بِسْـــمِ اللهِ الرَّحْمٰـــنِ الرَّحِيـــم

Celil Âlim Ata b. Halil Ebu Raşta’nın 1438 / 2017 Yılı Kutsal Ramazan Ayının Gelişi ve “El Vakiye” Kanalının Açılış Münasebetiyle Yaptığı Konuşma

Allah’a hamd mahsustur. Salat ve selam Allah’ın Rasûlü’nün, onun ailesine, ashabına ve onu dost edinenler üzerine olsun.

Ey Müslümanlar! Ey kıymetli davet taşıyıcıları! Ey izleyiciler! Ey dinleyiciler! Ey aklı olan ya da hazır bulunup kulak verenler!

Es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Ey kardeşlerim! Bu mübarek gecede size iki değerli şeyle müjdeliyorum:

Birincisi: Mübarek Ramazan ayının gelişi:

27 Mayıs 2017 Cumartesi gecesi, mübarek Ramazan hilalinin gözetlenmesi sonucu bazı Müslüman ülkelerde hilalin şeran görüldüğü belirlendi. Buna göre yarın Cumartesi günü kutsal Ramazan ayının ilk günüdür...

Buhari Sahihinde Muhammed b. Ziyad yoluyla rivayet ettiğine göre: Ben, Ebu Hurayra’yı şöyle derken işittim: Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu ya da Ebu’l Kâsım SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

صوموا لِرُؤيتِهِ وأَفْطِرُوا لرؤيتِهِ فإنْ غُـبِّيَ عليكم فأَكْمِلُوا عِدَّةَ شعبانَ ثلاثين“Hilali gördüğünüz zaman oruç tutun. Hilali gördüğünüzde iftar edin. Eğer hava kapalı olursa, Şa’bân ayını otuza tamamlayın.”

Şüphesiz Allah Subhânehu ve Teâlâ, bu kutsal ayı kendisine özgü kılmıştır. Bu ayda Allah Subhânehu ve Teâlâ dilediğini sorgusuz sualsiz mükâfatlandırır. Nitekim müttefikin aleyh olan kutsi bir hadiste Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

كُلُّ عَمَلِ ابْنِ آدَمَ لَهُ إِلَّا الصَّوْمَ، فَإِنَّهُ لِي وَأَنَا أَجْزِي بِهِ“Âdemoğlunun her ameli kendi içindir; ancak oruç hariç. Zira o benim içindir ve mükâfatını ancak ben veririm.”Kuşkusuz bu ay, İslam tarihinde anılmaya değer bir aydır. Kuranı Kerim bu ayda indirilmiştir.

شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِي أُنْزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ“Ramazan ayı ki o ayda insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kuran indirilmiştir.”^{[Bakara 185]} Bu ayda Müslümanlar, hayırda yarışırlar, ecir ve hasenatlarını iki katına katlarlar. İyi niyetle tutulan oruç ve samimiyetleri ile Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan günahlarının bağışlanmasını umarlar. Sahihi Buhari’de Ebu Hurayra’dan rivayet edildiğine göre Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَنْ صَامَ رَمَضَانَ إِيمَانًا وَاحْتِسَابًا غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ، وَمَنْ قَامَ لَيْلَةَ القَدْرِ إِيمَانًا وَاحْتِسَابًا غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ“Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır. Kim faziletine inanarak ve mükâfatını sadece Allah’tan ümit ederek Kadir gecesini ihya ederse geçmiş günahları bağışlanır.”

Halifeler ve valiler, ülke ve tebaanın güvenliğini koruyor, davet ve cihat yoluyla âleme İslam Risalet’ini taşıyordu. Halife, Müslümanları Allah’ın Şeriatı ile yönetiyor ve Müslümanlarla birlikte Allah yolunda cihat ediyordu. Müslüman ordular, Allah’ın kelimesini yüceltmek ve dünyanın dört bir tarafına adaleti yaymak için ıssız çöllerde dolaşıyor, gemiler de denizin dalgalarıyla boğuşuyordu. Ordular, okyanus sularına hitaben şöyle sesleniyordu: “Şayet senin ötende bir toprak parçası olduğunu bilsek, İslam sancağını dalgalandırmak için muhakkak ki engin sularına dalardık.”Halifeler de bulutlara şöyle sesleniyordu: “Nere yağarsan yağ, Allah’ın izniyle mutlaka Müslüman ülkesine yağacaksın.” Halifenin arkasındaki Müslümanlar da, iyilik yaptığında arkasında duruyorlar, kötülük yaptığında ise onu muhasebe ediyorlardı. Halife de Müslümanlar da Allah’ın Şeriatı karşısında birdi. İslam, ümmet, devlet ve toplumu hareket ettiriyor, bunlar da İslam’a göre hareket ediyorlardı. Ramazan, mutlu ve güler yüzle karşılanıyor, ayrılışından ötürü de bir hüzün çöküyordu. Hayra şahit olmak ve her iki yurtta da kurtuluşa ermek için ona tekrar kavuşmanın özlemi çekiliyordu. İşte gerçek kurtuluş budur.

Umarız Allah Subhânehu ve Teâlâ, bu ayı tüm Müslümanlar için bereket ve hayırlara vesile eyler. Temennimiz odur ki bir sonraki Ramazan’a Raşidi Hilafet Devleti altında kavuşuruz da Halife, hilal gözetler ve görülüp görülmediğini açıklar. Yeniden Ramazan, zafer, cihat, bereket ve kullara rahmet ayı olur. Hilafetin gölgesi altında gölgelenir. Tekrar aydınlık ve ışığa kavuşur, ibadet ve cihat ayı olur. Yeniden ezanlar ve tekbirler yükselir: Müezzinler, oruçluya orucunu açması için iftar ezanı okur. Mücahitler de zafer tekbirleri getirirler. Kuşkusuz bu, Allah’ın izniyle çok yakındır.

إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًا“Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur.” [Talak 3]

Müjdesini vermek istediğim ikinci husus ise, bu kutsal gecede “El Vakiye”kanalı yayın hayatına başlıyor... Bugün Hizb-ut Tahrir medya ağacı yemişini vermiştir. O yemiş ki gözlere lezzet, gönüllere şifa veren kutlu, güzel ve aydınlatıcı bir yemiştir... O yemiş ki izleyenleri sürçme, aldatma ve saptırmadan koruyacak, açıkça hakkı haykırıp batılların beynini dağıtacaktır. O yemiş ki gözlere ışık verecek, basiretleri aydınlatacaktır... O yemiş ki izleyenlere ve aklı olan ya da hazır bulunup kulak veren kimselere hayır taşıyacaktır... O yemiş ki isim ve müsemmasıyla bir koruyucudur. O ne güzel isim ve müsemmadır. Yolu aydınlatacak, haykırdığı hak sözle hidayet yoluna ulaştıracaktır.

قُلْ هَذِهِ سَبِيلِي أَدْعُو إِلَى اللَّهِ عَلَى بَصِيرَةٍ أَنَا وَمَنِ اتَّبَعَنِي وَسُبْحَانَ اللَّهِ وَمَا أَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ“De ki: “İşte bu, benim yolumdur. Ben Allah’a çağırıyorum, ben ve bana uyanlar aydınlık bir yol üzerindeyiz. Allah’ı tenzih ederim! Ve ben ortak koşanlardan değilim.” ^{[Yusuf 108]}

Son olarak ben, Radyo ve Er Raye saflarına katılmak üzere göz nuru “El Vakiye” kanalının Allah’ın Adıyla açılışını yapıyorum. Böylece işitsel, görsel ve yazılı iletişim araçları Kelimeyi Tayyibe’yi haykırsın, basiretleri aydınlatsın, kalpleri ihya etsin, dünyanın öbür ucuna hayrı ulaştırsın, gökyüzüne kadar yükselsin.

أَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللَّهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ أَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّمَاءِ“Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi: Güzel bir sözü, kökü sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca (benzetti). (O ağaç), Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir.”^{[İbrahim 24]} Duamızın sonu Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun ibarettir.

ve’s Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Kardeşiniz
Ata b. Halil Ebu Raşta
Hizb-ut Tahrir Emiri

H. 01.Ramazan 1438
M. 27 Mayıs 2017