Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Suudi Arabistan, İran İle Görüşmelerini Dostane ve Ciddi Olarak Nitelendirdi

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Suudi Arabistan, İran İle Görüşmelerini Dostane ve Ciddi Olarak Nitelendirdi

Haber:

Financial Times, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Farhan’ın ülkesinin İran ile yaptığı görüşmelerin dostane olduğunu söylediğini aktardı ve bunları keşif amaçlı olarak nitelendirdi.

Suudi Bakan -İngiliz gazetesine verdiği bir röportajda-; ülkesinin görüşmeler konusunda ciddi olduğunu, bunun ülkesi için büyük bir değişiklik olmadığını, zira her zaman bölgede istikrarı sağlamanın bir yolunu bulmak istediğini ekledi.

Yaklaşık bir ay önce İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Said Hatipzade, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi hükümetinin istikrarının ardından İran ile Suudi Arabistan’ın uygun seviyelerde karşılıklı mesajlaştıklarını söyledi.

Ve şöyle bir eklemede bulundu; iki ülke arasındaki müzakereler durmamıştır. Zira iki taraf arasında, geçtiğimiz aylarda yapılan ikili konularda iyi olarak nitelendirilebilecek görüşmeler gerçekleşmiştir.

Körfez güvenliği hakkındaki görüşmelerin çok ciddi ilerleme kaydettiğini vurgulayarak, İran ve Suudi Arabistan’ın güçlü ve iyi ilişkiler kurabileceğini açıkladı. (el-cezire-15 Ekim 2021)

Yorum:

Son yıllarda bölge, bazı rejimler arasında gerçekleşen mezhepçi, politik ve çocukça keskin kutuplaşmalarla meşgul olmaktadır!

Suudi Arabistan İran’a karşı, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Bahreyn Katar’a karşı, Suudi Arabistan Türkiye’ye karşı ve benzerleri gibi. Nitekim her bir anlaşmazlığa, çok sayıda hakaretler, ırkçılık, nefret ve kinci kışkırtmalar eşlik etmektedir. Ama işler aniden tersine dönüp sular “kendi mecrasında akmaya” başladığında, iğrenç hakaretlere varan sözleri, “bu kadar kötülüğe ne gerek var” şeklinde iltifatlara ve övgülere dönüşmektedir!   

Aslında bu tür uygulamalar bölgeye yabancı değildir. Zira rejimlerin dini, taifeciliği ve asıl tarihi belgeleri kullandıkları, gören bir kimseye gizli değildir. Ancak garip olan bazılarının ısrarla tarihin fosilleriyle meşgul olmalarıdır. Nitekim birisi Nâsibilerle (Şiiler tarafından, çoğunlukla Sunnileri tanımlamak amacıyla kullanılmaktadır), kimisi Rafızilerle ve bir üçüncüsü de Karmatilerle meşgul olmaktadır! Sanki rejimler gerçekten dine önem veriyorlarmış gibi. Aksine mezheplere önem vermektedirler.   

Siyasi sahnedeki mezhep, daha önce değil daha sonradır. Yani bölgedeki siyasi faaliyetlerin hareket noktası, ya kendi çıkarlarını korumak ya da bölge rejimleriyle kendi dostlukları için rekabet eden Batılı güçlerin çıkarlarını korumak içindir. Bunun dışındakiler, dikkat dağıtmaktan, dekorasyondan ve elektronik sinek vızıltılarından başka bir şey değildir.

Bu aciliyetten dolayı belki kulak veren biri bulunur diye bir çağrıda bulunuyor ve diyorum ki; bölge halkları rejimleri baypas etmeli ve onların siyasi propagandalarını ciddiye almamalıdırlar. Dahası ağızların tadını bozan ve aralarındaki anlaşmazlıkları arttıran ırkçı ve bölgeci söylemlere kapılmamalı ve sömürgeci Batı’ya ve onun araçlarına karşı olan gerçek savaşlarıyla meşgul olmalıdırlar. 

Artık halkların, kendilerinin bir vadide rejimlerin ise başka bir vadide olduğuna dair kanaatleri pekişmelidir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
M. Usama El-Suveynî - Kuveyt

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER