Pazartesi, 21 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti’nden Tunus Hükümeti Üyelerine Açık Mektup IMF ile Kredi Anlaşması, Tunus’u Sömürgeleştirmenin Başka Bir Aracıdır

Sayın Tunus hükümeti üyeleri

es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

15 Ekim 2022’de IMF’nin, Tunus’a 4 yıl içinde 1,9 milyar dolar kredi sağlayacağı duyurulduktan sonra Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti olarak biz, size sesleniyor, önceki hükümetlerin bozduklarını düzeltmek için geldiğinizi iddia etmeniz nedeniyle anlaşmanın sonuçları, ülke ve halka yansımaları konusunda uyarıyor ve tavsiyede bulunuyoruz.

Sayın kabine üyeleri! Devrim öncesi ve sonrası hükümetler, ekonomik krizlerle başa çıkmak, dış direktifleri ve programları uygulamak için borçlanma politikası izlediler. Ancak ülkeyi borç sarmalına düşüren ve ekonominin kısır döngüye girmesine neden olan gerçek nedenlere hiç değinmediler. Eski borçları kapatmak için devlet, sürekli yeni krediler arayışına girdi. Yabancı kreditörlerin faiz ödemesini karşılamak için artırılan vergiler, halkı bitkin ve yorgun düşürdü. Kuşkusuz IMF’nin Tunus’a 2013’de (1,5 milyar dolar), 2016’da (2,8 milyar dolar) ve 2020’de (745 milyon dolar) verdiği kredilerin ekonomik sorunu çözmediğini biliyorsunuz. Tam tersine yoksulluk arttı, işsizlik ve enflasyon oranı yükseldi, kredi, borç servisi (tefecilik) ve artan döviz kuru nedeniyle borç stoku devasa bir şekilde birikti. Maliye Bakanlığı’nın cari yıl (2022) beklentilerine göre dış borç 114 milyar dinara ulaştı.

Bu borçların üçte ikisinden fazlasının yabancılara olması, işin en tehlikeli boyutudur. Belli şartlara göre kredi veriliyor. IMF, Tunus’a şartlarını dayatmak için kredileri bir araç olarak kullandı. Ücretlerin düşürülmesi, enerji ve temel gıda maddelerindeki sübvansiyonların kaldırılması, dinarın değerinin düşürülmesi, hükümet harcamalarında kemer sıkma politikalarının izlenmesi, vergilerin artırılması, kamu mallarının özelleştirilmesi, yabancılara verilmesi, yasama, kültürel ve siyasi yönlere müdahale edilmesi IMF’nin dayatmak istediği şartlardan bazılarıdır. IMF’nin şartları yüzünden mutlak siyasi bağımlılık, yaşam standardında ve toplumsal değerlerde bozulma olacaktır. Bu konuda afetlerin boyutunu öğrenmek için Yatırım Kanunu ve Merkez Bankası Bağımsızlık Kanunu’na başvurmak yeterlidir. Bu felaketler, IMF ve Avrupa Birliği’nin önceki Yusuf es- Şahid hükümetine dayattığı sözde büyük reformlar kaynaklanmaktadır.

Biliyorsunuz, IMF’nin şartları pazarlık veya tartışma konusu olamaz. Şartları yerine getirmesi için devlete belli bir süre verebilir, ancak şartların değiştirilmesine kesinlikle izin verilmez. Büyük reformlardan sorumlu eski bakan Tevfik el Racihi’nin belirttiğine göre, istenen sözde reformların (diktelerin) yüzde 85’inin yerine getirilmesine rağmen IMF, 2019’da 6. ve 7. kredi dilimlerini serbest bırakmamıştır. Buna göre IMF’nin dünyadaki temel işlevi, ülkelere dayattığı şartlar aracılığıyla nufüz yaratmaktır.

Sayın kabine üyeleri! İzlediğiniz borçlanma politikasından önceki iktidarlardan farklı bir sonuç mu bekliyorsunuz? Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti, bu şartların doğuracağı sonuçların bilincinde olduğunuzu düşünüyor. Sokağın öfkesini absorbe etmek, IMF’ye yanıt vermek için Tunus Genel Emek Sendikası ile ücret artışı konusunda anlaşmaya varmanız bunun kanıtıdır. IMF, koşullarının sıkıntısız uygulanması için sendika ile anlaşmaya varmayı şart koşmuştur.

Dış kredilerin ülkenin bağımsızlığına ve siyasi kararına zarar verdiği muhakkak. Dış finansman ülkeyi doğrudan sömürgeleştirmenin bir yoludur; Fransızlar, dış krediler ile Tunus’u sömürgeleştirdiler. Bugün de dış krediler, nüfuz elde etmenin ve ülkeye karşı komplo kurmanın birincil yoludur. Yabancı kredilerden hiçbir zaman hayır gelmez. Ülkemiz Tunus bunun en iyi tanığıdır. Dinar cinsinden toplam kamu borcu, geçen Mart ayında 105,7 milyar dinar olarak gerçekleşti. Yani 2010’daki (25 milyar dinar) borca kıyasla 4 kattan daha fazla arttı.

Sömürgeci IMF’den kredi alarak önceki hükümetlerin politikalarından bağımsız bir politika izleyecek ve yozlaştırdıklarını düzeltecek misiniz? Yoksa Tunus’u daha fazla borca boğacak, karşılığında ülkenin ekonomik yeteneğini, siyasi kararını ve gelecek nesillerin geleceğini hakkımızda bir zimmet ve ahit gözetmeyen kurnaz bir düşmana ipotek mi edeceksiniz?

Sayın kabine üyeleri! Ekonomi şu ya da bu uluslararası kuruluştan alınan krediler ile tedavi edilmez. Aksine ilk önce ekonomik sorunun gerçekliğine vakıf olmak, sonra da doğru tedaviler aramakla çözüme kavuşturulabilir. Tunus’taki ekonomik kriz, geçici krizler türünden değildir, tüm ekonomik sektörleri kapsayan yapısal bir krizdir. Krizlerin temel nedeni, kapitalist sistemdir. Ekonomik mevzuatı aracılığıyla kapitalist sistem, ülke ekonomisini Batı hegemonyası ve mali kuruluşlarına hegemonyası altına vermiştir. Bu da şu sonuçlara yol açmıştır:

- Ekonomik reformlar başlığı altında kısır ekonomik politikalar dayatıldı. Finansal kuruluşların, kredi verirken şart koştuğu ekonomik reformlar, tarım, sanayi ve ticaret gibi hayati sektörleri felç etti. Bunların yerini turizm gibi marjinal sektörler aldı. Sanayi sektöründe rekabet gücünü artırmak için ucuz işgücüne ve vergi imtiyazlarına ihtiyaç duyan yabancı şirketler yararına taşeronluk benimsendi, sanayinin dokusunu yok eden, işsizlik ve yoksulluk oranlarını artıran ve ticaret açığını derinleştiren Avrupa Birliği ile Ortaklık Anlaşması imzalandı.

- Kamu kurumlarına el konuldu. Yabancı yatırım adına ülkenin petrol, gaz, maden ve diğer zenginlikleri sömürgeci şirketler tarafından yağmalandı.

- Dinarın yabancı para birimlerine endekslenmesi, sürekli değer kaybetmesine yol açtı. Tunus dinarı, devrimi takip eden yıllarda dolar karşısında yüzde 128 değer kaybetti (2011’de dolar 1,42 dinardı, şimdiyse 3,25 dinardır).

Dahası, kapitalist sistemin kendisi, hastalığın ve belanın kökenidir. Çünkü kapitalist ekonomik hayatın üzerine inşa edildiği temeller, doğaları gereği yıkıcıdır. Bu yıkıcı kapitalist fikirler ve tehlikeli ekonomik kavramlardan bazıları şunlardır:

- Ekonomik sorunu, zenginliğin adil dağılımı değil de mal ve hizmetlerin (servet) göreli kıtlığı olarak betimlemek.

- Kapitalist ekonominin tefeciliğe dayanması.

- Altın ve gümüş para birimini dışlayan, doları dünya parasının temeli haline getiren dünya para sisteminin bozukluğu.

- Özel sektör (özel mülkiyet) ve kamu sektörü (devlet mülkiyeti) olarak ikiye ayrılan mülkiyetin yanlışlığı ve İslam’ın öngördüğü ve onu diğer sistemlerden ayıran kamu mülkiyetinin görmezden gelinmesi.

Daha da kötüsü, kapitalizm küreselleşme adı altında ceberut dünya sistemine dönüştürüldü. Küresel ekonomi üzerindeki yıkıcılığı arttı, bugün Tunus’ta olduğu gibi krizler, zayıf ekonomiler üzerinde hızlı bir etkiye yol açtı. Örneğin, Korona virüsü, Rusya ve Ukrayna’daki savaş yüzünden enflasyon yükseldi, döviz oynaklığı ve aşırı yoksulluk arttı.

Sayın kabine üyeleri! Bu mektup, uluslararası finans kuruluşları ile bağlarını koparmaları, IMF reçetelerine ve öldürücü şartlarına yanıt vermemeleri için Hizb-ut Tahrir’in hükümet üyelerine yaptığı samimi bir çağrıdır. Tefeci kapitalist sistemde faaliyet gösteren bu kuruluşlardan borç almak, ülkeyi daha fazla yoksulluğa ve bağımlılığa sürükleyecektir. Yanı sıra Şeriatın yasakladığı tefecilikle muamelede bulunulduğu için âlemlerin Rabbinin gazabını çekecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

يَمْحَقُ اللَّهُ الرِّبَا وَيُرْبِي الصَّدَقَاتِ وَاللَّهُ لَا يُحِبُّ كُلَّ كَفَّارٍ أَثِيمٍAllah faizi eksiltir, sadakaları bereketlendirir. Allah pek nankör olan hiçbir günahkârı sevmez.[Bakara 276]

وَأَحَلَّ اللهُ الْبَيْعَ وَحَرَّمَ الرِّبَاOysa Allah, alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır[Bakara 275]

Daha da tehlikelisi, otorite ve uzmanları, kapitalist okul mezunu oldukları için Tunus’u Batıya endekslemek ve İslam’ı ve hükümlerini dışlamak konusunda ısrar ediyorlar. Yüzyıllar boyunca insanlığı yöneten, insanların refah içinde yaşamasını, on üç asırdan fazla bir süredir krizlerden uzak, güvenli bir ekonomik hayat sürülmesini sağlayan köklü ekonomik sistemi tamamen görmezden gelmişlerdir. Zekât memurları, zekât vermek için fakir ararlar, fakat bulamazlardı. Bugünse birkaç paydaş dışında hemen hemen her yerde yoksullara rastlamak mümkündür.

Bu nedenle Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti olarak biz, kapitalist ideolojiden, ekonomik ve mali sisteminden vazgeçmeye, uluslararası baskılara cevap vermemeye, uluslararası yardım ve kredilerini reddetmeye çağırıyoruz. Buna karşılık İslam’ın ekonomik sisteminin adaleti altında ekonomik veya finansal krizlerden uzak yeni, güvenli ve emniyetli bir yaşam sürmek için İslam’ın uygarlık projesini etkinleştirmeye davet ediyoruz. İslam, toplumdaki herhangi bir sınıfın halkın geri kalanını kontrolüne mani olan ilahi bir sistem geliştirmiştir.

Sayın kabine üyeleri! İslam’ı kendisinden bir sistemin fışkırdığı bir ideolojik olarak benimsemek ve ekonomik sistemi de dâhil olmak üzere sistemlerini uygulamak, sorunlarımız ve krizlerimizin çözümünün sigortasıdır. İslam’ın getirdiği ve ekonomik sistemini dayandırdığı temeller, ülkedeki ekonomik krizleri çözebilir. Kalkınmamızı veya yükselmemizi istemeyen sömürgeci yabancı uluslararası finans kuruluşlarından borç almaya gerek yoktur. Ayrıca, bu temeller, servetin yeniden toplumda adil bir dağılımın da sigortasıdır. İslam’ın ekonomik sisteminde kimse kimseye zulmedemeyecek, bir avuç zengin ve yabancı şirket, ülkenin kaynaklarına ve halkına hâkim olamayacaktır.

Bu tedaviler hayal ürünü değildir, gerçekliği tedavi eden bir düşüncedir. Bu düşünce, İslam tarihinde Hilafet döneminde uygulanmış, iyilik üretmiştir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sahih hadiste belirttiği gibi Allah’ın izniyle bu durum bir kez tekerrür edecektir.

يَكُونُ فِي آخِرِ أُمَّتِي خَلِيفَةٌ يَحْثِي الْمَالَ حَثْياً، لَا يَعُدُّهُ عَدَداًÜmmetimin son zamanlarında malı sayarak değil, avuçla avuçlayacak bir halife gelecektir.[Müslim]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti


H. 28 Rabi-ul Evve 1444
M.  Pazartesi, 24 Ekim 2022

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER