Haber-Yorum

Facebook Yönetimi ve İslam'a Karşı Savaşı!

Haber:

Hizb-ut Tahrir Mübarek Toprak (Filistin) Medya Bürosuna göre, Facebook yönetimi onun Facebook sayfasını kapatmıştır.

Yorum:

Hizb-ut Tahrir Mübarek Toprak (Filistin) Medya Bürosu, internet sitesinde bu keyfi uygulamaya ilişkin bir yorum yayınlamış ve onda şöyle demiştir: “İslam’a yönelik savaş ve hak sözün ve Hizb-ut Tahrir liderliğinde Allah’ın indirdikleriyle yönetimi yeniden kurmaya dönük davetin karartılması bağlamında, Facebook yönetimi Hizb-ut Tahrir Mübarek Toprak (Filistin) Medya Bürosunun sayfasını kapatmıştır. Oysa sayfa, Filistin’de on binlerce hayranı ve takipçisi olan canlı ve aktif bir sayfadır.”

Sömürgeci kafir Batı’nın, onun araçlarının, borazanlarının ve ajanlarının, İslam’a ve tamamen Muhammed Aleyhi ve Âlihi’s Salatu ve’s Selam’a indiği gibi İslam’ı kamil, kapsamlı, saf ve tertemiz bir şekilde tekrar yönetime getirmek için çalışan davet taşıyıcılarına yönelik açmış olduğu bu vahşi savaşa karşı şunları vurgulamıştır: “Hizb-ut Tahrir Mübarek Toprak (Filistin) Medya Bürosu olarak bizler, davetimize devam edeceğimizi, meşru her türlü araç ve üsluplarla İslam’ın hükümlerini savunacağımızı, Allah nusretine ve Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet’i kurmaya izin verinceye kadar her ihanetin, ümmete karşı komplo kuran her hainin ve Batılı her yabancı fikrin karşısında duracağımızı vurgularız. Yine bizler, İslam için olan bu davetin ve bu çalışmanın, ümmete ve Filistin davasına yönelik komploları ifşa ettiğini, ne Facebook yönetiminin ne de Hizb-ut Tahrir’in dünya çapında yürüttüğü hak söz ve siyasi mücadeleden dolayı uykuları kaçan diğerlerinin herhangi bir karartma girişimlerinin onu asla durdurmayacağını vurgularız.”

Bu azim İslam, Allah’ın hak dini olup onun risaleti de son risalettir. Şüphesiz Allah Tebareke ve Teala, İslam’a ve onun davetini taşıyanlara nusret vereceğine kefil olmuştur.  Hizb-ut Tahrir Mübarek Toprak (Filistin) Medya Bürosu yorumunu şu sözleriyle sonlandırmıştır: “Bu davet, batıl ehlinin, sömürgecinin ve ajanlarının burunları yerlere sürtülse de Allah’ın kendisine nusret vermeye ve onun sözünü dünyada yüceltmeye kefil olduğu bir davettir. يُرِيدُونَ أَن يُطْفِـُٔواْ نُورَ ٱللَّهِ بِأَفْوَٰهِهِمْ وَيَأْبَى ٱللَّهُ إِلَّآ أَن يُتِمَّ نُورَهُۥ وَلَوْ كَرِهَ ٱلْكَٰفِرُونَ “Allah’ın nurunu ağızlarıyla (üfleyip) söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler hoşlanmasalar da Allah nurunu tamamlamaktan asla vazgeçmez.” [Tevbe-32]”

Subhanehu ve Teala’nın, mümin kullarına nusret ve iktidarı vaat ettiği ve zalimleri de hezimet ve kötü akıbetle tehdit ettiği kavliyle sonlandırmıştır. Zira Azze ve Celle şöyle buyurmuştur: إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الأَشْهَادُ يَوْمَ لا يَنفَعُ الظَّالِمِينَ مَعْذِرَتُهُمْ وَلَهُمُ اللَّعْنَةُ وَلَهُمْ سُوءُ الدَّارِ “Şüphesiz Rasullerimize ve iman edenlere, hem bu dünya hayatında, hem de şahitlerin (şahitlik için) kalkacakları günde nusret veririz. Zalimlere kendi mazeretlerinin hiçbir yarar sağlamayacağı gün; lanet de onlarındır, yurdun en kötüsü de.” [Mumin-51-52]     

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Abdulmelik