- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Hakikat ve Aldatma Arasında Kadının Ekonomik Olarak Güçlendirilmesi
Haber:
Filistin’de yakın tarihli resmi bir rapor, Filistin’de erkeklerin işgücüne katılımının 2020 yılında kadınların 4 katı olduğunu belirtti. Ayrıca Filistin işgücü piyasasında kadınlar ve erkekler arasındaki uçurumun hala büyük olduğunu, Filistin’de 15 yaş ve üzeri bireyler için işgücüne katılım yüzdesinin %40,9 olup bunun ise %65,1'ini erkeklerin ve %16,1'ini kadınların oluşturduğunu belirtti.
Rapor, Filistin’de örgütlenmemiş sektörde kadın işçilerin yüzdesinin yaklaşık %25, erkeklerin ise %46,2 olduğuna işaret etti. 2020 yılında kadınlardaki işsizlik oranı %40,1, erkeklerde ise %22,5 olmuştur.
Yorum:
Kadın, aile, toplum ve devlet içinde büyük bir önem oluşturmasından dolayı hayatın her alanında ilgi odağı olmaya devam etmektedir. Nitekim Filistin de dahil tüm İslam beldelerinde, Müslüman kadını annelik ve ev hanımlığı gibi asli rolünden ve korunması gereken bir namus olmaktan uzaklaştırmaya yönelik girişimler çeşitli yöntem, araç ve aldatıcı sloganlarla sürdürülmektedir. Bunların en önemlileri arasında ise, ekonomik güçlenme vehmi, onun işgücü piyasasındaki yeri ve çeşitli iş ve meslek alanlarında erkeklerle rekabeti yer almaktadır. Hatta bu onun kadınlığı ve asli rolüyle çelişse bile, eşitlik fikrini yayarak bunu, iddia ettikleri gibi erkeğin kadın üzerindeki kontrol ve tahakkümünden kurtulması için bir yaşam biçimi olarak tasvir etmektedirler.
Karar, düne denk gelen her yılın 26 Ekim gününü “Filistinli kadınlar için ulusal bir gün” olarak belirlemektedir. Bu ise, kadınları güçlendirme ve ulusal, toplumsal ve siyasi çalışmalarda rollerini geliştirme fikrini pekiştirmek içindir. Ancak buna rağmen kadınlar, sözde Kadın İşleri Bakanı Amal Hamad’ın dediği gibi karar alma merkezlerinde yoklardır: “Kadınların karar alma merkezlerindeki varlığı, onların boyutlarını, rollerini ve yetkinliklerini yansıtmamaktadır.” Ayrıca kadınların geriye sürüklendiği ve karar alma süreçlerine aktif olarak katılmalarının engellendiği “klişeleşmiş” rollerini korumak isteyen “radikal düşünceyi” de eleştirmiştir!
Kadınların klişeleşmiş imajını değiştirmek ve gerekli toplumsal değişimi gerçekleştirmek amacıyla onların karar verici pozisyonlara gelmelerini sağlamak ve çalışmaları sırasında onları desteklemenin yanı sıra kadınları bu klişeleşmiş rolden ve onlar üzerindeki erkek tahakkümünden kurtarmak için yasaları uyumlu hale getirmenin ve değiştirmenin gerekliliği çağrısında bulunmuştur. Bu şekilde o, Filistin’de tüm fesat ve yozlaşmayı dayatmaya çalışan ve aileyi ve toplumu yok etmek için fıska, fücura ve bozulmaya teşvik eden iğrenç CEDAW (Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi)’ne dayanan Aile Koruma Yasasına atıfta bulunmaktadır.
Kadın İşleri Bakanı olan bu bakana deriz ki; senin yapman gereken en iyi şey, kocasının veya oğlunun esir edilmesi ya da şehit düşmesi sonucunda işgal ve kötü yaşam koşullarının acısını çeken bizzat Filistinli kadınların sorunlarıyla ilgilenmendir. Zira onlar, geçimlerini sağlayacak kimseleri kalmadığı için fabrikalarda ve şirketlerde işverenler tarafından sömürülen sefil kötü şartlarda çalışmaya zorlanmaktadırlar!! Dahası mahkumların, ailelerinin ve çocuklarının işleriyle ilgilenmesi onun için daha iyi olurdu!! Hatta Allah’ı, Rasulü’nü ve ümmetini öfkelendiren bir sözleşmeyi pazarlamak yerine ilgilenmesi gereken o kadar çok şey var ki.
Bu bakana, hükümetine ve Müslüman kadınların bu yıkıcı planlar için kolay bir lokma olacağını düşünenlere deriz ki; yanlarında duracak hiç kimseyi bulamayacaklardır. Onlar sadece hayal kuruyorlar. Nitekim bazılarında başarılı olsalar da çoğunluk, kadın erkek genç nesli sulandırmaya çalışan bu yasayı ve benzeri planları reddetmektedir. Hatta bu fikirlere aldananlardan bir kısmı, onun gerçek mahiyetini görmelerinin ardından geri çekilerek dinlerine, değerlerine ve geleneklerine geri dönmektedirler. Buna dair birçok örnekler vardır. Yine ona deriz ki; herhangi bir isim veya yasa altında şeri hükümleri çarpıtmaya çalışan herkesi gözetleyen ve bedeli ne olursa olsun bu planların ve yasaların fesadını açıklamaya devam edecek olan bilinçli mümin bir grup vardır.وإِنَّ رَبَّكَ لَيَعْلَمُ مَا تُكِنُّ صُدُورُهُمْ وَمَا يُعْلِنُونَ “Rabbin elbette onların kalplerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.” [Neml-74] إِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ “Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.” [Fecr-14]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müslime Şâmî (Ummu Suheyb)