Haber-Yorum

Merkez Bankası Başkanları Bankası!

Haber:

Matthew Allen, birkaç gün önce swissinfo web sitesinde, görüş alışverişinde bulunmak, kişisel ilişkileri güçlendirmek ve paranın dünya çapındaki akışını sağlamak için teknik ayrıntıları çözmek amacıyla dünyadaki en etkili merkez bankaları başkanlarıyla iki ayda bir yapmış olduğu toplantı hakkında bir makale yayınladı.

Yorum:

Bu kuruluş, “Uluslararası Ödemeler Bankası” olarak adlandırılmakta ve İsviçre’de bağımsız bir kuruluş olarak faaliyet göstermektedir. İsviçreli yetkililerin dahi bu bankaya izinsiz girmesine izin verilmemektedir. Ayrıca çalışanları, gelirleri üzerinde yasal dokunulmazlıktan ve vergi muafiyetlerinden faydalanmaktadırlar.

Matthew Allen, 2013’te yayınlanan Basel Kulesi (Tower of Basel) adlı kitabında, gazeteci ve yazar Adam Lepore’dan alıntı yaparak şöyle demiştir: “Uluslararası Ödemeler Bankası, yirmi birinci yüzyıla ayak uyduramayan opak, elitist ve antidemokratik bir kurumdur.” Ve şöyle eklemiştir: “Bu kurum, küresel finansal durumun düzenleyici geleceğini çiziyor ve iyi bir yönetimi savunuyor ama özel işleri tamamen yasal dokunulmazlıklar ve koruma paketlerinin arkasına gizleniyor.”

Uluslararası Ödemeler Bankası’nın eski bir çalışanı ve bankada üst düzey bir pozisyona sahip olan Stefan Gerlach’a gelince; nitekim o, gizlilik ihtiyacını şu sözlerle gerekçelendiriyor: “Oraya Merkez bankalarının başkanları gidebilmeli ve kendi ülkelerinin Maliye Bakanları ve politikacıları hakkındaki şikayetlerini açığa sızacağı endişesi duymaksızın özgürce konuşabilmelidirler.” 

Makalenin yazarı, bu bankanın bağlayıcı kurallar koymaya ne gücü ne de eğilimi olmadığını söylese de şu şekilde bir açıklama yapıyor: “Ancak Merkez Bankası başkanları ve düzenleyicileri, finansal istikrarı sağlamaya yönelik politikalar üzerinde bir anlaşmaya varmak için bir araya gelirler ve daha sonra ulusal hükümetlerini bunları uygulamaya ikna etmek için ülkelerine geri dönerler.” Dolayısıyla o, 63’ten fazla merkez bankasının merkez bankası varlıklarını yönetmekte ve bu nedenle de “Merkez Bankası Başkanları Bankası” olarak adlandırılmaktadır.

Belki de “Ödemeler” Bankası’nın adı, kendi doğasına, çalışmasına ve amacına atıfta bulunmaktadır. Zira o, yangının yayılmaması ve kontrolden çıkmaması için yangını kontrol altına almaya çalışan bir itfaiye aracına benzetilebilir. Zira o, Kapitalist finansal sistemin çöküşünü engellemeye -daha doğrusu ertelemeye- çalışan bir kurumdur. Belki de Basel III anlaşması, 2008 finansal krizden sonra “ana sermaye gereksinimlerini artırmak, yüksek kaliteli likit varlıkları elinde bulundurmak ve bankanın finansal kaldıracını azaltmak” yoluyla bu bankaların ödemelerinin ve bunların gereği olarak bankacılık kurallarını belirlemenin sonucunda olmuştur.

Diğer bir ifadeyle, çalışmasında “riskli yatırımları” engellemek yoluyla faizli bankalara dayalı Kapitalist sistemi koruduğu anlamına gelmektedir.

İlgili ödemeler kapsamında, ülkelerin Kovid-19 pandemisinden sonra bastığı ve finansal sistemin çökmesini önlemek için kullandığı banknot miktarı hakkında diğerleriyle olan koordinasyonlar da vardır. 

Uluslararası finansmanın büyük bir kısmı ABD doları vasıtasıyla yapılmaktadır. Dolayısıyla ABD Federal Rezervi’nin, finansal akışların kesintiye uğramasını önlemek için diğer merkez bankası para birimleriyle dolar mübadelesi (takası) yapması gerekmektedir. İşte Basel’de düzenli olarak toplantının yapılması bu sürecin koordine edilmesine yardımcı olmaktadır. Belki de Uluslararası Ödemeler Bankası’nın (BIS) genel müdürü Augustin Carstens’in söylediği her şeyi özetliyor. Zira şöyle demiştir: “Çatışmacı bir yaklaşım yerine işbirlikçi bir yaklaşım benimsemek daha iyidir,”

Bununla, finansal ve bankacılık çıkarları çatıştığında Amerika ile diğer Kapitalist ülkeler arasındaki çatışma kastedilmektedir. Dolayısıyla mübadeleler, ülkelerin para politikalarını belirlemek ve doğal olarak da daha güçlünün galip gelmesi için kapalı kapılar ardında ve medya tantanası olmaksızın yapılmaktadır!

Sonuç olarak, kapitalizmin ekonomik yangınları söndürmek için aldığı tüm önlemler, ufukta emareleri görünen büyük yangını veya yaklaşan finansal çöküşü engelleyemeyecektir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hüsameddin Mustafa