Haber-Yorum

Türkiye, Suriyeli Savaşçıları Libya’ya Göndermeyi Düşünüyor

Haber:

(Reuters-30/12/2019)-Dört Türk kaynağı Pazartesi günü yaptıkları açıklamada Türkiye'nin, sorunlarla kuşatılmış Trablus hükümeti için planlanan askeri destek kapsamında müttefiki olan Suriyeli savaşçıları Libya’ya göndermeyi düşündüğünü söyledi ve kaynak, Ankara’nın bu düşünceye eğilimli olduğunu da ekledi. 

Yorum:

Türkiye Cumhurbaşkanı, Suriye askeri grupların sadakatini büyük ölçüde kazanmayı başardığı gibi rejimin kontrolünün lehine grupları kendi kontrol ettikleri bölgelerden çıkarmayı da başardı. Bu ise, rejim askeri makinelerinin, Rusya ve İran’ın başarısızlığının ardından Amerika’nın gerçekleşmesini düşündüğü büyük bir başarıdır.  İşte bugün o, bu grupları, Suriye’nin çok ötesinde Washington tarafından başka bir şekilde dikte edilen Libya’da Türkiye politikasına uygun bir şekilde kullanmayı düşünüyor.

Suriyeli savaşçıların Anglo-Amerikan çatışmasının savaşlarına çekilmek için Trablus'a bizzat ulaştıklarına dair bu gerçek ve diğer bazı kaynakların dile getirdiği bu haberler, iki mesele üzerinde durmanın gerekliliğini ortaya koyuyor: 

Birincisi: Türkiye bu gruplara, Türkiye’ye olan sadakatleri başka bir ülkeden önce Suriye'deki hedeflerine ulaşmak için birçok fedakarlık yapan Suriye halkına ihanet derecesine ulaşmasının ardından Türkiye siyasetinin kölesiymiş gibi davranıyor. Bu haberler, Erdoğan’ın bu savaşçıları köleleştirdiğini ve hatta onları, Amerikan politikasının gereklerine göre istediği şekilde Suriye'den uzak diğer savaşlara ittiğini doğrulamaktadır.

İkincisi: Erdoğan’ın bu büyük başarısı, halkını günlük bombardımana maruz bırakan bu grupların vahim başarısızlığı ve Rus, İran ve rejimin savaş makinelerinin sivilleri öldürmeye ve binaları yok etmeye devam etmesi karşılığındadır. Aynı zamanda Erdoğan, bu düşünceye sahip olmaktan, dahası bu gurupları Suriye sahasından uzak bir yere göndermekten dolayı hiç utanmıyor. Herhangi bir Suriyeli veya bir Müslüman şöyle diyebilir: Beşşar düştü mü ki diğer sahalara intikal ediyoruz? Suriye’de hedefe ulaşıldı mı? Neden bu gruplar, Libya’daki uluslararası çatışmanın ateşinin yakıtı olmayı kabul ediyorlar? 

Ancak aklı başında herhangi birinin ulaşabileceği sonuç, siyasi hareketlerin yanı sıra silahlı grupların karşı karşıya kaldığı en tehlikeli şeyin sadakat olmasıdır. Zira her kim Allah’ı, Rasulü’nü ve ümmetini dost edinmezse, başkalarının içinde yanıp tutuştuğu yakıtının ateşi haline gelir ve dünya ve ahiret hayatını da kaybedenlerden olur.  Bu ise apaçık bir hüsrandır.   

Bu Suriyeli grupların öncelikli yapması gereken, Suriye’de olduğu gibi helak ediciler tarafından sağlanan kirli siyasi paralar ile Erdoğan’ın kendilerini Libya’nın tehlikelerine götürme planını reddetmelerine işaret eden Hilafet davetçileri olan muhlislerin nasihatini kabul etmelidirler. Umulur ki bu, ibret almak isteyenler için bir ders olur!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Nebil Et-Temimi