Pazartesi, 21 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
AİHM’NİN DEMİRTAŞ KARARI NE ANLAMA GELİYOR?

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

AİHM’NİN DEMİRTAŞ KARARI NE ANLAMA GELİYOR?

HABER:

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) temyiz organı olarak görev yapan 17 yargıçlı Büyük Daire, tutukluluk hali devam eden eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması için Türkiye’den gerekli önlemleri almasını istedi. (hurriyet.com.tr)

YORUM:

HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ardından, Diyarbakır’da yürütülen soruşturma kapsamında, 2016 yılı Kasım ayında Diyarbakır’da, “terör örgütü kurma, yönetme”“örgüt propagandası”, “suç ve suçluyu övme” gibi suçlamalarla 142 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılanan Selahattin Demirtaş için mahkeme 2 Eylül 2019 tarihindeki duruşmada adli kontrol şartı ile tahliye kararı verdi. Ancak bir başka dosyadan dolayı tutukluluğu devam etti. Bu süre içerisinde Demirtaş AİHM’ne müracaatta bulunmuş ve AİHM, 20 Kasım 2018’de ilk ihlal kararını verdi ve tahliyesini istemişti. Fakat değişik gerekçelerle yerel mahkemeler Demirtaş’ı tahliye etmedi. Son olarak ise 22 Aralık 2020 günü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi, Demirtaş'ın tutukluğunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin beş maddesini ihlal ettiğine ve Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması gerektiğine karar verdi.

AİHM tarafından verilen bu karar Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere hükümet mensuplarınca eleştirildi. Kararla ilgili olarak Erdoğan, “tamamıyla bu adımlar siyasidir, bunun da gereğini gerekçesini biliyoruz” dedi. İçişleri Bakanı Soylu ise “Demirtaş teröristtir. AİHM’nin almış olduğu karar, boşlukta bir karardır. Hiçbir anlamı yoktur. Çok net ve açıktır” dedi.

AİHM tarafından alınan kararlar ve buna karşılık hükümet yetkilileri tarafından yapılan açıklamaların şu şekilde değerlendirilmesi mümkündür.

1-     Bilindiği üzere Türkiye ile AB arasında uzun yıllardan bu yana değişik boyutlarıyla gerginlik yaşanmaktadır. Diğer taraftan HDP’nin bugüne kadar takip etmiş olduğu politikalar ağırlıklı olarak İngiltere eksenli olmuştur. Dolayısıyla AİHM tarafından verilen kararlar bir başka boyutu ile bunun yansımalarındandır.

2-     Türkiye iç siyasetinde ise Erdoğan ve partisinin, seçimlerin vaktinden daha önce yapılacak olması halinde ciddi sıkıntı yaşayacağı görülmektedir. Erdoğan ve partisi 2020 yılı içerisinde HDP’yi bölüp oylarının bir kısmını kendi tarafına geçirmenin çalışmalarını yaptıysa da bunda başarılı olamadı. HDP’li siyasetçiler, kendilerine yönelik tutuklamalara ve Erdoğan tarafından ortaya konulan tehditlere boyun eğmediler ve yollarını değiştirmediler. İşte bu bağlamda son olarak AİHM kararları gündeme geldi. Fakat buna rağmen hem Erdoğan hem de Soylu tarafından sert açıklamalar yapıldı. Hatta televizyon ekranlarında HDP’nin kapatılması tartışmaları yaşandı. Özellikle de Devlet Bahçeli tarafından böyle bir hususun gündeme getirilmiş olması, HDP’ye yönelik tehdidin son derece ciddi olduğu görünümü verilmek istendi.

3-     Ancak diğer taraftan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ankara Gölbaşı Şehir Geçişi Açılışı Töreni'nde yaptığı konuşmada "Dünyada yaşanan her gelişme Türkiye'nin gücünü teyit etmektedir. Ne Avrupa ile ne ABD ile ne Rusya ile ne Çin ile ne de bölgemizdeki ülkelerle çözülemeyecek bir sorunumuz bulunuyor” demek suretiyle adeta yeşil bir ışık yaktı.

4-     Netice itibari ile AİHM tarafından alınan kararlar, geçmişten günümüze yansıyan Avrupa-Türkiye çatışmasının bir yansıması olmasının yanında ağırlıklı olarak hem ekonomik açıdan hem de oy potansiyeli açısından sıkıntılı bir dönem yaşamakta olan Erdoğan iktidarına yönelik bir baskı aracıdır. Çünkü Erdoğan 2023 yılında yapılması planlanan seçimlerde yeniden cumhurbaşkanı adayı olacaktır. Ancak şu andaki istatistikler Erdoğan’ın seçimleri kazanamayacağını göstermektedir. Bunun için ise Erdoğan özellikle Kürt oyları üzerinde yoğunlaşmakta ve Kürtlerin oylarını alabilmenin çalışmalarını yapmaktadır. Bu nedenle de geçtiğimiz hafta içerisinde HÜDA-PAR Genel Başkanı ile bir görüşme yaptı.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammet Hanefi YAĞMUR

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER