Pazartesi, 21 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Hizb-ut Tahrir’e Yönelik Yargı Zulmü Bitecek mi?

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber ve Yorum

Hizb-ut Tahrir’e Yönelik Yargı Zulmü Bitecek mi?

Haber:

Anayasa Mahkemesi, “Hizb-ut Tahrir terör örgütü üyeliği” suçundan cezalandırılan Yılmaz Çelik’in bireysel başvurusunda adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Yüksek Mahkeme’nin gerekçeli kararında, Hizb-ut Tahrir ile ilgili çarpıcı değerlendirmelere yer verildi. Anayasa Mahkemesi, Hizb-ut Tahrir’in “terör örgütü” olmadığına, üyelerinin haksız şekilde yargılanıp haklarının ihlal edildiğine ve yeniden yargılama gerektiğine hükmetti.

Yorum:

Hizb-ut Tahrir 1953 yılında Mübarek Toprakta (Filistin) kurulan İslami bir partidir. Takiyyuddin en-Nebhani tarafından İslami bir parti olarak kurulan Hizb-ut Tahrir 1959 yılında Türkiye’de çalışmalarına başladı. 1960-1970 yılları arasında Türkiye'de etkin faaliyetler yürüten Hizb-ut Tahrir hakkında Türkiye’deki ilk tutuklamalar ve yargılamalar 1967 yılında gerçekleşti. 1980'li darbe dönemlerinde darbeye karşı bildiri yayınladığı için, 1982 Anayasası’na karşı olduğu için tutuklanan Hizb-ut Tahrir üyeleri yargılanarak hapse mahkûm edildi. Özellikle 2001-2013 yılları arasında yürütülen mahkemelerde 400 kişi hakkında toplam 1828 yıl ceza verilmiş olup bunun 1035 yıllık bölümü Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onanmıştı. Kalan diğer dosyaları 2017 yılı Eylül-Ekim-Kasım-Aralık ayları içinde görüşüp karara bağlayan Yargıtay 16. Ceza Dairesi 105 kişi hakkında 660 yıllık cezayı da onadı.

2003 yılında yapılan yasal düzenlemeler ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu değişti ve bir örgütün terör örgütü olabilmesi için “cebir ve şiddet” şart koşuldu. Bu yasa değişikliği sonrasında, Hizb-ut Tahrir üyesi veya yöneticisi olma suçlaması ile yargılanan tüm tutuklular tahliye oldu ve yeniden yargılamalar yapılarak mahkemelerde berat kararları verildi. Sonrası süreçte Türkiye yargısı yasalara ve kanunlara aykırı şekilde Hizb-ut Tahrir üyelerine ceza vermek için içtihat kararları çıkardılar. Bugüne kadar Emniyet Genel Müdürlüğü’nün mahkemelere gönderdiği bilgi notlarının hepsinde Hizb-ut Tahrir’in davet ve tebliğ yöntemlerini kullanan fikri ve siyasi bir yapı olduğu belirtilmiş, cebir-şiddet yöntemlerini benimsemediği ve kullanmadığı beyan edilmiş olsa da yerel mahkemeler Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 2004 yılında aldığı içtihat kararını dayanak göstererek cezalar verdiler.

Yargıtay cebir ve şiddet kullanmadığı halde sadece fikir ve ideolojisi sebebiyle Hizb-ut Tahrir’i terör örgütü kapsamında değerlendiren içtihat kararını 19.04.2004 tarihinde aldı. İşte o günden sonra Hizb-ut Tahrir üyesi olmakla suçlanan kişilere 7,5’er, yöneticisi olmakla suçlananlara ise 15’er yıl ceza verildi.

İşte 26 Ekim 2018 Cuma günü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin Yılmaz ÇELİK hakkında aldığı hak ihlali kararı Yargıtay 9. Ceza dairesinin 2004 yılında verdiği içtihadını eleştirmiş, kanuni gerekçesini yeterli görmemiş ve yeniden yargılama yapılmasına karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararında Yargıtay ve yerel mahkemelere açıkça şunu söylemiş oldu: Kişileri üyesi oldukları örgütlerin fikir düşünce ve ideolojileri sebebiyle cezalandıramazsınız, aksine üyesi oldukları örgütün eylemlerinin terör örgütü eylemlerine uyup uymadığı yani cebir ve şiddet yöntemini kullanıp kullanmadığını tespit etmeli ve ona göre yargılama yapmalısınız.

Hizb-ut Tahrir kurulduğu günden bugüne hiçbir şekilde şiddet yöntemini kullanmamıştır, hiçbir şekilde silahlı mücadele yöntemi ile bir çalışma ortaya koymamıştır, aksine Hizb-ut Tahrir çalışma yaptığı tüm beldelere fikri ve siyasi metod ile faaliyetlerini sınırlamıştır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesinin verdiği bu hak ihlali kararı ile bugüne kadar Hizb-ut Tahrir’e yönelik yürütülen yargı zulmü görülmüş oldu, düşman ceza hukukuna göre yargılama yapan mahkemeler ve yargıçlar sorgulanmış oldu. Şimdi soru şu; bu karar Hizb-ut Tahrir’e yönelik yargı zulmünü bitirecek mi, kamuoyunun gördüğü bu zulmü Türkiye yargısı da görüp sonlandıracak mı?

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Mahmut Kar

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER