Haber-Yorum

Erdoğan'ın Medya Dizileri, Hala Son Hızıyla Devam Ediyor

Haber:

Erdoğan, eski Mısır Başsavcısı Hişam Bereket'e suikast düzenlemekten mahkum edilen dokuz muhalife uzanan son idamların ardından Mısırlı mevkidaşı Sisi'ye sert bir saldırı başlattı.

Erdoğan, "CNN TÜRK" ve "KANAL-D" adlı iki Türk haber kanallarının Cumartesi günü kendisiyle gerçekleştirdiği röportajda, Sisi’nin iktidarı teslim aldığından beri sonuncuları dokuz genç olmak üzere rejiminin 42 kişiyi idam ettiğini ve “bunun kabul edilemez” olduğunu söyledi. Ve şöyle ekledi: “Neden Sisi ile görüşmüyorsun diyenlere cevabım şudur? Ben böyle bir kişi ile asla görüşmem.” 

Yorum:

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı döneminde bize birçok şey öğretti ki bunlardan bazıları şunlardır:

Birincisi: İkiyüzlü ve usta bir şekilde İslam’ı ve Türk milliyetçiliği yönünü kullanarak kitlelere kendi halkını ve komşu halkları etkilemeyi başaran hamasi, aldatıcı ve büyüleyici karizmatik söylemlerde bulunması.

İkincisi: Dünyadaki medya, basın ve her türlü yayıncılık ve haberlerde Amerika’nın ajanı olduğu gerçeğini gizleme kabiliyetine sahip olması.

Bugünün haberleri de dahil buna dair sayısız örnekler vardır. Zira Erdoğan’ın, haberlerde Sisi’nin Mısır’da yaklaşık elli kişiyi idam etmesi -Allah onlara rahmet eylesin, mekanlarını şerefli kılsın ve Allah bizim ve onlar için Sisi’den ve çetesinden intikam alsın- konusunda öfkeli olduğu görülürken Erdoğan çok rahat bir şekilde aynı düzeyde cürümler işlemektedir: Aynen Halep’i Suriye rejimine teslim etmesi, liderleri para ve silahla bağlayarak Suriye devrimine diz çöktürmesi, Amerika’nın çıkarı için Esed rejimini destekleme sürecine öncülük eden mücrim Suriye ve İran rejimi ile komplo kurarak Suriye’yi Esed’in kucağına geri vermesi gibi.  

Tarihsel ve kültürel olarak bir ağırlığı ve etkisi olan iki büyük şehir Bağdat ve Şam, büyüleyici Erdoğan rejiminin gözü ve kulağı önünde, hayır dahası Erdoğan’ın okyanus ve denizler yoluyla gelen katillerle organizeli suç ortaklığı sayesinde tamamen tahrip edilip yok edildiler. Dolayısıyla Bağdat ve Şam, Türkiye ve bölge halkları için bir kale ve kalkan olmak yerine on yıldan fazla süren Erdoğan’ın politikası, zorlukların üstesinden gelip önlerini açarak İşgalcilerin amaç ve hedeflerine ulaşmalarına yardımcı oldu. Zira Amerika kendi başına başaramayacağı şeyi, Kürt dosyası hakkındaki bazı vaatler ve yalan hedefler karşılığında Erdoğan rejimi aracılığı ile elde edebildi. 

Herhangi birisi; mesajlarımı abarttığımı söyleyebilir ve şayet Erdoğan’ı bölgedeki diğer yöneticiler ile karşılaştırırsanız, yanıldığınızı anlar ve Erdoğan’ın politikası ile Arap yöneticilerinin on yıllardır bölge sorunlarına yönelik politikaları arasında bariz bir farkın olduğunu mülahaza edebilirsiniz diyebilir. Buna cevap şöyledir: Arap yöneticileriyle yapılan herhangi bir karşılaştırma yanlış sonuçlara yol açacaktır. Dahası küresel, kültürel, hatta insanlık olarak saçma ve elverişsiz sonuçlara yol açacaktır. Zira hayvanlar ile Arap yöneticiler ve politikaları karşılaştırılmış olsa, hayvanların bile böyle bir haksız karşılaştırmadan dolayı nefret ve öfke dolu olduğu görülecektir. Dolayısıyla Arap yöneticileri ve Netanyahu ve Yahudi varlığı ile olan son normalleşme politikalarına yönelik bundan daha dakik bir açıklama bilmiyorum. Siz de bana Erdoğan’ı onlarla karşılaştır diyorsunuz?! Nitekim böyle bir karşılaştırma, Amerika’ya bölgede ulaşmayı hayal bile edemediği şeyleri yapma imkanı veren hilelerini araştırmaksızın Amerikan ajanı Erdoğan’ın tuzağına düşmemize neden olacaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Memduh Ferec