada, yaklaşık yüzde 200 artışla “döviz kurunun (6,9) cüneyhten 18 cüneyhe yükseldiğini bildirdi. Sübvansiyonların kaldırılmasını gerekçe olarak ileri süren hükümet, elektrik fiyatlarına zam yaptı, buğday fiyatlarını serbest bıraktı. Gazolinden sübvansiyonun kaldırılmasının kırmızı çizgi olduğunu belirten Maliye Bakanlığı, aslında örtülü olarak diğer akaryakıtlardan (gaz, benzin, vb) sübvansiyonun kaldırılacağı imasında bulundu. Dahası, insanların başına çok daha kötüsünün geleceğini söyleyen Maliye Bakanının “Ekonomi daraldıkça, daha sert önlemler almaya mecbur kalacağız!” sözleri işin vahametini daha da artırmaktadır.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, 2018 bütçesi hakkında şunları vurgulamak istiyoruz:

Birincisi: Dolaylı vergiler ve çeşitli isimler altında alınan harçlar, İslam’a göre haramdır. Çünkü bu, insanların malını batıl yolla yemektir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لا يَحِلُّ مَالُ امْرِئٍ مُسْلِمٍ إلا عَنْ طِيبِ نَفْسٍ مِنْهُ “Müslümanın malı ancak gönül rızasıyla helal olur.” Gümrük vergilerine gelince, mekstir. Meks hakkında Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ صَاحِبُ مَكْسٍ “Gümrük sahibi cennete giremez.” Üç kat artırılan gümrük vergilerinin haydi haydi haram olmasının yanı sıra ithal mallardan alınan KDV ve benzeri vergiler de keza haramdır. Zira ithal mallardan alınan gümrük ve benzeri vergiler, malın fiyatına müdahale etmektir. İthal malların pahalılaşmasına neden olur. Malların fiyatına müdahale etmek Şeriata göre haramdır. Makıl ibn Yesar’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَنْ دَخَلَ فِي شَيْءٍ مِنْ أَسْعَارِ الْمُسْلِمِينَ لِيُغَلِّيَهُ عَلَيْهِمْ كَانَ حَقًّا عَلَى اللَّهِ أَنْ يُقْعِدَهُ بِعُظْمٍ مِنَ النَّارِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ “Kim Müslümanlara karşı fiyat arttırmak için onların fiyatlarından bir şeye müdahale ederse, o kimseyi kıyamet gününde bir ateş yığınına oturtmak Allah’ın üzerine hak olur.” İşte bütün bunlar, bu devletin vergici bir devlet olduğunu teyit etmektedir. Maliye Bakanının yaptığı, “Devletin görevi, toplum bireylerinden malları devşirmektir.” açıklaması da bunu doğrular niteliktedir. 

İkincisi: Buğday, elektrik vb. temel tüketim mal ve hizmetlerinden sözde sübvansiyonları kaldırmak, devleti şeri misyonundan uzaklaştırır. İslam’a göre devletini şeri görevi, insanların işlerini gütmektir. İslam, tebaanın her bir bireyi için yiyecek, giyecek ve mesken sağlanmasını ve bu temel ihtiyaçların güvence altına alınmasını farz kılar. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الإِمَامُ رَاعٍ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ “İmam çobandır ve güttüklerinden sorumludur.” Ayrıca bilindiği gibi sübvansiyonların kaldırılması, IMF reçetelerinden biridir. IMF reçeteleri, hakkımızda ahit ve zimmet gözetmeyen sömürge düşman kuruluşlarına bağımlılık ve uşaklığın kesinkes kanıtıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلا “Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.” [Nisa 141]

Üçüncüsü: Bütçe açığını iç borçlanma yoluyla kapatmak faizdir. Dış borçlanma yoluyla kapatmak ise, faize ek olarak kredi veren kuruluşlara ve ülkelere bağımlılık demektir. Bu ise bir nevi siyasi intihar ve kâfirlerin tuzağına düşmektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَمْحَقُ اللَّهُ الرِّبَا وَيُرْبِي الصَّدَقَاتِ “Allah, faiz malını mahveder, sadakaları ise artırır.” [Bakara 276] Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurdu:

درهمٌ مِنْ رِبا أعظمُ عند اللهِ من ستٍ وثلاثين زَنْية “Ribadan kişinin aldığı bir dirhem, Allah katında, otuz altı zina yapmaktan daha korkunçtur.”

Dördüncüsü: Gelir ve gider kalemleri ile 2018 bütçesi, insanlara geçim sıkıntısını miras bırakan, ülke ve halkı faiz tabanlı borca boğup yoksullaştırdıktan sonra ülkenin zenginliklerini sömürgeci kâfire ipotek eden kapitalist ekonomik düzen çerçevesinde düşünmektir.

ومَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى “Kim Benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka onun için sıkıntılı bir geçim vardır. Ve kıyamet günü onu, kör olarak haşredeceğiz.” [Taha 124] Bu ölümcül döngüden kurtuluşun yegâne yolu, devletin gelir ve giderlerini insanları âlemlerine Rabbine kulluk ettiren şeri hükümlere göre düzenleyen İslam’ı referans almak ve hükümlerini de sorunların çözümü olarak görmektir.

Ey Sudan halkı!

Hangi isimler altında olursa olsun iktidara gelen ardışık hükümetler, Allah’ın Şeriatından uzak oldukları sürece sübvansiyonları kaldırmak, faiz ödemek, batıl yollarla malımızı yemek ve vergiler koymak gibi argümanlarla sırtımızı kamburlaştırmaya, yara bere içinde bırakmaya devam edecektir. Biz ise hiçbir şey yapamayacağız!

Onun için çözüm, İslam temelli değişimdir. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurarak Allah’ın Şeriatını uygulamak için çalışmak boynumuzun borcudur. Hilafet, insanların mallarını şeri haklara göre alacak ve harcaması gereken yere harcayacaktır. Ümmete karşı bakım ve hizmet görevini yerine getirecek, mallara vergi ve gümrük koymayacaktır. Hayatlarını daraltıp mahvetmeyecektir. Yiyecek, giyecek ve mesken temin ederek hakkaniyetle işlerin güdülmesini sağlayacaktır.  Böylece ülkede iyilik yayılacak, yeryüzünde Allah’ın Şeriatının uygulanmasıyla insanlar onurlu bir hayat süreceklerdir. Küfrün zifiri karanlığından İslam’ın aydınlığına çıkarmak ve yeryüzünü Rabbin nuruyla aydınlatmak için insanlara İslam’ı taşıyacaktır. O gün müminler Allah’ın yardımıyla sevineceklerdir.

وَقُلِ اعْمَلُوا فَسَيَرَى اللَّهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ وَالْمُؤْمِنُونَ “De ki: “Çalışın. Yaptıklarınızı Allah da, Rasûlü de, müminler de göreceklerdir.” [Tevbe 105]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti


H. 18 Rabi’-ul Âhir 1439
M.  Cuma, 05 Ocak 2018

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER