Pazartesi, 21 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Allah’ın İndirdikleriyle Hükmetme Konusunda Kuveytli Yöneticiler Neredeler?!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Allah’ın İndirdikleriyle Hükmetme Konusunda Kuveytli Yöneticiler Neredeler?!

Haber:

Muhalefetin gelecek vizyonunu tartışmak ve öncelikleri ve çabaları birleştirmek için tüm taraflar arasında bir yol haritası çizmek amacıyla Kuveyt’teki siyasi muhalefet içindeki hareketlenme hakkında çok sayıda haber çıktı. (2 Ocak 2022)

Yorum:

Birçoğunun labirentinde kaybolduğu ve siyasi değişim için doğru yön pusulasını kaybettikleri Kuveyt’teki yerel siyasi sahnenin ayrıntılarına girmeden, örneğin meclis başkanı eleştirilerin hedefi olmuş ve ülkede reformun önündeki en büyük engele dönüşmüş olabilir!! Zira bir parlamenterin pozisyonları haberlerin ve hashtag’lerin başında yer almıştır.

Bu ayrıntılardan uzak bir şekilde söylüyorum; ciddi bir politikacının çıkış noktası ve hedef olarak alması gereken kaide, devletin temelini, siyasi sistemi, iktidara yaklaşımını, ülkeyi ve halkını kalkındıracak alternatif siyasi projeyi dikkate almasıdır.

Ama biz, halkı Müslüman olan bir ülkeden bahsediyoruz. Bu yüzden İslam meselelerinin, ülke halkının ve temsilcilerinin meşguliyeti olması gerektiği gibi İslam’ın da kendisiyle vakıa ve doğru bir alternatif üzerine hükmettiğimiz temel ve mikyas olması gerekmektedir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللّهِ حُكْمًا لِّقَوْمٍ يُوقِنُونَYoksa cahiliyye hükmünü mü arıyorlar? İyi bilen bir toplum için Allah’tan daha iyi hüküm veren kim olabilir?” [Maide 50]

İslam, mütekamil bir yaşam, devlet ve toplum modeli kapsamında seçkin bir yönetim ve siyaset sistemi sunmaktadır. Zira o, beşerî bir anayasadaki bir süs veya yarım bir madde değil temeli İslam akidesi olan bir devlette otoriteyi ümmete ve egemenliği de şeriata veren hak ve doğru olan bir nizamdır!

Böyle bir tezin maalesef siyasi çevrede bir kakofoni olarak değerlendirildiğini biliyorum. Ancak ben biliyor ve inanıyorum ki; Allah haktır, Nebi’si haktır, şeriatı haktır, cenneti haktır ve cehennemi haktır. Zira Kerim Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: يَا مَعْشَرَ الْمُهَاجِرِينَ، خَمْسٌ إِذَا ابْتُلِيتُمْ بِهِنَّ وَأَعُوذُ بِاللَّهِ أَنْ تُدْرِكُوهُنَّ؛ لَمْ تَظْهَرْ الْفَاحِشَةُ فِي قَوْمٍ قَطُّ حَتَّى يُعْلِنُوا بِهَا إِلَّا فَشَا فِيهِمْ الطَّاعُونُ وَالْأَوْجَاعُ الَّتِي لَمْ تَكُنْ مَضَتْ فِي أَسْلَافِهِمْ الَّذِينَ مَضَوْا، وَلَمْ يَنْقُصُوا الْمِكْيَالَ وَالْمِيزَانَ إِلَّا أُخِذُوا بِالسِّنِينَ وَشِدَّةِ الْمَئُونَةِ وَجَوْرِ السُّلْطَانِ عَلَيْهِمْ، وَلَمْ يَمْنَعُوا زَكَاةَ أَمْوَالِهِمْ إِلَّا مُنِعُوا الْقَطْرَ مِنْ السَّمَاءِ وَلَوْلَا الْبَهَائِمُ لَمْ يُمْطَرُوا، وَلَمْ يَنْقُضُوا عَهْدَ اللَّهِ وَعَهْدَ رَسُولِهِ إِلَّا سَلَّطَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ عَدُوّاً مِنْ غَيْرِهِمْ فَأَخَذُوا بَعْضَ مَا فِي أَيْدِيهِمْ، وَمَا لَمْ تَحْكُمْ أَئِمَّتُهُمْ بِكِتَابِ اللَّهِ وَيَتَخَيَّرُوا مِمَّا أَنْزَلَ اللَّهُ إِلَّا جَعَلَ اللَّهُ بَأْسَهُمْ بَيْنَهُمْEy muhacirler topluluğu! Beş şey vardır ki onlarla imtihan olacağınız zaman (hiçbir hayır kalmaz). Ben sizlerin o şeyler (dönemin)'e erişmenizden Allah’a sığınırım (O şeyler şunlardır): Bir kavmin içinde zina -fuhuş ortaya çıkıp nihayet o kavim bu suçu aleni olarak işlediğinde mutlaka içlerinde taun hastalığı ve onlardan önce gelip geçmiş milletlerde vuku bulmamış hastalıklar yayılır.Ölçü ve tartıyı eksik yapan her millet mutlaka kıtlık, geçim sıkıntısı ve başlarındaki yöneticilerin zulmü ile cezalandırılırlar.Mallarının zekatını vermekten imtina eden her millet mutlaka yağmurdan men edilir (kuraklık cezasıyla cezalandırılır) ve hayvanlar olmasa onlara yağmur yağdırılmaz.Allah'ın ahdini ve Resulü’nün ahdini bozan her milletin başına mutlaka Allah kendilerinden olmayan düşmanı musallat eder ve düşman o milletin elindekilerden bir kısmını alır. İdarecileri (yani devlet adamları) Allah’ın Kitabı ile amel etmeyip Allah'ın indirdiği hükümlerden işlerine geleni seçtikçe (yani diğer hükümleri uygulamadıkça) Allah onların azabını kendi aralarında kılar.” [İbn Mâce rivayet etti.]

Allah’ın şeriatı ile hükmetmek, bugünkü meselelerin temeli ve aslı olması gerektiği gibi bir Müslümanın vakıaya hükmettiği, kendisine davet ettiği, onunla yönlendirdiği ve yönlendirildiği alarm merkezi olması gerekir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

M. Usame Es-Suveynî – Kuveyt

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER