- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Adalet mi? Uğramayalı Yaklaşık Bir Asır Oldu!
Haber:
Ak Parti ve MHP gruplarının uzun zamandır üzerinde çalıştıkları infaz af yasası TBMM kurulunda iki partinin desteğiyle kabul edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın jet imzasıyla yasa onaylanarak Resmi Gazete’de yayımladı. Böylece bu aftan 90 binin üzerinde hükümlü ve tutuklu faydalanmaya başladı. Ajanslar 17.04.2020
Yorum:
Türkiye’deki hukuku özetleyecek en güzel söz, eskilerin deyimiyle “Deveye boynun neden eğri dediklerinde, nerem doğru ki! demiş.” sözüdür. Temeli, zulüm ve adaletsizlikler üzerine inşa edilen her tarafı bozuk bir düzeninin hukukundan adalet sadır olması zaten mümkün değildi. Müslümanların yönetimi olan hilafeti ilga eden zalimlerin, yerine kurdukları cumhuriyet, kuruluşundan günümüze değin Müslümanlara zulüm etmeye devam ediyor. Adaleti, ellerindeki güç ile küçültenler, arkalarında devasa suçlular ordusu var ediyorlar.
Ülkenin dört bir yanına koca koca adalet sarayları yapanlar, buralarda yüzbinlerce hâkim, savcı görevlendirenler, her köşeye cezaevi inşa etmek suretiyle toplumda adaleti sağlayacağını zanneden yöneticiler, toplumu ifsat ettikleri gibi haklıyı güçsüz, haksızı da güçlü hale getirdiler. Nitekim bir takım karanlık adamları cezaevinden çıkarmak için canla başla çalışan sözde vekiller, bozuk adalet terazisini iyice ayardan çıkardı. Yaklaşık 300 bin insanın cezaevlerinde olduğu Türkiye’de, af yasasıyla 90 binin üzerinde kişi tahliye edilmeye başlandı. Özellikle hırsızlık, yaralama, gasp, çete kurma, adam öldürme, dolandırıcılık, uyuşturucu gibi suçlara bulaşanlar toplumun arasına bırakıldı. Elbette burada iftiraya, haksızlığa uğrayanları tenzih ettiğimizi belirtmek istiyorum.
Lakin kahir ekseriyeti insanların kanına, canına, malına, namusuna kast eden suç makinalarına bu af ile aynı cürümleri işlemeleri için yeni fırsatlar sunulmuştur. Suçlular ordusu oluşturan devlet, bunları toplumun başına adeta bela ediyor. Kişinin kıymeti, ortaya koyduğu güzel işlerle ölçülür. Yöneticilerin, hükmettikleri nizam ve aldıkları bu kararlar, şerlerini açık bir şekilde ortaya koymakta.
Bakın! Aynı nizam ve yöneticileri, hak sözü söyleyen, Din-i İslam’ı hayata hâkim kılma düşüncesini hiçbir cebir ve şiddete başvurmadan haykıran, sadece Rabbim Allah’tır diyen, başta Hizb-ut Tahrir’in muhlis gençleri olmak üzere binlerce Müslüman cezaevinden çıkmaması için affın dışında bırakılıyor. Yine “İstanbul Sözleşmesi ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi” kanunu mağduru olan erken yaşta evlenen, yuva kurmuş binlerce genç, yıllardır ceza evlerinde tutsak. Özellikle bir avuç azgın, feminist laik güruhun isteklerine boyun eğen Ak Parti, Müslümanların ikaz ve nasihatlerine kulaklarını ve gözlerini kapatarak bu zulümlerin devam etmesine çanak tutuyor.
Hâlbuki adaletin zalimi incitmiş olması, zulmün mazlumu incitmesinden daha evladır. Fakat Allah’ın emriyle evlenip yuva kurmak suç, her türlü rezillikle gayri meşru ilişki yasal. Toplumu, insanı felaha kavuşturma düşüncesini dile getirme suç, çete kurup insanlara zulmü reva görenleri af ile serbest bırakma yasal. Başta da belirttiğimiz gibi zulüm üzerine inşa edilmiş bu düzen, sadece kendisinin cinsinden rezillere müsamahakâr iken mazlumlara ise aslan kesilmekte.
Bu coğrafyada Müslümanlar, kendi öz yurtlarında dahi kâfirlerin kurdukları düzen ve bizden görünen yöneticilerin yönetimine mahkûm edilmekte.
Ve bunlar, bizlere adalet dağıtıyorlar. Bu ümmetin evlatları adaletin tadını, kokusunu, bu topraklarda en son bir asır önce Hilafet Nizamıyla tatmışlardı. Cumhuriyet ile birlikte bu coğrafyada adaletin kokusu dahi hissedilmez oldu. Bu, bir hakikat olarak tarihteki yerini almıştır.
Kurdukları sahte düzen kadar adil olanlar, hakkın adalet terazisinde mahcup olmaya mahkûmdurlar.
قُلْ اَمَرَ رَبّ۪ي بِالْقِسْطِ۠ وَاَق۪يمُوا وُجُوهَكُمْ عِنْدَ كُلِّ مَسْجِدٍ وَادْعُوهُ مُخْلِص۪ينَ لَهُ الدّ۪ينَۜ كَمَا بَدَاَكُمْ تَعُودُونَۜ
“De ki: ‘’Rabbim adaleti emretti. Her secde ettiğinizde yüzlerinizi O’na çevirin kendisine içten bir inanç ve bağlılıkla O’na yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi (yine O’na) döneceksiniz”. (A’raf 29)
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmet SAPA