- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber Yorum
Bize Kinini Göstermedik Bir Sen Kalmıştın Ey Kanada?!
Haber:
Kanada, Cumartesi günü Kanada Dışişleri Bakanı François-Philippe Champagne aracılığıyla Türkiye’yi Dağlık Karabağ bölgesinde Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki çatışmaya karışmama çağrısında bulundu. Pazar günü müttefiklerle krizle ilgili görüşmelerde bulunmak üzere Avrupa'ya gidecek olan Champagne, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na çatışmayı yatıştırmaya ve Azerbaycan’ı barış görüşmelerine katılmaya teşvik etmeye çağırdığını söyledi. Champagne, iki tarafın da anlaşmazlığın askeri olarak çözülemeyeceği konusunda hemfikir olduklarını da sözlerine ekledi. (El-Arabiyye)
Yorum:
Dünya sorunlarına zehrini yaymadık bir siz kaldınız ey Kanada yöneticileri! Kanada ne zamandan beri dünyayla ilgili herhangi bir konuda bir etki ve görüşe sahiptir veya yoksa kendini unutup başkalarının rolünü oynamaya mı çalışıyor ya da onların yörüngesinde dönenler ona yeni bir rol alma talimatı mı verdiler?
Herkesin bildiği üzere Kanada, karar sahibi bir ülke olsa daçıkarlarıyla ilgili genel yörüngede hareket eder, kendisine izin verilen rolü oynar ve kendisine verilen alanda hareket eder. Kanada, İngiliz Kraliyet tahtının sahibinden bağımsızlığını kazanmasına rağmen hâlâ ona övgüler yağdırıyor ve ona saygı duyuyor. Sadece bu kadar da değil. Dahası Kanada, bir taraftan Rusya diğer taraftan da Amerika olmak üzere iki çene arasında yer almaktadır. Zira çıkarları bu iki ülkeyle kesiştiği gibi politikaları da bu ikisinden herhangi biriyle çelişmiyor. Her şeyden önce o, dünyadaki diğer tüm kafir ülkeler gibi kapitalist bir devlettir. Ayrıca Kanada’nın hiçbir ülkede sömürge hırsının olmadığını herkes biliyor. Çünkü o, petrol ve doğalgaz da dahil olmak üzere doğal zenginliklerle dolu sakinlerden hali geniş topraklarında egemenliğini zorla dayatabilir. Tüm bu verilerden sonra sorulması gereken soru şudur: Ermenistan ve Azerbaycan’da olup bitenlerle Kanada’nın ilişkisi nedir?
Bu sorunun cevabı birçok yorum ve olasılıkları içeriyor: Birincisi; Amerika siyasi adeti olduğu üzere sahip olduğu tüm kartları oynuyor, tüm cephelerde hareket ediyor ve kesinlikle hiç kimsenin kendi kontrolü ve egemenliği dışında hareket etmesine izin vermiyor. Dolayısıyla Kanada da Amerika’nın yörüngesinde hareket ediyor ve siyasi ve ticari ilişkiler yönlerinde Amerika’yı takip ediyor. Dolayısıyla da Kanada’nın Amerika’nın iradesine göre hareket etmesi olasılık dahilindedir. Ayrıca Amerika bu sayede, Rusya’nın Ermenistan ve Azerbaycan’daki politikasını karıştırması da dahil Türkiye’nin her an sıkıca yapışacağı bir ipe tutunmasını istiyor. Bu ise hedeflerine ulaşmak için Kanada gibi yakın ve Türkiye gibi uzak olan araçlarını kullanarak kendisini Rusya’nın nüfuz ettiği ülkelere sokma çabasından dolayıdır. Dolayısıyla bu iki ülke, yani Kanada ve Türkiye aynı yönde ama farklı açılarla çalışıyor.
İkinci yorum ve olasılığa gelince; kafir Batı’nın, Müslümanların fethettiği ve ardından halkının İslam’ı kabul ettiği bir ülkeyi ziyaret edip dolaştıkları günü unutamamasıyla ilgilidir. Oysa hangi Müslüman, başarısız Haçlı Seferleri’ni başlatıncaya kadar onlardan birine karşı doğru ya da yanlış bir eylemde bulundu acaba? Nitekim nefret dolu ruhları övünüp durdukları özgürlükleri reddederken ilk fırsatta onların derilerini soyarlar ve kalplerindeki kinlerini açığa vururlar. Bu husus, Kanada ve onun rejiminden hiç de uzak değildir.
Sonuç olarak, meselenin basit ve sıradan olduğunu düşünenlerin dikkatini, tüm kâfirlerin damarlarında nefretin kök saldığına, İslam’a ve Müslümanlara karşı nefretlerinin bitmediğine, hala Müslümanların sahip oldukları ve olamadıkları şeylere göz diktiklerine çekiyor ve onları, Allah’ın izniyle hakkın sahibine ve işlerin eski haline geri döneceğini müjdeliyoruz. Zira İslam Devleti, onun gibilere insan ve cinlerden olan Şeytanların vesveselerini unutturacaktır. Böylece Müslümanlar onlara zulmetmeyeceği gibi onların başındaki bir zalim de yaşayamayacaktır. Zira yaratıcı Subhanehu’nun her şey için koymuş olduğu bir ölçü vardır. Allah’ın izniyle bizler bunun çok yakın bir zamanda gerçekleşeceğini ve kafirlerin de zelil olacağını biliyoruz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Mahir Salih - Amerika