Haber-Yorum

Kazakistan Cumhurbaşkanı Terörle Mücadele Operasyonu İlan Etti!

Haber:

7 Ocak'ta Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev şöyle bir açıklama yaptı: “Ülkemizde terörle mücadele süreci devam etmekte olup polis, ulusal muhafız ve ordu, anayasaya uygun olarak yeniden kanun ve düzeni sağlamak için kapsamlı ve iyi koordine edilmiş bir çalışma yürütmektedir.

Dün Almatı, Aktöbe ve Almatı bölgesindeki şehirlerde durum istikrara kavuştu. Olağanüstü halin uygulanması meyvesini veriyor. Ülke genelinde anayasal meşruiyet yeniden sağlanıyor. Ama teröristler kamu ve özel mülkiyetini tahrip etmeye ve vatandaşlara karşı silah kullanmaya devam ediyor, kolluk kuvvetlerine ve orduya uyarı yapmadan ateş açıp öldürme emri verdim…”

Yorum:

Ülkede 1 Ocak 2022'den itibaren LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) fiyatında yaşanan bir diğer artış, insanların sabrını taşırmıştır. Bunun üzerine 2 Ocak’ta zamlardan hoşnut olmayan insanlar, şehirlerin birinde protesto yürüyüşüne çıktılar. Ertesi gün, diğer şehirlerin sakinleri protestocuları desteklediler. Yerel yetkililerin temsilcileri gaz fiyatını düşürmeyi reddettiklerini açıkladılar ve protestocuları olumsuz bir şekilde dağıtmaya başladılar. Ancak bu, sadece yangının körüklenmesine yol açtı ve protesto gösterileri spontane olarak Kazakistan’ın her yanına yayıldı. 

Üçüncü gün, yani 4 Ocak’ta hükümet, bazı hilelerle de olsa protestoculara tavizler verdi. Ancak yine de gaz fiyatını düşürme sözü verdi. Ama vaatlerle yetinmeyen göstericiler, hükümetin istifasını talep etmeye ve ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Nazarbayev’e “Defol Yaşlı Adam!” ve “Yaşlı Adam” şeklinde slogan atmaya başladılar.

Ülkenin yeni Cumhurbaşkanı Tokayev olmasına rağmen aslında Kazakistan’ın ilk Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev iktidarda kalmaya devam etmiştir. Zira Nazarbayev, devlet başkanlığı görevinden ayrıldığı anda kendini güvence altına almış ve kendisini ömür boyu “ulusun lideri” ve ülkenin Güvenlik Konseyi başkanı olarak atamıştır. Dolayısıyla Nazarbayev, perde arkasından ülkeyi yönetmektedir.

5 Ocak’ta Tokayev, Nazarbayev’i Kazakistan'daki Güvenlik Konseyi görevinden alarak kendisinin ve hükümetin onun yerine geçtiğini açıklamıştır. Ama Nazarbayev, Tokayev’in açıklamalarına henüz hiçbir şekilde yanıt vermemiş ve mitinglerin başlamasından bu yana tamamen sessiz kalmıştır. Açıkçası Nazarbayev’in yokluğunun arka planında Tokayev, tüm ülkeyi ele geçirmeye karar verdi ama durum böyle olmadı. Zira insanlar sakinleşmedi, yürüyüşlere ve bizzat Tokayev’in de geri çekilmesini talep etmeye devam ettiler.   

Tokayev protestocuların kılıfı altında nasıl tek yönetici olacağını düşünürken Batı’daki muhalefet temsilcileri de protestoculara katıldılar. Nitekim muhalifler barışçıl protestolar ilan ettikleri gibi sokaklardaki insanları kontrol ediyorlar ve göstericilerin hiçbiri yetkililere yönelik katliamlara ve ateş açmaya katılmıyorlar. Hatta muhalifler, Tokayev'in polise ateş açıldığı veya göstericilerin evlerine gittikleri ve sokaklarda kimsenin kalmadığı şeklindeki bazı açıklamalarını yalanlayan video materyalleri sundular. Ayrıca muhalefet, kundaklama ve provokasyonların bizzat Milli Güvenlik Komitesi’ne bağlı özel servislerin eliyle gerçekleştiğini iddia etmektedir.   

Buna karşılık Tokayev ise beklendiği gibi görevinden ayrılmayacağını, göstericilerin terörist olduğunu, polise saldırdığını, şehirlerde ayaklanmalara, silahlı çatışmalara ve ölümlere yol açtıklarını söyledi.

Putin ve Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (CSTO) de buraya katıldı ve Rus medyası, göstericiler arasında teröristlerin olduğu, silahlı gruplar için İslami izin bulunduğu ve benzerleri şeklindeki manşetlerle doldu. Nitekim Tokayev, CSTO’dan yardım ve destek almak için Putin’e başvurdu. Putin ise teröristlerle mücadele fikrini destekleyerek Kazakistan’a asker gönderme noktasında hiç tereddüt etmemiştir.  

Bu nedenle Kremlin’in, mücrim rejim pahasına Kazakistan’daki mücrim gücü nasıl koruduğunu mülahaza edebiliriz. Zira Tokayev, hükümetin istifasını talep etmek için barışçıl yürüyüşlere giden kendi halkını vurmaya hazırdır. Zaten CSTO, mücrim rejimleri iktidarda tutmak, dolayısıyla bu cumhuriyetlerdeki nüfuzunu sürdürmek ve bir tiranı diğeriyle değiştirmek için Kremlin’in kullandığı bir araçtır. 

Mevcut olaylardan şu sonuçları çıkarabiliriz:

Birincisi: Otorite insanların elindedir, insanlar yönetimin dizginlerini kime isterse ona verirler ve insanlar isterse her tiranı ortadan kaldırabilirler.

İkincisi: Bugün Müslümanlar, siyaseti yanlış anlamaları nedeniyle siyasi bilinçten yoksundurlar. Zira Müslümanlar, iktidarın dizginlerini tiranlara ve sömürgecilere vermektedir. Bu nedenle ekonomik, siyasi, sosyal ve diğer sorunlar gibi felaketin acısını yaşamaktadırlar.

Buna karşılık Kazakistan’daki bu mitinglerin Kazakistan’daki, Orta Asya'daki ve tüm dünyadaki Müslümanların siyasi bilincini uyandırmanın başlangıcı olması için Allah’a dua ediyorum. Zira nihayetinde bu, Kazakistan’da Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet’in olduğu bir İslam Devleti’nin kurulması için çalışmaya yardımcı olacaktır. Elbette başarı Allah’tandır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Eldar Hamzin