Küresel Sorunlar Beyrut'ta Tartışıldı
- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Dünyanın dört bir yanından Beyrut'a gelen pek çok isim İslâm dünyasının sorunlarını tartışıyor. Hizb-ut Tahrir örgütü tarafından organize edilen konferans, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta bugün bir toplantı düzenledi.
Hizbut Tahrir Örgütü, Hilafet'in Hilafet'in kaldırılışının 89. Yıl dönümü vesilesiyle Lübnan'nın başkenti Beyrut'ta bugün (18 Temmuz)" "Hizb-ut Tahrir'in Uluslararası ve Bölgesel Sıcak Meselelere İlişkin duruşu" başlığı altında uluslararası bir konferans düzenledi. Hizb-ut Tahrir bu konferansı üç bölüm olarak gerçekleşti. Sabah saat 9.00'da başlayan konferans aşağıdaki kısım ve konulardan oluşuyor:
Birinci Kısım: İslami beldelerde saldırıya uğrayan
İslami meseleler
1.Arap ülkelerindeki Müslümanların meseleleri (Filistin, Irak, Sudan "Güney'in Ayrılması")
2.Güney Asya'daki Müslümanların sorunları (Afganistan ve Pakistan "Keşmir")
3.Güneydoğu Asya'daki Müslümanların sorunları (Endonezya'daki ayrılıkçı hareketler)
4.Batı ve Orta Asya'daki Müslümanların sorunları ( Türkiye "Kıbrıs", "Kafkaslar, Doğu Türkistan")
İkinci Kısım: Batıdaki Müslümanlara Yapılan Saldırılar
Üçüncü kısım: Müslümanları ve Gayrimüslimleri ilgilendiren uluslararası Genel Sorunlar:
1.ABD'de başlayıp dünyaya yayılan uluslar arası ekonomik kriz
2.Küresel nükleer enerji krizi ve özellikle İran'daki barışçıl nükleer enerji.
Konferansa 19 ülkeden farklı kesimlere mensup pek çok yazar, din adamı ve gazeteci ve Hizbut Tahrir'in ülke temsilcileri çağrıldı. Sudan, Ürdün, Yemen, Avustralya, Danimarka, İngiltere, Türkiye, Japonya, Rusya ve Ukrayna'dan katılımlar olurken, davet edilmelerine rağmen Lübnan hükümetinin vize vermediği ülkelerden ise katılım olmadı. Konferans sırasında yapılan açıklamada bu ülkelerin Endonezya, Afganistan, Pakistan, Bangladeş, Hindistan, Özbekistan, Tacikistan, Kazakistan ve Kırgızistan olduğu belirtildi.
Açılış konuşmacısı Fâdi Abdullatif, İslam dünyasındaki sorunları kendi sorunları olarak kabul ettiklerini ve bu sorunların İslam hilafetinin kurulmasıyla çözülebileceğini belirtti.
Abdullatif sözlerine devamla: "Hizbut Tahrir; İslam hilafetinin diriltilmesi ve Allah'ın hükümlerinin uygulanması temel siyaseti olarak kabul etmektedir. Tüm sorunlara İslam düşüncesi nazariyesinde değerlendirir ve sorunların çözümünde yine bu nazariye içinde çözülebileceğine inanmaktadır." Şeklinde devam etti.
İlk oturum Filistin sorunu tartışıldı. İlk konuşmayı İsmail Vahvah yaptı. Hizbut Tahrir'in Avustralya medya temsilcisi olan Vahvah konuşmasına kendisinin de Filistinli olduğunu belirterek başladı. Beytul makdis'in öneminden ve bir İslam beldesi olduğunu dillendireren Vahvah, Müslümanlar'ın ancak birlik içinde hareket ederlerse Filistin'in kurtulabileceğini belirtti. Tüm sorunların Müslümanların bir liderlik çerçevesinde yoksun olduğundan kaynaklandığını belirttiği konuşmasında pek çok Müslüman ülke başkentinin İsrail'le ilişkisi olduğunu belirtti. Bu sorunun çözümü Hilafetin dirilişi ve Müslümanların birlik içinde hareket ederlerse çözüleceğine inandığını belirtti.
İkinci konuşmada,Güney Sudan sorunu işlendi. Osman İbrahim, Sudan'ın İslam'la tanışması ve stratejik konumuna değindiği konuşmasında, bağımsızlığını elde ettikten sonra yaşadığı siyasal değişimlerle sürdürdü. Osman, daha sonra Güney Sudandaki sorunlara değindi ve Hristiyan ayrılıkçıların Batı'dan gördüğü desteğe vurgu yaptı.
Hizb-u Tahrir'in Irak sözcüsü Ebu Zeyd ise Irak sorununu işlediği konuşmasında Irak'ın İslam tarihindeki ve günümüzdeki önemine değindi. Ebu Zeyd şöyle konuştu: "Batı emperyalizmin Irak üzerinde nasıl oynandığını görüyoruz. Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesiyle Avrupa ve Amerika emperyalizmini Irak'ın merkezine taşımış oldu. Bu bozguncular bugün Irak toprakları üzerinde kan kusmaktadırlar. Felluce, Necef ve diğer kentlerde dökülen kanlar bilinmektedir. Mezhepsel ayrılıklar kışkırtılmakta ve Müslümanları kendi aralarında çatışır duruma getirmiştir. Bugün bu ayrılıklar Müslümanların temel problemi olmuştur. Saddam döneminde Kürtler ve Şiiler ezilirken bugün Suniler Amerika'nın desteğiyle beraberce suniler ezilmektedir. Bundan kurtulmanın ana kaynağı Amerika'nın ülkeden atılmasıyla mümkündür."
Oturuma video konferansla katılan Kudüs Rum Patrik yardımcısı el-Mederan Adaullah Hanna; Müslümanların hilafeti dönemindeki adaletine değindi. Müslüman ve Hıristiyan işbirliğine değindi.
Musa el-Mebkuri, Güney Sudan'daki el-Barza siyasi sorunlarını, Hizbut Tahrir Pakistan Medya Grup Başkanı Saad Cağranifi, Afganistan ve Keşmir sorunlarını ele alırken, Hizbut Tahrir Endonezya Medya grup başkanı Abdulhakim, Endenozya'daki Banda Açe ve Doğu Timor ayrılıkçı hareketlerinden bahsederken, Müslümanların bundan zarar gördüğünü ve bunun hilafetle aşılabileceğine olan inancının tam olduğunu dile getirdi.
Japonya İslam Meclisi başkanı Prof. Hasan Kunakata hilafetin gerekliliği üzerinde ayet ve hadisler ışığı altında vurgu yaptı. Türkiye Hizbut Tahrir Medya grup başkan yardımcısı Haluk Özdoğan Kıbrıs tarihinden başladığı konuşmasında AK Parti ve Kıbrıs Mehmet Ali Talat'ın işbirliğinin temel nedeninin ikisinin de Amerikancı olmalarından kaynaklandığını ileri sürdü. Özdoğan, "Kıbrıs'ın Rumlarla birleşmekle çözüm bulamayacağını ve ancak KKTC'nin lağvedilerek doğru'dan Türkiye'ye bağlanması gerektiğini hatta Türkiye'nin tüm Kıbırıs'ı ele geçirmesi gerektiğini ifade etti. Özdoğan, Kıbrıs sorununun Ada'nın Türkiye'ye bağlanmasından sonra İslam hilafetinin kurulmasıyla nihayete ereceğini savundu.
Türkiye Hizbut Tahrir Medya grup başkan yardımcısı Hanefi Teymur Kafkasya ve Doğu Türkistan sorununun tarihini özetledi. "Bu iki bölgenin emperyalistçe baskı altına alındığı ve bunlar Müslümanlar tarafından bilinmesine rağmen neden yardım edemedikleri ise dikkat çeken bir olgudur. Bu bölgeler kafirler tarafından işgal edilmiştir. Müslümanlara düşen ise bu mustazaf Müslümanların kurtarılması için fiili bir savaştan çekinmemelidirler." şeklinde konuştu.
Türkiye'den Konuklar da Söz Aldı
Konuşmalardan sonra söz alan Gazeteci-Yazar Mustafa Özcan, İslam Hilafeti'nin nasıl olması gerektiği üzerine diğer İslami gruplarla istişareler yapılması gerektiğini belirtti.
Özcan İslam Devletinin tüm dünya'da tek bir devlet olup olmayacağını tartışmak gerekir. Derken,Hizbut Tahrir Irak yetkilisi Ebu Zeyd Hizbut Tahrir'e göre İslam devletinin dünyada tek bir otorite olması gerektiğini savundu. İslam Devletinin Demokrasi'den farklı bir sistem olduğunu ve "Rabbani bir devlet" olarak tanımladı.
Daha sonra söz alan Gazeteci-Yazar Ahmet Varol, Filistin'e Özgürlük Gemisinde yaşadıkları İsrail terör saldırısını anlattı. Müslümanların birliğine ve cemaatlerin birbirlerinin yanlışlarına değil doğrularına yoğunlaşmaları gerektiğine vurgu yapan Varol, Filistin sorununun çözümü için tüm İslami yapıların ellerinden geleni yapmaları gerektiğini vurguladı.
Konferans'a Türkiye'den Özcan ve Varol dışında Köklü Değişim Dergisi, Vuslat Dergisi, Mustazaf-Der ve Özgür-Der yetkilileri de katıldı.
Konferans'tan görüntüler az sonra
Kaynak:
http://www.timeturk.com/kuresel-sorunlar-beyrutta-tartisildi_132862-haberi.html
http://www.gencbilim.com/Haber/Kuresel-sorunlar-Beyrutta-tartisildi_80944.html
-------------------------------------