- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
İslam Ekonomisi Temelinden Kopuk Bir Şekilde Alınamaz!
Haber:
Türkiye muhalefeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a saldırdı ve mevcut krizden kurtulmak için ülkede "İslam ekonomisinin" uygulanması gerektiğinden bahsetmesinin akabinde onu aldatmak ve ikiyüzlülükle suçladı.
Muhalefetteki Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) lideri Ali Babacan, Erdoğan hükümetinin faiz ile olan ilişkilerinin son üç yılda iki kat arttığını söyledi ve Erdoğan’ı “aldatan ve doğru söylemeyen” biri olarak nitelendirdi...
Babacan basın açıklamalarında şunları söyledi: “2017’de devletin faiz ödemeleri 57 milyar Türk lirası iken, 2020’de 139 milyar liraya ulaştı" diyerek şunu sordu: “Sadece 3 yılda faiz artışının meydana gelmesine neden olan şey nedir?" (Sky News Arabic).
Yorum:
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkını ve onların dışında kendisini takip edenleri aldattığı artık pek çok insan için bir sır değildir. Zira kendisi, kamuoyunu saptırmayı ve aldatmayı ve onları kendi çıkarları için etkilemeyi umarak onlara karşı yapmış olduğu duygusal konuşmalarıyla tanınmaktadır. Nitekim mevcut krizden kurtulmak için İslam ekonomisinin uygulanması konusundaki konuşmasında da insanları aldatıyor. Peki Türkiye’de İslam ekonomisini uygulamada size engelleyen nedir ey Cumhurbaşkanı?
Bu vesileyle bu yorumu okuyan herkese şu hususu açıklamak istiyorum; İslam bölünmez bir bütündür. İslam’ın bir kısmını alıp küçük bir kısmı bile olsa geri kalanını terk etmek küfürdür. Zira bu, Kur’an’il Kerim’in dile getirmiş olduğu bir husustur. Nitekim Allahu Teala İsrailoğullarına hitaben şöyle buyurmuştur: أَفَتُؤْمِنُونَ بِبَعْضِ الْكِتَابِ وَتَكْفُرُونَ بِبَعْضٍ فَمَا جَزَاءُ مَنْ يَفْعَلُ ذَٰلِكَ مِنْكُمْ إِلَّا خِزْيٌ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ يُرَدُّونَ إِلَى أَشَدِّ الْعَذَابِ وَمَا اللَّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ “Yoksa Kitab’ın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların cezası, dünya hayatında ancak rezilliktir. Kıyâmet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine maruz bırakılır. Ve Allah, yaptığınız şeylerden gâfil değildir.” [Bakara-85] İlk olarak bu, İslam’ın bir kısmını alıp bir kısmını terk edenlere yönelik Allahu Teala’nın hükmü açısındandır. Kaldı ki Erdoğan saparak ve saptırarak bunu bile yapmıyor. İkinci açıdan olana gelince; İslam’ın bir kısmını alıp diğer bir kısmını terk etmek doğru değildir. Zira yönetici sadece İslam’ın ekonomik sistemini uygulamak istese bile istenen sonuçlara ulaşılamayacaktır. Nedeni ise İslam ekonomisinin İslam’dan ayrılmaz bir parça olup tüm hayat sistemlerinin ortaya çıktığı temelden çıkmasının kaçınılmaz olmasıdır. Çünkü İslam, kendisinden hayat nizamının fışkırdığı bir akidedir ve kamil bir şekilde uygulanmadığı sürece de meyvesini vermez. Aynen Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyh ve Sellem’in, sahabesinin ve onlara güzellikle tabi olanların yaptıkları gibi.
Bu, bu konuşmada Erdoğan’a itiraz eden Türkiye muhalefetinin yanında olduğumuz anlamına gelmiyor. Zira onlar da Erdoğan gibi Laiktirler. En azından İslam projesini taşımıyorlar ve Türkiye’de İslam’ın kamil bir şekilde uygulanmasını da istemiyorlar.
Kendisinden hayat nizamlarının fışkırdığı bir akide olması vasfıyla İslam’ı kamil bir şekilde tatbik etmeye muktedir olan sadece Hizb-ut Tahrir’dir. Zira Hizb-ut Tahrir, Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet Devleti olan İslam Devleti’ni kurmayı üstlenmiş olup İslam Devleti’nde İslam’ı kamil bir şekilde tatbik edecek ve onu adalet ve hidayet mesajı olarak tüm insanlara taşıyacaktır. Allah emrine galiptir. Ancak insanların çoğu bilmezler.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Halife – Ürdün