Haber-Yorum

Batılı Merkezler, Gizli Görevleri Olan Cephelerdir!

Haber:

Mavi Nil Bölgesi Gençlik ve Spor Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Davud İdris Davud, Sudan’daki Carter Merkezi tarafından Damazin’deki Barış Sarayı Salonu’nda düzenlenen gençlik gruplarıyla istişare toplantısının etkinliklerinde konuştu ve genel sekreter, Sudan’daki merkezin ve gençlerin, barış ve demokratik dönüşüm alanındaki rolünü etkinleştirmeyi amaçlayan projelerini övdü. Diğer taraftan Merkezin Müdür Yardımcısı Dr. Esma Ahmed Naim, Demokratik bir Sudan için merkez ve programları hakkında tam bir aydınlatıcı sunum yaparak toplumdaki etkinlikleri ve güçleri için gençlik gruplarıyla (direniş komiteleri, gençlik girişimleri) toplantı yapılması tavsiyesinde bulundu ve bunun sahip olunan taban düzeyinde bir etkileşim için olduğunu ve merkezin geçiş döneminin performansını izlemelerine yardımcı olacak araç ve gereçlere de sahip olacaklarını söyledi. (Suna-10/09/2021)

Haber:

Bir Amerikan merkezi olarak bilinen Carter Merkezi, Eski Cumhurbaşkanı Ömer Beşir’in de kabul ettiği gibi Amerikan dış politikasını uygulayarak Güneyin ayrılmasına yol açan Güney Sudan’daki iğrenç referandumu yönetmiştir. Nitekim bu merkez ve diğer araştırma enstitüleri, darbeler yapan, aşiret, bölgesel ve ırkçı çatışmaları kışkırtan, mevcut rejimler üzerinde baskı kurmak için sendikaların ve federasyonların finansmanını denetleyen, onları farklı ülkelerle karşı karşıya getiren ve aynı şekilde çeşitli araçlarla Batı fikirlerinin yayılmasına önem veren CIA’nın kirli işlerinin dünyaya ifşa olmasının ardından kurulmuştur. Nitekim eski ABD Başkanı Johnson, dünya çapındaki çalışmalarının iğrençliğinin ortaya çıkmasının ardından ajansın finansmanını askıya almış ve bu kararın etrafında yoğunlaşarak hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat Parti, ABD Ulusal Demokratik Enstitüsü ve ABD Ulusal Cumhuriyet Enstitüsü’nün şubeleri olan Ulusal Demokrasi Vakfı’nın kurulmasını önermiştir.         

Aynı şekilde Malcolm Kerr Carnegie Orta Doğu Merkezi, Carter Barış ve Demokrasi Merkezi ve diğer merkezler, ABD istihbarat teşkilatının oynadığı aynı rolü oynamak için kurulmuştur. Nitekim Amerikalı yazar ve diplomat Stanley Baker, Los Angeles Times’ta yayınlanan bir röportajda şunları söylemiştir: “STK’lar aracılığıyla dünyanın dört bir yanındaki Amerikan istihbaratının çoğu zaman rahatsız edici geçmişleri ve tatsız başlangıçları olmuş ve bu girişimler, gözden düşmüş bir CIA operasyonuna kadar uzanmaktadır.”

Voltaire Network’ün genel yayın yönetmeni Fransız yazar Thierry Gissan, bu kurumların kurulmasının asıl amacını şöyle açıklamıştır: “Aslında birçoğunda olmayan, Amerikan istihbarat servisinin dünya çapındaki sendikaları destekleme, malzeme, finansman ve çerçeveleme faaliyetlerinin yanı sıra dernekleri ve siyasi partileri takip etmek için kurulmuş olup bu, CIA’nın yasal cephesi olarak kabul edilmektedir.” Dolayısıyla bu kurum ve kuruluşlar, hedeflenen ülkelere kendi halkının rızası ve seçimi ile girebilmek için parlak bir slogan olan (sivil toplum kuruluşları) ile örtbas edilmektedir!  

Bütün bunlara rağmen ülkemizde, bu şer yuvalarını öven, onları kutlayan, onların emrinde çalışan ve ya cehalet, ya kibir ya da iyi niyetle onların programlarını uygulayanların olduğunu görmekteyiz. Sanki Allahu Teala’nın şu kavlini okumuyorlarmış gibi: وَدَّ كَث۪يرٌ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ لَوْ يَرُدُّونَكُمْ مِنْ بَعْدِ ا۪يمَانِكُمْ كُفَّاراًۚ حَسَداً مِنْ عِنْدِ اَنْفُسِهِمْ مِنْ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ الْحَقُّۚ “Ehl-i kitaptan çoğu, hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler.” [Bakara-109] 

Bu günahkar ahtapot eller, farklı isimleri ve parlak sloganları ile bu merkez, kurum ve kuruluşlarla aynı cinsten olup herkesin bunları boykot etmesi gerekir. Zira bu, Kur'an’ı Kerim’in bin dört yüz yıldan fazla bir süre önce bildirdiği bu kurumların çalışmaları ve kötü niyetleri hakkında bir bilinç oluşmasını gerektirmez. قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ “Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür.” [Ali İmran-118] Bu bir yöndendi. Diğer yönden olana gelince; dünyanın acilen siyasi temeli olan bir devlete, kadim bir ümmete, sahih bir siyasi düşünceye ve Kavi ve Aziz olan bir Rabbe ihtiyacı vardır.  Bu şartların ise, Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti kurulmadıkça yerine gelebileceğini düşünmüyorum.   

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müh. Hasbullah Nur – Sudan