Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Erdoğan NATO’ya “Çağrıda Bulundu"

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Erdoğan NATO’ya “Çağrıda Bulundu"

Haber:

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pazar günü Batı askeri ittifakını Türk askerinin Suriye’deki Kürt militanlara karşı yürüttüğü operasyona destek vermemekle suçlayarak NATO’yu öfkeli bir şekilde eleştirdi. 

Bu, Erdoğan’ın Ankara’nın 1952 yılında katıldığı NATO’ya yönelik yapmış olduğu en sert açıklamalardı. Nitekim o zaman Amerika, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye’nin Sovyet nüfuzunun yörüngesine girmemesini sağlamaya çalışmıştı.

Erdoğan, İstanbul’un doğusundaki Bolu’da bir gurup destekçilerinin önünde yapmış olduğu konuşmada şöyle dedi: “Şu anda Suriye'de bu olaylar yaşanırken, ey NATO sen ne zaman olacak da gelip bizim yanımızda yer alacaksın?”

Şöyle devam etti: “Terör örgütleri bizi sürekli taciz ediyor.” Ancak “ne yazık ki şu ana kadar hala olumlu bir ses, söz yok.”

Yorum:

Erdoğan’ın konuşmasında geçen ifadeler şunlar: “NATO’ya sesleniyorum… Neredesin… Hadi bakalım Suriye’ye gel… Neden gelmiyorsun… Türkiye NATO'nun üyesi değil mi?... Bizi Afganistan, Somali ve Balkanlara çağırdınız. Şimdi de biz sizi Suriye’ye çağırıyoruz. Neden çağrımıza yanıt vermiyorsunuz?”

Türkiye 60 yıldan fazladır NATO’nun üyesi ama Erdoğan, Abdul Bari Utvan’ın bugün görüşünde yazdığı gibi “bağlayıcı yükümlülükleri olmakla birlikte karşılığında hiçbir hakkın olmadığı” bu mücrim ittifaka üyeliğin, sadece üyelikten ibaret olduğunu ya bilmiyor –ya da bilmezlikten geliyor.-

Türkiye, -ezici çoğunluğu Müslüman bir ülke- olup bu ittifak yabancı bir urdur. Nitekim onun varlığı, ülkenin Batı’ya bağımlılığını pekiştirmek, Osmanlı Hilafetinin başkentini İslami ortamdan uzaklaştırmanın yanı sıra ülkeyi, sömürgeci devletlerin İslam ülkelerindeki üslerinin ileri noktası kılmak ve bunu ittifaka üyelik yoluyla meşrulaştırmak için fırsat kollamaktan başka bir şey değildir. 

Bu üslerden, Erdoğan’ın gözleri önünde Irak, Afganistan ve Suriye’deki Müslümanları katletmek için uçaklar kalkıyor, dahası Erdoğan konuşmasında güçlü işbirliği içerisinde olduğunu da gizlemiyor.

İttifak içerisindeki Avrupa ülkeleri, Türk kuvvetlerinin Suriye’ye girmesinin Şam devrimini bitirmede Amerika’nın çıkarlarına hizmet ettiğini biliyor. Dolayısıyla Halep’i teslim etme senaryosu hiçte uzak değildir…

Suriye’de Türk ve Amerikan kuvvetleri arasında bir çatışma beklentisi söz konusu değildir. Daha doğrusu uyum ve koordinasyon vardır…

Erdoğan’ın bu konuşması, diğerleri gibi iç kamuoyunun dikkatlerini Şam devrimini ve oradaki Müslümanları yardımsız bıraktığı gerçeğinden başka yöne çekmesine “bahane” aramaktan öte bir şey değildir.  

Müslümanların kanlarını akıtanlardan yardım umanlar, doğrudan bu cürüme ortak olmuş olurlar.

  

Husameddin Mustafa

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Radyosu İçin Yazdı

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER