HABER-YORUM

(Tercüme)

Çocuklarımızın Temiz Bedenleri Bize Emanettir

Haber:

Suriye İnsan Hakları Ağı, bugün yayınladığı bir raporda, Mart 2011’den bu yana Suriye’de 167 sivilin öldürüldüğünü belgelediğini belirtti. Bunların arasında soğuktan ölen 77 çocuğun da dâhil olduğunu ve Rusya-İran-Suriye ittifakının kuzeybatıda Suriye'ye saldırıları nedeniyle yaklaşık 700.000 insanında zorla göçe zorlandığını, ayrıca bölgeye vuran soğuk hava dalgası nedeniyle acil bir çağrıda bulunduğunu söyledi. (Şebeketül Şam)

Yorum:

Aralık ayından bu yana, acımasız Suriye rejim güçleri, Rus desteği ile Halep ve İdlib bölgelerinde ve çevresinde büyük çaplı bir saldırı başlattı. Türk-Rus ittifakının bölgeyi rejim güçlerine teslim etme anlaşması nedeniyle silahlı gruplarının o bölgeden çekilmesinden sonra bu saldırılar başlamıştı. Bu şiddetli saldırılar binlerce ailenin açık alanlara taşınmasına neden oldu. Bu, kar ve soğuğun çevrelediği bu sert doğal koşullar altında, açık ve büyük çadırlarda trajik koşullarda yaşayan yerinden edilmiş insanlara yardım sağlamak için birçok çağrıda bulunuldu.

Pazar günü, İnsan Hakları Suriye Gözlemevi, “İdlib ve Halep'teki rejim güçleri tarafından başlatılan en son askeri saldırılar şimdiye kadarki en büyük göç dalgasına yol açtığını açıkladı. Gözlem evi; Yaşanan bu kötü gayriinsani koşullar nedeniyle bir milyonu aşkın sivilin evlerinden göçe zorlandığı ve yaşam için asgari gerekliliklerin olmaması ve sivillerin yerinden edilenlerin aşırı kalabalık nedeniyle rejimin Halep bölgesindeki 30 kasaba ve köyü 2011 den bu yana ilk kez tamamen kontrol ettiğini belirtti.

Suriye kuvvetleri, yavaş yavaş tüm alanların kontrolünü tekrar ele geçirmektedir. Bu kontrolü özgürlük ve insan haklarını savunduğunu iddia eden ve Müslümanlara değer vermeyen kâfir devletlerin ve dünyanın gözü önünde ve Birleşmiş Milletlerin her saldırıda ve her doğal afette insanlık trajedisinin tırmanışıyla ilgili uyarılarını yayınlamasına rağmen insanı, taşı ve ağacı tahrip ederek yapıyor.

Mübarek Şam devrimi, özellikle son yıllarda, uluslararası devletler ve onun insani örgütlerinin yalanını ortaya çıkardı. Ayrıca genel olarak Müslümanların yöneticilerinin, özel de Türkiye yöneticilerinin, kuklalıklarını da ortaya çıkardı. Bunlar ümmetin boynuna tasallut oldular ve ilk işleri İslam ve İslam ümmetini yüzüstü bırakmalarıdır. Müslümanlara karşı kurdukları komploları ve Müslümanları ihmal etmeleri yüzünden adları tarihe kara harflerle yazılacaktır. Fakat Şerefliler âlemlerin yasasını tahkim ederek, zayıfları destekleyerek ve haksızlığı cezalandırarak yeniden hüküm süreceklerdir.

Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellemşöyle buyurdu: مَا مِنْ امْرِئٍ يَخْذُلُ امْرَأً مُسْلِماً عِنْدَ مَوْطِنٍ تُنْتَهَكُ فِيهِ حُرْمَتُهُ وَيُنْتَقَصُ فِيهِ مِنْ عِرْضِهِ إِلَّا خَذَلَهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ فِي مَوْطِنٍ يُحِبُّ فِيهِ نُصْرَتَهُ، وَمَا مِنْ امْرِئٍ يَنْصُرُ مُسْلِماً فِي مَوْطِنٍ يُنْتَقَصُ فِيهِ مِنْ عِرْضِهِ وَيُنْتَهَكُ فِيهِ مِنْ حُرْمَتِهِ إِلَّا نَصَرَهُ اللَّهُ فِي مَوْطِنٍ يُحِبُّ فِيهِ نُصْرَتَهُ

“Mukaddesatının çiğnendiği ve onurunun aşağılandığı bir yerdeki bir Müslümanı yüz üstü bırakan hiçbir kimse yoktur ki Allah Azze ve Celle de o kimseyi, nusret vermekten hoşlandığı bir yerde yüz üstü bırakmış olmasın. Onurunun aşağılandığı ve mukaddesatının çiğnendiği bir yerdeki bir Müslümana yardım eden hiçbir kimse yoktur ki Allah da o kimseye, nusret vermekten hoşlandığı bir yerde nusret vermiş olmasın.”(Ahmed)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Rana Mustafa