Pazartesi, 21 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İslam’ın Tecrübesi Bütün Karanlıklarınızı Aydınlatabilir

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

İslam’ın Tecrübesi Bütün Karanlıklarınızı Aydınlatabilir

Haber

Diyanet İşleri Başkanı Ali ErbaşKuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Anayasa Mahkemesinin Kur'an kurslarına yönelik kararına tepki gösterdi. Erbaş, yaptığı yazılı açıklamada, "KKTC Anayasa Mahkemesinin Kur'an kurslarıyla ilgili almış olduğu karar kabul edilemez. Kıbrıs Türklerinin varlığını ve birliğini tehdit eden, din ve vicdan hürriyetine kasteden bu yanlış karardan bir an önce vazgeçilmeli ve Türkiye'nin bir asırlık tecrübesinden istifade edilmeli." ifadelerini kullandı. (A.A 16.04.2021)

Yorum

Yöneticilerin politik hesaplarla yaptıkları açıklamalar, aldatmalar halkın duygularını istismar etmek suretiyle bulundukları makam ve mevkileri korumaya dönük hırslarını anlayabiliyoruz. Nitekim konuyla alakalı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklama da;

"Anayasa Mahkemesi Başkanının yapmış olduğu açıklamayı kabul etmemiz mümkün değil. Laiklik anlayışı onların anladığı gibi değildir ve Kuzey Kıbrıs bir Fransa değildir" bu minval üzeredir. 

Fakat bünyesinde yüz binin üzerinde imam, müezzin vs bulunan ve halka İslam’ı anlatma misyonuyla hareket ettiği iddia edilen başkanlığın en üstteki ismi, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın, bir asırlık laik Türkiye tecrübesini, başka bir devlete örnek gösterme basiretsizliği anlaşılır gibi değil. Yöneticilerin, toplumu saptırma adına hiçbir kötülükten geri kalmadıklarına, çıkardıkları kanun ve yasalarla hepimiz şahidiz. En büyük kötülük ise sözde din vicdan özgürlüğü kurnazlığıyla laiklik adına İslam’ın hayatla bağını bir asırdır kesmiş olmalarıdır.

Batıl kapitalist ideolojinin akidesi olan laikliğin bu coğrafyada uygulanması bir utanç olarak yetmezmiş gibi din adına ahkam kesenlerin de bu küfür düşüncesini problemlere çözüm olarak örnek göstermeleri en başta sahip oldukları ilme ihanet. Heva ve hevesin kölesi, yöneticilerin ise bineği haline gelmedir. Allah’ın dinini ise az bir bedele satmaya cürret etmektir. Halbuki burada yapılması gereken yöneticilerin kurduğu pazarda Fransız, İngiliz, Amerika laikliği arasında tercih değil, hepsinin Allah’ın dinine savaş açan aynı kötülüğün kaynakları olduğunu yöneticilerin yüzüne haykırmaktır.  Ya da en azından Rasulullah Sallallahu aleyhi ve Sellem’in;

من كان يؤمن بالله واليوم الآخر فليقل خيرًا أو ليصْمُت

‘’Allah’a ve ahiret gününe iman eden kişi ya hayır söylesin ya da sussun.’’ hükmünün gereğince hareket etmektir. Şimdi bir asırdır Türkiye’nin uyguladığı laiklik hangi derde deva, hangi probleme çözüm olmuş ki, bir asırlık tecrübe Kuzey Kıbrıs halkına örnek gösterilebilsin? Laikliğe karşı şeriatı istedikleri için bu ülkede binlerce alim, Müslüman katledilip kanları yerlere dökülmüş, sürgüne, cezaevlerine mahkum bırakılmışken. Ve hala binlerce Müslüman laikliğe tehdit diye ağır cezalara çarptırılıyorken... Hilafet’in ikamesi için çalışan Müslümanlara her gün zulüm edilirken. Yine her türlü ahlaksızlık, fahşa, münker, zulüm laiklik sebebiyle gerçekleşiyor sayın Erbaş!

Din’i, sadece vicdanlara hapsedip, hayattan çıkaran bu zelil düşüncenin hakimiyetine derhal son verilmeli fetvasını vermeniz gerekirken, örnek olmasından bahsetmeniz ne büyük vebal!

Önünüzde 13 asırlık İslam’ın yönetim tecrübesi ve çözümleri dururken bunu es geçip küfür ideolojilerinin çözümüne tevessül etmeniz, iman ettiğiniz dinin hangi babında geçiyor Sayın Erbaş!  Sisteme değil, İslam’ın emrine uyun. Demokrasinin, laikliğin çözümlerine değil konuyla alakalı Kur’an ve Sünnetin hükümlerine tabi olun. Bu, bütün karanlıklarınızı aydınlatacak kadar büyük bir nurdur.

Mevcut sistemde yöneticilerin günahlarını, cürümlerini örten yorgan değil, onların dine, halka karşı işledikleri kötülükleri faş ederek sahip olduğunuz ilmin hakkını verin. İslam’ın hakim olduğu dönemlerdeki huzur ve bereketin tekrardan İslam şeriatının hayat bulmasıyla mümkün olacağını haykırmaktan korkmayın. Bulunduğunuz makam mesuliyet makamıdır. Ve herkes mesul olduklarından sorulacaktır. Gelin başkanlığınız bünyesinde olan on binlerce imama, camilerde hutbe ve vaazlarında Allah’ın şeriatını tatbik edecek Hilafet’in farziyetinden bahsedin. Demokrasi, laiklik, milliyetçilik gibi küfür fikirlerini terk etmenin ise toplumu felaha kavuşturacağı çağrısını yapın. Bugün buna fırsatınız da imkânınız da var. Yarın ise herkes için meçhul!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazar
Ahmet SAPA

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER