Pazartesi, 21 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Tunus’taki Genç Nesillerin Geleceği... Yozlaşmış Yasama ve Başarısız Eğitim Sistemi, Rejim Krizini Tasvir Eder

Kadın ve Çocuk Bakanlığı, özel istatistiksel bir rapor açıkladı. Raporda 2020 ve 2021 yılları için tehlike altındaki çocukluk ve kanuna aykırı çocukluk bildirimleri yer almaktadır. 2022’de 20.000’den fazla bildirim aldıktan sonra uzaktan bildirime izin veren bir çocuk koruma platformu devreye sokuldu. Bakanlık, çocuğun maruz kaldığı ve Bakanlığa bildirilen tehditlerin büyük çoğunluğunun yüzde 60’ı ile aile ortamında gerçekleştiğini belirtti. Ebeveynlerin yetersizliği, bakım ve eğitim kusurları ile ilgili bildirimlerin, 2021’de yüzde 50,9’a ulaştığını sözlerine ekledi.

Ocak 2023 ayı boyunca Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim çerçeveleri düzeyinde bir kurum içi istişare süreci yürüttü. İstişarede, mevzuat değişikliği nedeniyle 1991 tarihli 91/93 sayılı genelge ile düzenlen okul disiplin sistemi gözden geçirildi. Eğitim kurumlarındaki değişiklikler, esasında öğrencilerin okul ortamındaki davranışlarını değerlendiren disiplin sisteminin verimsizliğinden kaynaklandığı ifade edildi.

Ayrıca okul ortamında şiddetin giderek arttığına, öğrencilerin eğitimcilere yönelik şiddetlerinin cinayet teşebbüsü boyutuna vardığına tanık olmaktayız.

Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Kadın Kolları olarak biz, aşağıdaki hususlara dikkat çekmek istiyoruz:

1- Devlet kurum ve kuruluşlarının zikzaklı seyri, kendine yön veren düşüncenin bozukluğunun bir yansımasıdır. Çünkü siyasi sistem, tek bir ideolojiye dayalı sağlam bir entelektüel temelden yoksundur. Daha da özelleştirmek gerekirse, sağlam İslam ideolojisine iman ve güvenden yoksundur. İslam’ın alternatifi yoktur, genç nesiller yetiştirme sorununa köklü bir çözümdür.

2- Disiplin Sistemi Genel Esasları Genelgesinin 91. Maddesine göre, “Özgürlük, heva ve heveslerden ayrışmadığı sürece teorik bir kavram olarak, tembellik ve kayıtsızlıktan ayrışmadığı sürece de ahlaki bir değer olarak doğru değildir.” İşte fikri ve eğitim sistemimizde batılı özgürlük kavramına odaklanan bu çarpık entelektüel bakış açısının nimetlerine ve sonuçlarına tanık oluyoruz. Söz konusu kavram bizi doğrudan ihtiras kavgalarına, ahlaki çöküşe, tembelliğe ve kayıtsızlığa sevk etmiştir. Dahası, eğitim kurumlarında eğitimciler, her gün öğrencilerin hakaretine, sözlü ve fiziksel şiddetine maruz kalmaktadır. Çağrılarına yanıt veren olmadığı gibi Kadın Bakanlığı da uyarılarına kulak asmamaktadır.

3- Kadın Bakanlığı’nın rolü, UNICEF gibi uluslararası sömürgeci kuruluşlar tarafından tanımlanmıştır. Rolü, şüpheli ve abartılı istatistikler doğrultusunda çocuğun doğal yetişme yurdu olan aile yapısını yıkmak ve şeytanlaştırmak üzerine kurulu bir düşünce haritası çizmektir. Bu istatistikler, daha fazla kanun ve mevzuat çıkarılması için yayınlanmaktadır. Disiplin sistemi genelgesinin revize edilmesi çağrısı, bu istatistiklerin bir sonucudur. Revizyonun, çocuk hakları dergisi ve UNICEF’in yayınladığı yasama metinleri endeksli olması, ülke halkı ve İslam’ın değerlerine açık bir meydan okumadır.

4- Devletin -yıllardır- eğitimcilere karşı izlediği aşağılama politikası, misyonlarını engellemiştir. Kısır mevzuat, onları esasen saygı ve takdir haklarından mahrum bırakmıştır. Bugün bile Kadın Bakanlığı, “Tehdit Altındaki Çocukluk” ve “Tehlike Altındaki Çocukluk” gibi yalanlarla ailenin bütünlüğüne ve anne babanın otoritesine saldırmaya devam etmektedir. Aslında bu, İslam’ın devlette çoban, okulda çoban, ailede çoban otoritesini yıkma yönteminin bir devamıdır. Laik sistem yalan yere bu otoriteyi, dikey ve ataerkil otorite gibi terimler ile adlandırmaktadır.

5- Genç kuşakların aile içinde yaşadıkları ile okul ortamında yaşadıkları arasında bağlantı kurmamız bir kanaatin sonucudur. Kanaatimize göre çocuklarımızın davranışlarının disiplinize edilmesi, ahlakları, eylemleri ve ilişkilerinin geliştirilmesi, kaynağı Allah’ın Şeriatı ve hükümleri olan aydın kavramların bir ürünüdür. Ki bu kavramlar ancak siyasi bir irade ile yani Hilafet Devleti ile hayata geçirilebilir. Hilafet, değerlendirme ve muhakemenin temeli olan İslami düşünceyi yaymak için elverişli yasal ortam yaratmaya çalışacaktır. Böylece şeri siyasi sistemde aile ve eğitim kurumunun çabaları, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın istediği gibi nesiller yaratmak üzerine kümeleşecektir.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti


H. 7 Raceb 1444
M.  Pazar, 29 Ocak 2023

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER