Pazar, 22 Muharrem 1446 | 2024/07/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Ey Suriye'deki Müslümanlar: "Bayram Sözleşmesi" Aldatmacasından Sakının Zira İbrahimî, Amerikan Çözümünü Dayatmada Mücrim Suriye Rejiminin Ortağıdır

Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi el-Ahdar el-İbrahimî, "bayram sözleşmesi" önerisini sunmak yoluyla ayaklanmayı soğurmak için tüm Amerikan girişimleri karşısındaki ayaklanma çıkmazı duvarında bir gedik açmaya çalışmaktadır. Zira onun bu önerisi, bu rejimin üç günlük Kurban Bayramı boyunca ölüm makinelerini durdurma girişiminde bulunması amacıyla İbrahimî ile Suriye rejimi arasında bir anlaşmaya varılmasına dayandığı gibi bu öneriye icabet etmeleri ve rejimle savaşmayı durdurmaları için de onun ile ayaklanan Suriye halkı arasında bir anlaşmaya varılmasına dayanmaktadır. Nitekim bu önerisinin maksadı noktasında İbrahmî aynen şöyle demiştir: "Sözleşmeye ulaşmak, daha kapsamlı bir ateşkese, dışarıdan silah akışının durdurulmasına, ağır silahların çekilmesine ve ardından da Suriye krizine dönük siyasî çözüme erişmeye doğru atılmış bir adım olacaktır." Dolayısıyla bu ateşkes önerisi, plan içerisindeki bir adımdır. Bu planlardan birini de İngiliz "Sunday Telegraph" Gazetesi şu şekilde aktarmıştır: "İbrahimî, Suriye'de barışı korumak amacıyla Lübnan'daki UNIFIL gibi üç bin kişilik barış gücü konuşlandırmaya dönük bir plan ortaya koymuştur."

O zaman İbrahimî'nin planının ilki, Suriye'de ayaklanan insanların, içerisinde katliamın gizlendiği ateşkesi kabul etmesine dayanmaktadır. Şöyle ki; insanlar, kendilerini ateşkesin sürdürülebilirliğini kabul etmeye teşvik eden ayrımı hissedeceklerdir. Dolayısıyla muhalefet ile rejim arasında bir diyalogun yürütülmesini kabul etmek, bir çözüm aramak demektir. Dolayısıyla da hem bunun başarılması hem de diyalog esnasında güvenlik boşluklarını pekiştirmek için barışın koruması için uluslar arası güçlerin gönderilmesine dair uluslar arası bir ittifakta gerçekleşmiş olacaktır. O takdirde demek ki mesele, "barış sözleşmesi" değil  bir barış planıdır.

Bu planı gözlemleyen bir kimse, bunun bu bağlamdaki bir çözüm için Suriye rejiminin teklif etmiş olduğu hususların dışına çıkmadığını, planın başarıya ulaşmasıyla başlangıçta mücrim Suriye rejiminin bombardımanı durdurmayı nazikçe kabul ettiğini göstermeyi tasavvur ettikleri ve gerek çözüm gerekse de Suriye'nin geleceğinin belirlenmesinde Suriye rejiminin diyalog taraflarından biri olacağı bir plan olduğunu görecektir. Bunun içindir ki "rejimin baykuşu" Cihad Makdisî, hızla  ülkedeki şiddet eylemlerinin sona ermesi için Şam'ın bu bağlamdaki her türlü girişimle olumlu ilişkilere hazır olduğunu açıklayarak şöyle demiştir: "Her türlü girişimin başarısı, tarafların cevap vermesini gerektirir." İbrahimî de başarıyı temenni ederek 19.10'da şöyle demiştir: "Bizler, herhangi birinin gözünü çıkarmak değil sakinlik istiyoruz. Dahası bizler, diyalog yoluyla bir çözüme erişmek için durumların sakinleşmesini istiyoruz." Aynı şekilde bu, Amerika'nın desteklediği ve onun ajanları olan Türkiye'den İran'a, Mısır'a, Arap Birliği Ligi'ne, Irak'a, Lübnan'a ve Ulusal Konseye kadar destek seslerini yükselttikleri bir plandır... Ayrıca bu önerinin, Mısır, Tunus, Libya ve Yemen'in her birinde çaldıkları gibi Suriye'deki ayaklanmayı da tamamen çalma niyetinde oldukları geçiş sürecini kontrol edecek geçici bir hükümetin oluşturulmasına yönelik bir seyir taşıdığı da bilinmektedir... Aynı şekilde bu önerinin içerisinde, mücrim rejimin başının kurtarılması olduğu da bilinmektedir. Böylece rejimin işlemiş olduğu korkunç cürümler, bir cürüm değil bakış açısına dönük haklı bir tutum olmuş olacaktır.

"Bayram sözleşmesi" önerisi, kendisini yemek için gözlerini kapatmak yoluyla horozu ikna eden tilki kurnazlığının olduğu habis bir öneridir. Böylece insanlar, öneriyi kabul etmeleri için yumuşatılmış ve ayakları da öneriye doğru kolaylıkla çekilmiş olacaktır. Dolayısıyla bu öneri, insanların uçuruma düşmeleri için tek bir adım dahi atmalarının yeterli olacağı kayganlıkta olmasından dolayı tehlikeli bir öneridir. Bunun içindir ki mücrim Suriye rejimi, bu önerinin kabul edilmesi için insanlar nezdinde güçlü bir motivasyon oluşturmak amacıyla bayramdan önce cürümlerini artırmayı ve insanlar farkı hissetsinler diye de üç günlük bayram boyunca cürümlerini hafifletmeyi göz ardı etmeyecektir.

Ey Suriye'deki Sabreden ve Kararlı Olan Müslümanlar!

İbrahimî'nin, Lübnan'a isabet eden iç savaş ve yıkımın sizlere de isabet edeceğine yönelik açık sinyal vererek Lübnan'da yaptığı "Suriye krizi, yaş kuru her şeyi yakacak" şeklindeki uyarısı sakın sizleri korkutmasın. Dolayısıyla o, bu sözleriyle sanki şöyle demek istemektedir: "Ya Amerikan çözümü yada iç savaş." Dolayısıyla bu şekildeki bir plan, başarısına her zamanki cürümsel yolu üzerinde olan mücrim Suriye rejimini de ortak etmekte olup İbrahimî'nin kendisi de Suriye rejiminin bayramdan önceki cürümlerinin şiddetine ve bayram boyunca da onu hafifletmesine bağlı kalacaktır; buda onların, Suriyelilerin tertemiz kanlarının akmasında ortak olduklarına işaret etmektedir.

Ey Sevgili Suriye'deki Muhlis Müslümanlar!

Bizler sizlerin teslim olmanızdan korkmuyoruz. Zira sizler, gerçekten kahraman kimselersiniz ve sizlerin kahramanlıkları da Allah'ın izniyle hiç kimsenin galip gelemeyeceği Allah'a olan imanınızdan kaynaklanmaktadır. Ancak bizler, Amerika'nın görevlendirdiği bir adamın sizlere tuzak ve komplo kurmasından korkuyoruz. Şayet bu şekilde olmamış olsaydı Amerika bu adama güvenmeye devam etmezdi. O halde aman ha ondan sakının. Dolayısıyla o adamın sizin koruyucunuz olmadığını iyi biliniz ve sadece Allah'a sımsıkı sarılınız, sadece O'ndan yardım isteyiniz ve sorunlarınızın çözümünde sadece Allah'ın şeriatına bağlı kalınız. Zira İslam bir çözüm koyduğunda onu reddetmek caiz değildir. Onun koymuş olduğu çözüm ise Hilafet Nizamı'nı kurarak dini ika etmektir. Yoksa sapkın ve saptırıcı demokrasiye ve vahşî facir kapitalizme dayalı olan zalim beşeri Batı sistemini ikame etmek değildir. Zira bunlar, İbrahimî'nin sizlere taşıdığı karışık Amerika mallarıdır. Nitekim Allahuteala, şöyle buyurmaktadır:

أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنْ اللَّهِ حُكْمًا لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ "Yoksa onlar hala cahiliye hükmünü mü istiyorlar. İnanan bir kavim için Allah'tan daha iyi hüküm veren mi vardır?" [el-Maide 50]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti


H. 4 Zilhicce 1433
M.  Cumartesi, 20 Ekim 2012

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER