HABER-YORUM

(Tercüme)

﴿يرِيدُونَ لِيُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ﴾

“Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.” (Saf 8)

Haber:

Endonezya Din İşleri Bakanı Fahır el Razi, kadınların nikab giymesini yasaklamanın planını yapmaktadır. (01/11/2019) 11 Kasım 2019'da Din İşleri Bakanlığı, Hilafet konusu da dâhil olmak üzere sistem açısından sorun olarak kabul edilen 155 ders konularının düzenleneceğini belirtti. İlköğretim sınıfından sonuncu sınıfa kadar tüm dini ders kitaplarında düzeltmeler öngörüldü. Bakanlık, Hilafetle ilgili tüm konuları tarih dersleri de dâhil olmak üzere okul kitaplarından çıkaracak. Eski Cumhurbaşkanı Sukarno’nun kızı Sıkmawati ve hükümetin destekçisi 11 Kasım 2019’da Kur'an'ın Pancasila'ya (Devletin 5 temel ilkesi) olan üstünlüğünü sorguladı ve “Milliyetçiliği birlikte uyandır. Radikalizm ve terörizmin ortadan kaldırılmasıyla karşı karşıyayız" başlıklı bir tartışmada şunları söyledi: “Hangisi daha efdal, Pancasila’mı yoksa Kuran mı?”

Yorum:

1- Yapılan bu tür eylemler, İslam'a olan nefretlerini ve aşırılıkla mücadele etmek için tüm bunların mazeretten başka bir şey olmadığını gösterir. Bunun delili, dini ders kitaplarının on yıldan fazla bir süredir tedrisatta olmasına rağmen değiştirilmesidir. Benzer şekilde, kadınların örtülerini yasaklama ve Kur'an'ın şerefine hakaret etme, İslami hükümlerden nefret ettiklerini gösteriyor. Bu, hükümetin bütün taraflarının hemfikir olduğu bir meseledir. Bu nedenle insanların bu gibi yöneticileri İslam'a düşman olarak görmeleri doğaldır.

2- Hilafet tarihini ve fikrini dini kitaplardan silmek, asla mümkün değildir. Çünkü Hilafet fikrini ortadan kaldırmak, Kuran ayetlerini ve Halifelikle ilgili birçok hadisleri silmesi gerektiği anlamına gelir. Ayrıca Hilafetten bahseden âlimlerin kitaplarını görmezden gelinmesi ile birlikte 13 asır boyunca devam eden Hilafet tarihini silmek zorundalar. Yapmaya çalıştıkları şey, güneşi üfleyerek söndürmek gibi şeydir.

3-       Kalplerinde gizledikleri şey, söylediklerinden daha büyüktür. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmakta:

﴿يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا بِطَانَةً مِنْ دُونِكُمْ لَا يَأْلُونَكُمْ خَبَالاً وَدُّوا مَا عَنِتُّمْ قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الْآَيَاتِ إِنْ كُنْتُمْ تَعْقِلُونَ * هَا أَنْتُمْ أُولَاءِ تُحِبُّونَهُمْ وَلَا يُحِبُّونَكُمْ وَتُؤْمِنُونَ بِالْكِتَابِ كُلِّهِ وَإِذَا لَقُوكُمْ قَالُوا آَمَنَّا وَإِذَا خَلَوْا عَضُّوا عَلَيْكُمُ الْأَنَامِلَ مِنَ الْغَيْظِ قُلْ مُوتُوا بِغَيْظِكُمْ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ﴾

“Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size ayetleri açıkladık.” (Ali İmran 118)

Ve yine şöyle buyurmakta:

﴿يُرِيدُونَ أَنْ يُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللَّهُ إِلَّا أَنْ يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ

“İsterler ki, Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürüversinler; ama inkârcılar hoşlanmasalar da Allah nurunu muhakkak tamamlamayı istiyor.” (Tevbe 32)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Rahmet Kurnia – Endonezya