Haber-Yorum

İnsan Haklarına Yardım Edecek En Son Kişi Amerika’dır!

Haber:

ABD Başkanı Joe Biden perşembe günü, Müslüman Uygur azınlıkların zorla çalıştırılmasıyla mücadele amacıyla Çin’in Sincan eyaletinde üretilen bir dizi ürünün ABD’ye ithalatını yasaklayan bir yasayı imzaladı. Yasa, şirketler malların zorla çalıştırma yoluyla üretilmediğini gümrük yetkililerine kanıtlamadıkça Sincan’da üretilen ürünlerin tamamen veya kısmen yasaklanmasını içeriyor.  İlk defa bir ülke böyle bir önlem aldı. Dışişleri Bakanı (Anthony Blinken) perşembe günü yaptığı açıklamada, yasanın hükümete “Sincan”da zorla çalıştırma yoluyla üretilen ürünlerin girişini önlemek ve bu ihlallerin arkasındaki kişi ve kurumları sorumlu tutmak için yeni araçlar” verdiğini söyledi. Uluslararası uzmanlar ve uluslararası insan hakları örgütleri, Çin’i bir milyona kadar varan Müslüman Uygurları “Sincan” bölgesindeki kamplarda tutmakla suçluyor. (el-cezire)

Yorum:

Müslüman yöneticilerin Doğu Türkistan bölgesindeki Müslümanların çektiği acılara karşı kör ve sağır olduğu, Çin’in Müslümanlara yönelik baskıları iyice sıklaştırdığı, dahası bu Rüveydaların bazılarının, Fas hükümetinin insan hakları aktivisti İdris Ayşan’ı teslim etme kararlılığında yaptığı gibi ailelerini savunan aktivist Uygur Müslümanlarını cezalandırmak için Çin’e teslim etmede çok ileri gittikleri böyle bir zamanda Amerika, Çin’e daha fazla yaptırım uygulamak için Müslümanların çektiği acıları istismar ediyor. Dolayısıyla İslam beldelerindeki hükümetler ve rejimlerin, mustazaf Uygurlara yardım etmekten aciz kaldıklarına dair yalan beyanda bulunmalarının ardından Çin’e ekonomik ve siyasi boykot girişiminde bulunanların ilki olmuştur. Oysa Çin'i caydırmak için, Pakistan, Afganistan ve Bangladeş gibi komşu ülkelerden veya Türkiye, Hicaz, Mısır ve diğerlerinden Çin’e bireysel bile olsa cihat kapısını açma veya Çin ile ekonomik ilişkileri kesme tehdidinde bulunması, Çin’e Şeytan’ın vesveselerini unutturmak ve ona Doğu Türkistan’daki Müslümanlara saygı duymayı dayatmak için yeterli sert bir ders olurdu. Ancak bu, -iki milyar Müslüman için küçük- İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık besleyen ve kendi içindeki Müslümanları bile Çin’in Uygur Müslümanlarını taciz ettiğinden daha fazla taciz eden hükümetler için büyük bir taleptir!    

Amerika’nın hala Müslümanların acılarını kendi uluslararası çıkarlarına hizmet etmek için istismar etmesi ve Biden’ın yasayı imzalaması, kamuoyunda göründüğü gibi Müslümanlar veya insan hakları için bir zafer değildir. Zira Amerika dünyadaki şerlerin başı olduğu gibi dünyadaki insan hakları ihlallerinin de başıdır. Ayrıca Amerika Kızılderili kafataslarından oluşan dağlar üzerine inşa edilmiş olup bağımsızlığını kazandığı günden bugüne kadar, özellikle bu kişi bir Müslüman ise insan haklarını ihlal etmekten hiç vazgeçmemiştir. Nitekim Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın dünyaya yayılmış gizli ve aleni hapishaneleri sadece bunun bir örneği olduğu gibi Beşar Esed ve Sisi gibi bu dönemin Firavunlarının ve Müslümanların başındaki diğer yöneticilerin Amerika’yı desteklemeleri ve onun yanında durmaları başka bir örnektir ve örnekler uzayıp gitmektedir. Ancak Amerika dünyaya polis politikası uygulamak ve Çin’e daha fazla baskı yapmak için insan haklarına saygı duyuyor ve onu savunuyormuş gibi görünmek için aynı yöntemini kullanmaktadır. Böylece daha büyük ve daha fazla cürümler işleyecek ve Çin’in kendi iradesine boyun eğmesini sağlayacak ve onu parmaklarında oynatacaktır. Nitekim Perşembe günü Ticaret ve Hazine Bakanlıklarının, Uygurlar üzerindeki kontrolü sıkılaştırmak için teknolojilerini hükümetin hizmetine sunmakla suçlanan Çinli biyoteknoloji ve yüksek teknoloji şirketlerine karşı yeni yaptırımlar hakkındaki açıklaması ve Hazine Bakanlığı’nın, Amerikalıların (iki yıl önce Ticaret Bakanlığı tarafından kara listeye alınan dünyanın önde gelen drone üreticisi) “DJI” şirketi de dahil olmak üzere 8 yüksek teknoloji şirketi ile iş yapmasını yasaklaması da bu kapsamdadır. Ayrıca Washington, Doğu Türkistan topraklarındaki insan hakları durumunu ve Uygur Müslümanlarına karşı işlenen ihlalleri protesto etme bahanesiyle sürekli olarak Çinli şahsiyetlere ve kuruluşlara yaptırımlar uygulamaktadır.

Müslümanların başındaki yöneticilerin Müslüman Uygurları yalnız bırakması ve Amerika’nın onların acılarını istismar etmesi, İslam ümmeti için, Müslüman Uygurlara yardım etmek için orduları harekete geçirecek olan Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet’i kurmak amacıyla bu yöneticilerin yakalarından tutup kaldırıp atması için itici bir güç olmalıdır. Allah’ın izniyle o gün çok yakındır. Zira kafirler istemese bile onların burnunu yerlere süründürmek için Allah Müslümanlara yardımını bahşedecektir. إِنَّ اللَّهَ يُدَافِعُ عَنِ الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ خَوَّانٍ كَفُورٍ “Allah, iman edenleri korur. Şu da muhakkak ki Allah, hain ve nankör olan herkesi sevgisinden mahrum eder.” [Hac-38]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Bilal Muhacir – Pakistan