Pazar, 20 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Kalkan ile Gizledi Zeytin Dalı ile Zehirledi Sırada Öldürücü Kılıç Darbesi Var

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber ve Yorum

Kalkan ile Gizledi Zeytin Dalı ile Zehirledi Sırada Öldürücü Kılıç Darbesi Var

Haber: Anadolu Ajansı, Suriye'nin İdlib ilinde Beşşar Esed rejimi ve müttefiklerinin olası operasyonuna karşı İdlib halkının gösteriler düzenlendiğini ve gösteriye katılan sivillerin, Türkiye'nin bölgede güvenliği sağlamasını istediklerini belirtti.

Yorum: Bu haber ne kadar da yanıltıcı ve aldatıcı bir haberdir. Haber içerisindeki ifadeler dahi birbiri ile çelişmektedir. Zira İdlib halkı Esed rejimi ve müttefiklerini bilmeyecek kadar cahil bir halk mıdır ki, Esed rejiminin müttefikleri arasında Türkiye’nin de olduğunu bilmesin? Esed rejiminin müttefiki sadece Rusya ve İran değildir, Rusya ve İran ile iş tutan Türkiye bugün değil en başından beri Esed rejiminin dostu ve müttefikidir.  Mart 2011’den bugüne Suriye’nin bütün şehir, kasaba ve köylerinde kıyımlar yapan cani rejimden kurtulmak için elini Türkiye’ye uzatan, Türkiye’den ve sözde dost liderlerden yardım isteyen Suriye halkının çağrılarını haber yapmayan Anadolu Ajansı bugün İdlib’de yapılan planlanmış kısmı gösteriler ile dezenformasyon yapmaya çalışıyor. İdlib halkının Türk askerini davet ettiğini söyleyerek Türkiye’nin ihanetlerini ve kirli planlarını en önemlisi Amerikan işbirlikçisi olduğunu gizlemeye çalışarak Türkiye’nin kirli rolüne meşruiyet kazandırmaya çalışıyor.

Aynı şeyi Halep düşerken de yapmıştılar, hem de sadece Anadolu Ajansı değil tüm Türkiye ve uluslararası medya Halep yanarken halkın tahliye edilmesi gerektiğini söylemişlerdi. Erdoğan kahraman edasıyla çıkmış ve Halep’in tahliye edilmesi için girişimlerde bulunmuştu ve sonunda Halep’i Esed ve Ruslara teslim ettiler. Tahliye edilen halk ise bugünkü İdlib’e sevk edildi. Bu tahliye öncesinde ise Türkiye Fırat Kalkanı Harekâtını başlatmış ve Suriye Devrimini adeta dinamitlemişti. Fırat kalkanı sözde IŞİD ile mücadele adına yapılmıştı ama kalkan ne Cerablus’u ne tüm Halep’i ne de Halep halkını koruyabilmişti. Amerika’nın Suriye siyasetine cürümleri ile hizmet eden vekâlet savaşçısı bir grup ile yine Amerikan müttefiki bir ülkenin savaşından kumpas ve ihanetten başka ne beklenebilirdi?

Peşinden Afrin Operasyonu başladı. Bu kez Suriye’nin kuzeyinde Esed rejimi ile ortak ve müttefik olan Amerika’nın başka bir vekâlet savaşçısına karşı Türkiye bir harekât başlattı. PKK, PYD/YPG’ye karşı başlatılan bu harekât güya Amerika’ya rağmen yapılmıştı. Tüm medya bu şekilde haberler yaptılar. Türkiye bu operasyon ile İdlib ve Halep’in güneyindeki tüm grupları arkasına takarak Afrin’e girdi. Grupları para ve yalanlar ile Amerikan çıkarlarının peşinden sürükledi. Afrin Operasyonu’nun paralelinde İdlib’deki gruplar ile görüştü onları yalan vaatler ile adeta zehirledi. Onları kandırdı ve sözde çatışmasızlık anlaşması gereği İdlib’in bütün sınırlarına gözetleme kuleleri kurdu. Grupları çatışmasızlık yalanı ile sessizliğe gömdü. İdlib’de devrimci gruplar bu haldeyken rejim ve Rusya Dera’da kıyım yapmaya devam etti. Türkiye’nin bu yalanlarına kanan, vaatlerine inanan grup komutanlarının saçmalıklarını anlatmaya gerek bile yok. Allah (C.C) her şeyi biliyor ve görüyor. Devrimci şehitlerin kanına ihanet eden komutanlar, şeyhler ve hocalar er ya da geç Müslümanlar nezdinde de ifşa olacaktır inşaAllah. Hülasa Türkiye Zeytin Dalı ismini verdiği harekât ile devrimi grup liderlerini zehirledi. Onların içinde bugün bile Türkiye’nin ihanetini göremeyecek kadar sarhoş halde olanlar var.

Şimdi gelelim Türkiye’nin bugünden sonra İdlib’de yapacaklarına…

Türkiye Fırat Kalkanı ile Halep halkını koruyamadı, Zeytin Dalı ile İdlib’deki grupları zehirledi ve şimdi öldürücü kılıç darbesini vurmak için hazırlık yapıyor. Tüm bunları ise sadece ve sadece Amerika’nın Suriye siyasetine hizmet etmek için yapıyor. Suriye’de uluslararası tarafların bir savaşı yok, hak ile batılın bir savaşı var. Batılı Amerika ve peşindeki tüm işbirlikçi ülkeler temsil ediyor. Bunlar Suriye Rejimi, Rusya, İran, Türkiye, Suud, İsrail ve Amerika adına Suriye’de savaşan vekâlet savaşçısı örgüt ve gruplar. Hakkı ise Suriye devrimini İslam ile taçlandırmak için savaşan ve bunun için mücadele edenler temsil ediyor. Türkiye bu savaşta en başından beri hakkın yanında değil, batılın safında yer aldı. Sakın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o Amerikan aleyhtarı şov ve söylemlerine aldanmayalım, Türkiye’nin öldürücü kılıç darbesinden Suriye devrimini korumak için gerçekleri gizlemeyelim ve onlarla tüm Müslümanları yüzleştirelim. Eğer Türkiye gerçekten Amerika ile savaş halinde olsaydı, Irak ve Suriye’de Amerika’nın kuyruğunda değil tam karşısında hedefinde olurdu. Öyle değil mi?

Hizb ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Mahmut Kar

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER