- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
NATO Yüz Binlerce Müslümanın Katledilmesinden Sorumlu Şer İttifakıdır
Haber
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türkiye, coğrafi konumunun gereği olarak kendi öncelikleri çerçevesinde NATO ile iş birliği halinde çok yönlü bir dış politika yürütmektedir... NATO’nun sağladığı bir güvenlik şemsiyesi bizim için önemli. Ancak ittifakın bir yenilenme içinde olduğu da açıktır” şeklinde açıklamalarda bulundu (www.sabah.com.tr)
Yorum
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO’nun kuruluşunun yetmişinci yılı münasebetiyle Londra’ya hareket etmeden önce NATO hakkında yapmış olduğu açıklamalar tutarsızdır. Bu gören ve düşünen herkes için gizli de değildir. Merak ediyorum Erdoğan acaba NATO hakkında yaptığı açıklamaların doğruluğuna kendisi inanıyor mu? Gerçekten NATO’nun güvenlik şemsiyesi görevini hakkıyla yaptığına inanıyor mu? Erdoğan ister inansın isterse de inanmasın bu NATO’nun vakasını ve yaptıklarını asla gölgelemeyecektir.
Ne hazindir ki Türkiye, Batı ve ABD gibi kâfir devletlerin kurduğu bu haçlı ittifakının yani NATO’nun içinde yer alan halkı Müslüman olan tek ülkedir. Her ne kadar NATO üyesi 29 ülke yer yer kendi menfaatlerinden kaynaklı olarak çekişmeler yaşıyor olsalar da söz konusu İslam’a ve Müslümanlara karşı mücadele olduğu vakit ayrılıkları bir kenara atıp ittifak etmektedirler. Bizler maalesef bu gerçeği siyaset kitaplarından değil NATO tarafından tarumar edilen topraklarımızda yaşayarak öğrendik.
NATO, Afganistan, Pakistan, Bosna Hersek, Orta Doğu, Afrika ve en son Libya’nın vurulmasında aktif olarak rol almış, yüz binlerce Müslüman’ın katledilmesinden ve yaralanmasından sorumlu olmuş haçlı ittifakının askerî kanadıdır… Erdoğan’ın bahsettiği güvenlik şemsiyesi ancak sömürgeci kâfirlerin kendi menfaatleri söz konusu olduğunda geçerlidir. Sömürgeci kafirlerin yani haçlı ittifakın Müslümanların hayrına bir şeyi asla istemeyeceklerini bile bile NATO’nun Müslümanların güvenliğini sağlayacağına dair ya da güvenliği için bir şeyler yapacağına dair açıklamalarda bulunmak sanırım en iyi demagoji ve aldatmak ile ifade edilebilir.
Türkiye, NATO üyesi olduğu günden bugüne kadar Afganistan’daki uluslararası güç, Bosna Hersek’teki barış gücü ve diğer bölgelerdeki harekâtlara askerî olarak destek vermiş ve “Türkiye NATO toprağıdır” gerekçesi ile hareket ederek bu zulümleri işleyen şer ittifakı içerisinde yer almış ve maalesef sömürgeci kâfirlerin kirli planlarının bir parçası olmuştur. Bilinmelidir ki bu, övünme değil pişmanlık vesilesidir.
NATO’nun bu zulüm dolu tarihi, şer ve bir o kadar da kanlı bir ittifak olduğunu gösteren en büyük delildir. Bu kanlı tarihe imza atan NATO’ya karşı durmak ona karşı inkari bir duruş sergilemek için başka delile de ihtiyaç yoktur. Daha dün gibi hatırlıyoruz; 2015 yılının Aralık ayında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in; “…Bu savaşı Müslümanlar için yürütemeyeceğiz” ifadeleri bu şer ittifakın İslam’a karşı var olduğunu, İslam beldelerini kullansalar da asla Müslümanların hayrına bir iş yapmayacaklarının en büyük delilidir.
Hal böyleyken, topraklarımızın NATO toprağı olarak kullanılmasına izin vermeye devam mı edilecek? Ya da ey yöneticiler sizler halen celladınızdan hayır ummaya devam mı edeceksiniz? İslam’ı ve Müslümanları yok etmek için var olan şer ittifakının içerisinde yer almaya devam mı edecek siniz? NATO’nun 60 küsur yıldır yaptığı zulümlere ortaksınız; bu vebal sizin uykularınızı kaçırmıyor mu?
Müslümanların kanları ile fethedilmiş bu topraklardaki NATO’ya açtığınız üsleri hala kapatmayacak mısınız? Katil askerleri topraklarımızda barındırmaya daha ne kadar devam edeceksiniz?
Allahu Teala’nın وَلَا تَرْكَنُٓوا اِلَى الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُۙ“zalimlere meyletmeyin yoksa size ateş dokunur”ayeti kerimesindeki uyarıyı ciddiye almayacak mısınız?
Mademki yeryüzünü kana bulayan, bunca acı ve gözyaşına sebep olan başta ABD olmak üzere sömürgeci kâfirler ve şer ittifaklarıdır, öyleyse yakışanı yapın. NATO işbirliğinize son verin. Arka bahçeleri gibi kullandıkları topraklarımızdan, ülkelerimizden ve üslerimizden kovun. Çünkü biz, sömürgeci kâfirleri baş tacı yapan, kâfirlerin kanlı masasına oturan yöneticiler değil, kardeşkanının akıtılmasına rıza göstermeyen, satvetleriyle kâfirlere korku salan izzeti ve şerefi Allah katında arayan Raşid Halifeler istiyoruz. Şüphesiz ki bu Allah’a hiç de zor değildir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullah İmamoğlu