Özbekistan'da Çiftçiler Aşağılanmaya Maruz Kalıyor

(Tercüme)

HABER:

Özbekistan’da elektronik haber ve diğer basın bültenlerinde altı kişinin sulama kanalındaki görüntüleri yayınlandı ...

YORUM:

1930'larda, komünist kafir rejimi, üç kişiden oluşan mahkemelerle dinlerini ve inançlarını terk etmeyen babalarımızı ve atalarımızı öldürdü. Çünkü komünist rejim insanları yönetir ve korku altında tutardı. Bu yüzden her türlü baskı ve adaletsizlik işlendi. 1990'larda Kızıl İmparatorluğun çöküşünden sonra, bu ülkedeki Müslümanlar kökenlerine, yani İslâm'a döndüler ve öğrenmeye ve ders almaya başladılar. İslami hayatı canlandırmaya çalışan İslami gruplar hızla hareket etmeye başladı. Ateist dönemde baskı ve adaletsizliğin sonucu olarak İslam’dan ayrılan Müslümanlar İslami hükümlere uymak için tekrar İslam’a geri döndüler, bu kafirleri düşündürüyordu. Tam bunlara eşzamanlı olarak, komünist eğitimi alan ve Yahudi kökenli olan Kerimov iktidara geldi. İlk başta efendilerinin emirleri yerine getirdi. Dünyada kafirlerin Müslümanlara yönelik yaptığı tuzaklar gibi Kerimov’da ülke içerisinde çeşitli sahte patlamalar icad ederek bunlardan Müslümanları sorumlu tuttu. Bu olayların ardından sıkı yasalar çıkardı ve Müslüman gruplardan hiçbirini bu yasalardan muaf tutmadı. Onları cezalandırmaya başladı, özellikle İslami hayatı yeniden kurmak için çalışan Hizb-ut Tahrir'li gençleri, ki onlar 20 yıla kadar şiddetli hapis cezasına çarptırıldılar. Hapis cezasına çarptırıldıktan ve hapse atıldıktan sonra ölümcül işkenceler yaptı. Ancak, işkenceden sonra düşüncelerini terk etmediklerini görünce, Batı başka bir rota seçti ve uzun yıllar Kerimov'la birlikte çalışan ve elleri Müslümanların kanıyla boyanmış Mirziyoyev'i iktidara getirdi. İlk başta insanların kendilerine güvenlerini kazanmaları için kolaylıklar sağlamış gibi görünerek, az sayıda İslamcı mahkûmları serbest bıraktı. Aslında Kerimov'un ayak izlerini takip ediyordu ve bundan dolayı hapishaneler Müslüman mahkumlarla dolu kaldı.

Buna ek olarak, Mirziyoyev döneminde çiftçiler, insanların önünde aşağılandı ve hakarete uğradılar. Medyada uzun süre birçok rapor yayınlandı. Aslında emanet ehli olmayana verildiği müddetçe zulüm devam edecektir. Çünkü Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu «إِذَا وُسِّدَ الأَمْرُ إِلَى غَيْرِ أَهْلِهِ فَانْتَظِرِ السَّاعَةَ» “Emanet ehil olmayan kimseye verildiği zaman kıyameti bekle!” (Buhari rivayet etmiştir)

Bu nedenle, vacib olan Nübüvvet Metodu üzere Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şeriatını uygulayan ve sevgili Peygamberimizin müjdelediği Hilafet Devletini kurmaktır. Bu sadece bir farz değil, farzların tacıdır. İşte o zaman insanlar adaletsizliğe ve aşağılanmaya maruz kalmayacaklardır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Murat el-Özbeki (Ebu Musab)